ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
israil'de yapılan covid-19 bağışıklık araştırması
-
saldım çayıra mevlam kayıra tipi bağışıklık yani, ne yapalım doğal bağışıklık gelişsin diye covid olup ölelim mi? ölen 60 bine yakın kişiyi ne yapıcaz bu arada? ya sabır...
edition: "saldım bayıra" idi "çayıra" olacakmış düzelttim. "caysizhayatbos" a teşekkür ederim.
edit 2: ilk entryinin sahibi saygıdeğer (!) yazar, süper bir bilim aşığı olduğunu edit ile hakaret ederek kanıtlamış, kendisini nezaketi nedeniyle tebrik ediyorum.
bursa metrosunda kadınlara özel vagon uygulaması
-
tüm medeniyetler çağdaşlaşmaya çalışırken geriye doğru gitmek. gidebilmek.
0.999...=1
-
x = 0,999...
10x = 9,999...
10x - x = 9,999... - 0,999...
9x = 9
x = 1
doğru bir önermedir.
kaybedenler kulübü
-
kaan ve mete stüdyo'da beşer penaltı çekişmektedirler:
m:bu gol olursa savas ay'a girsin.
k:kurtarırsam ibneyim.
ekşi itiraf
-
ilkokul öncesi dönemler...
"hakan peker'in son kasedi çıktı" haberini duyunca "son kasedi çıkmış, başka kasedi çıkmayacak artık" diyerek ağlamıştım. hadi son kasedinden kastedileni yanlış anlamam önemli değil de hakan peker be abi..
vurursunuz eyvallah da ölmezsem sıkıntı büyük
-
yeni link
6 mayıs 2023 kk'nın doktorları hedef alması
-
maaşları düşüreceğim, bedavaya çalıştıracağım dediği yeri duyamadığımdan deli zırvası olarak nitelediğim konuşmadır…
ben de doktorum, rahatsız olacak bir şey duymadım…
otuz beş yaş
-
cahit sıtkı tarancı'nın şiirinden çok yeditepe istanbul'un yusuf'unu getirir akla;
"35 yaşındayım. daha hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. ama kenarındayım, o kesin"
çoğu yaşa musallat olan cümledir esasen. ancak kaç ortalı ki hayatlarımız?
rte'nin öğrenci yurdunda sahur yapması
cambridge'de görev yapan türk akademisyenin sitemi
-
edit: değerli dostumuz anlaşılan biraz hırpalanmış. çünkü biz oturduğumuz yerden yargılamayı o kadar çok severiz ki... kendisi bana ulaşıp aşağıdaki sözleri paylaşmamı rica etti.
"güzel mesajlarınız için teşekkür ederim. aslında bizim niyetimiz mahalli olarak yetkili kişilere ulaşmaktı. video çekilmesini hiç istemedim, sadece bir sayfa röportaj verelim dedim ama gazeteci büyüğüm çok ısrar etti. ben de onu kıramadım. bunun bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemiştik. bir iki şeye cevap vermek istiyorum:
1. asla iyi bir akademisyen olduğumu iddia etmedim. sıradan bir elektrik mühendisiyim. yalnızca iyi bir gözlemci olduğumu düşünüyorum.
2. bilimadamı değilim, sadece araştırmacıyım. yaptığımız işler de öyle atomu parçalamak filan değil. diğer çoğu akademisyenin yaptığı gibi excel de grafik çiziyoruz.
3. ülkemizde çok değerli hocalarımız var. memur zihniyeti derken onları asla kastetmedim. kimleri kastettiğim az çok belli.
bugün bana gelen bazı mesajlar şunlar:
-israyil dölü
-ermeni dölü
-fetöcü pezevenk
-ilgi mi istiyorsun lan köpek..
vs...
arkadaşlar benim ünlü olmak, takipçi toplamak gibi bir niyetim yok. yazarlardan bir tanesi postdokların geçim sıkıntısı çektiğini söylemiş. evet kıt kanaat geçiniyoruz. o yüzden ne avukat tutacak ne de bu işlerle uğraşacak param yok. sizlerden ve sözlük idaresinden ricam bu başlığı ve benim adıma olan diğer başlığı silmeniz.
röportajı verdiğim için çok pişmanım. o kadar huzursuzum ki bugün işe bile gidemedim. lütfen bu isteğimi yerine getirin.
şimdiden çok teşekkürler."
adam yıllarca okumuş etmiş kendini geliştirmiş. enerji alanında ogretim gorevlisi olarak calisiyor. şimdi yurt dışında önemli üniversitelerde bir yerlere gelmiş, çalışmalar yapıyor. bir yandan da milli kimliğini ön plana alıp ülkesinin de büyük sorunu olan enerji alanındaki avrupa çalışmalarına katılımı için çabalıyor ama gel gör ki destek yok. izlerken ülkenin haline içim acıdı. zaten bildiğimiz şeyler ama işte duyunca insan yine de üzülüyor.
edit 2: arkadaşlar ben video linkini yaşanan üzücü hadiseler üzerine kaldiriyorum. elimden gelen bu oluyor. başlığı açarken bu kadar saçma bir noktaya gelebileceğini tahmin etmemiştim. yahu adamı irdelemeyi bırakın da söyledikleri doğru mu yanlış mı bir düşünün. ülkenin eğitim sistemi saçmalamış durumdayken bu sözler ne kadar uzak gelebilir.
bugüne kadar kurulmuş en güzel soru cümlesi
-
belediyenin önündeki fışkiyeyi kim kırdı?!
çıkar şu üstündekileri ne dediğin anlaşılmıyor
-
kenny'e sarfedilesi bir replik.
harry potter'ın üçbüyücü turnuvasında şike yapması
-
tam anlamıyla doğru bir önerme olmasa ds doğruluk payı var.
harry potter ve ateş kadehi kitap/film spoiler'ları geliyor.
harry'nin adını kadehe koyan, harry'nin turnuvaya dördüncü olarak seçilmesini sağlayan ve her yarışmada doğrudan veya dolaylı olarak harry'ye yardım edip harry'nin turnuvayı kazanmasını sağlayan deli göz moody kılığına girmiş olan ölümyiyen barty crouch jr'dır. bunun sebebi de üç büyücü turnuvası kupasının büyülenerek anahtar haline getirlmiş olması ve kupaya ilk dokunan kişinin voldemort'un kaldığı yere cisimlenecek olması. crouch öyle bir oyun kurmuştur ki harry neticede voldemort'un ayağına gidecek, voldemort en büyük düşmanı olan harry'nin kanını alarak dünyaya geri dönecektir. tam olarak da böyle olur.
filmde yer almaz ama kitapta da anlatıldığı üzere harry'nin son oyun olan labirentte elini kolunu sallayarak gezmesinin sebebi crouch'ın harry'nin önündeki engelleri büyüyle yok etmesidir. benzer şekilde crouch krum'u imperio lanetiyle kontrol edip hem krum'u hem fleur'ü safdışı bırakmıştır.
yani evet ortada bir şike var ama şike harry tarafından değil moody kılığındaki crouch jr tarafından yapılıyor.