hesabın var mı? giriş yap

  • kim demiş hani biri demiş ya "ilk perdede silah gözüktüyse ikinci perdede mutlaka patlar" diye. (edit: çehov demiş.*)

    kimse dikkat etmemiş. şebnem dönmez, barış'a ciddi bir iş toplantısı öncesi "kolunuz leke olmuş" dedi. barış da işi gücü bırakıp bir panikle lekeyi silmeye çalıştı. "amaan boşver eve gidince makineye atarım" demedi.

    laf olsun diye mi yaptılar böyle bir şeyi sizce? ne lekesiydi o? barış niye bu kadar paniğe kapıldı da temizlemeye çalıştı?

    ne lekesiydi biliyor musunuz?

    fren hidroliği...

    de gözünü sevdiklerim. bir sefer de fren hortumları kesilmiş arabayı kullanan herif uçuruma gelmeden önce daha şehrin içindeyken bir kere frene bassın da "aha fren tutmuyo la" diyip kenara çeksin. ya da en fazla öndekine falan eklensin. yok abi illa uçuruma gelene kadar frene basmayacak, uçuruma gelince basıp aşağı yuvarlanacak.

  • bunun tam tersi müslümanlara yönelik olsa, mesela bir ateist muhabir elinde mikrofon fatih'te cuma çıkışı cami avlusunda takkeli, cübbeli ne kadar müslüman varsa aralarından geçerek işte böyle" allah diye bir yaratıcıya inanıyorlar, inandıkları her şey yalan, ortaçağda yaşıyorlar" gibi ifadelerde bulunsa oradan canlı kurtulması büyük mucize olur, kurtulsa bile çoktan ışid'in hedefine girer. bu arkadaş ise iş çıkışı evine gidip ayaklarını rahatça uzatıp günün geri kalanını keyifle geçirebilir, rahatsız edeni çıkmaz, en fazla gülüp geçerler, ufak 1-2 eleştiri en fazla o kadar. yani ifade özgürlüğü tamam ama, kutsala saygı muhabbeti işin içine girdiği zaman dindar olmayan kesim için ifade özgürlüğü sakat iş. dünyanın neresinde olursan ol öyle.

    tanım: ay ışığında şeytanla raks eden gençlerdir.