hesabın var mı? giriş yap

  • "allah, der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... ve ekler , o'nsuz yaşayamam deme, seni o'nsuz da yaşatırım... ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur.. aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya işte.. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.. düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.. en garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın."

    mevlana

  • normal bir durumdur.

    kılık kıyafet özgürlüğü varsa bu sadece başörtüsü takanın özgürlüğü değildir.

    başörtülü öğretmene çocuğunu emanet edebiliyorsan kot giyene de halı saha ayakkabısı giyene de emanet edebilirsin.

    "ama o ayrı" diyemezsin. konu kılık kıyafet özgürlüğüyse bahsi geçen hiçbir şey ayrı değil.

  • akapelilerin klasik döngüsünü gösteren olaydır.
    kendinden değil dindarsa parelel.
    kendinden değil vatanseverse faşist.
    kendinden değil çağdaşsa kemalist/başörtüsü düşmanı.
    kendinden değil kürtse bölücü.
    ayırmayın artık şu insanları yeter !

    (bkz: he amk he)

  • başlık altı saçma sapan komiklikli entryler dolmadan yazayım: hic gerek yok fikir beyan etmenize, zira komik değilsiniz. yazar thy'nin bir müşterisi olarak firmanın en çok talep gören domestik hatlarından birindeki bir soruna dikkat çekmiş. bu sorun son senelerde birçok müşteri tarafından da dile getiriliyor. benim de başıma geldi çok kereler. insanlar sabahın köründeki bir uçağa diğer şehirdeki iş toplantısı için binip uçakta yapacağı kahvaltıyı bekliyor olabiliyorlar. kimse uçağa sandviç yemek için binmiyor evet, hosteslerin de garson olmadığının bilincindeyiz. fakat bir şeyi yapacaksan düzgün yapacaksın, eleştirmedikçe, dile getirmedikçe de düzelmiyor çoğu şey.

  • eski eşime 35 kere falan şans tanımışımdır. evliliğim bitsin istemedim çünkü. ne kadar sevsem de yanlış insan olduğunu biliyordum ama içimin bu kadar öleceğinden de haberim yoktu...

    birlikte yaşadığımız evde misafir gibiydim. asla sınırlarıma saygı göstermedi. oysa ben ona iyi hissettirmek için elimden geleni yaptım. ancak hep daha fazlasını isteyen insanları mutlu edemiyorsunuz.
    ha benim eşşekliklerim yok mu? var tabii bi dünya. ama hep alttan aldım. kırgın kalamam ki.

    neyse hatırlayıp tekrar yaşamak istemiyorum birçok şeyi... o yüzden es geçeceğim.

    direkt uyandığım en büyük anı anlatayım.

    aracımızla trafik kazası yaptım, doğal olarak ilk önce arayıp eşime haber verdim. bana sorduğu ilk soru "ne kadar hasar var?" oldu. çünkü her şeyden önce varlığımı önemsizleştirmişti. kalbim büyük kırıldı. (bunu hala affedemedim)

  • özel isimle sözlük nicki alınmasının yasaklanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

    rahmetli fransız oyuncu marie trintignant hakkında bir şeyler okumak isteyenler, başlığı açtığında ekseriyetle saçma sapan bir sözlükçü ve 70 bin dolar hakkında yazılanları görecek.

  • 1994------galatasaray-manu eşleşmesi sonrası, gs'nin ön elemede son 2 yılın ingiliz şampiyonunu elemesi, bir sonraki sezon şampiyonlar liginin statüsünü değiştirip büyük liglerin şampiyonlarının direkt katıldığı 16 takımlı turnuvaya geçilmişti.

    2004------ tarihin en düşük reytingli şampiyonlar ligi finali olan porto-monaco maçı sonrası uefa yayın ihalesinde değişiklik yapılıp 4 büyük liglerin takımlarına daha fazla gelir sağlayan bir sisteme geçti. bu düzen yüzünden 2013'te juventus'u gruplarda eleyen gs, juventus'tan daha az gelir elde etmişti. ünal aysal, uefa'nın adaletsiz sistemi yüzünden büyük kulüplerin ilerde ayrı bir lig kurabileceğini o yıllarda söylemişti. ayrıca 2004'den sonra 5 büyük lig dışından hiçbir takım final göremedi.

    2017----- ağustos ayında 5 büyük ligin üçüncü ve dördüncüleri ön elemelerde elenmeye başlayınca, 2017 yılında 5 büyük ligde ilk 4 ve 3 yapan 19 takım şampiyonlar ligine direkt alınmaya başladı. bu şekilde ortadaki paranın %70'i 5 büyük lig takımları arasında paylaşıldı. bu süreçten sonra 5 büyük ligin dışında çeyrek final görebilen takımlar sadece porto ve ajax.

    yukarda görmüş olduğunuz gibi uefa'nın 30 yıldır aldığı kararlar futbolu yozlaştırarak bu ligin kurulmasına sebep olacak ortamı oluşturdu. sen ortadaki paranın büyük bir kısmını 5 büyük lige akıtırsan, ffp konusunda city gibi paralı kulüplerin cezasını geri alıp gelişmeye çalışan kulüpleri engelleyip çifte standart uygularsan, tek derdi para olan multi milyoner iş adamlarının kulüplere çökmesine göz yumarsan, sponsorlara göre kura çekersen bir gün gelir o vahşi kapitalizm seni de yutar.

    bu ligdeki takımların arkasında abd ve çin sermayesi var. 5 milyar dolarlık yayın gelirine sahip olacak bir lig kuracaklar. uefa'nın bunu engellemek için yapacağı hamleler de pek futbolun hayrına olmayacaktır. sonuç olarak, kısa vade de belki engellenir ama uzun vade de bu ligin kurulmama durumu yok. bizler bugün futbolun içine edildiğini düşünsek de z kuşağı ve ondan sonraki kuşaklar için yeni futbol düzeni artık budur.