hesabın var mı? giriş yap

  • 100 bin de verseniz gene dönmez bu adamlar.
    hukuk yok.
    güven yok.
    can güvenliğin yok.
    eğitim yok.
    sevgi yok.
    saygı yok.
    yoklar ülkesiyiz amk resmen neden gelsin adam.

  • -abla ya sen şimdi çalışıyosun ya, bana her ay 100 tl falan yollasana be hacı. üniversiteyi kazanmadan para biriktirmiş olurum işte.
    +ablacım ay sonuna kira, fatura derken benim kendime param kalmıyo ki.. ayrıca 2 maaş içerdeyim, yatırmadı şerefsizler napsak ki.
    - abla benim birikmiş var kenarda her ay 100 tl yollayayım istiyosan sana?
    + :((

  • alip almamakta kararsiz kalmisken, barometre ozelligini duyar duymaz almaya karar verdigim telefon. yanimizda barometreyle dolasmaktan gina gelmisti artik. cunku biz gittigimiz her yerde basinc olcen ruh hastalariyiz.

  • başlık sınıra takıldığı için yazamadım. tam başlık şöyle olacak " 75 bin liralık protez bacağıma devletin sadece 10 bin lira destek vermesi"

    edit: arkadaşlar ilginiz ve inceliğiniz için çok teşekkür ederim. iban isteyenler, destek vermek isteyenler… o kadar fazla ki. kabul etsek şu an yeni bir protez almıştık. ancak bu başlığı bağış için açmadık. iyi niyetinizden şüphemiz yok, defalarca teşekkür etsem az. önceliğimiz devletin karşılaması. çünkü bizim gibi yüzlerce engelli var. o yüzden yanlış anlaşılmasın, bağış kampanyası kesinlikle değil bu. amaç ses duyurmak. özellikle tekrar tekrar yazıyorum.

    iban paylaşıp bağış almak yanlış anlaşılabilecek bir durum ancak bir medikal aracılığı ile protez bacak desteğini kabul edebiliriz.

    bu başlığı öncelikle babam, daha sonra tüm engelliler için açtığımı belirtmek isterim.

    babam yıllar önce bir kaza geçirdi ve ayağı diz altından kesildi. sizleri sıkmamak için detaya girmeyeceğim. 15 senedir protez bacak kullanıyor. bilgisi olmayanlar için söyleyeyim, şu anda protez bacağın fiyatı 73 bin lira. devlet bu miktarın protezine göre 6-18 bin lira arası bir destek veriyor. 5 yıl öncesine kadar devlet %90'ını karşılıyordu ancak şimdi %20'sini karşılıyor.

    babam ve annem emekli. tahmin edersiniz ki bu rakamları karşılamak imkansız gibi bir şey. sadece babamın 10 aylık maaşını hiç harcamadan biriktirmesi gerekiyor.

    belediyeye ve valiliklere müracaat ettik fakat emekli olduğu için hiç bir şekilde destek görmedik. tamamen kaderine bırakılmış durumda.

    babam şu anda çalışmak durumunda olduğu için bu protezi sürekli kullanmak ve 5 yılda bir yenilemek zorunda. şu anda kullanmış olduğu protez deforme olduğu için takamıyor, takamadığı için çalışamıyor, çalışamadığı içinde eve hapsolmuş durumda.

    bu konuda bir gündem oluşturmak için yardımlarınızı ve hassasiyetinizi bekliyoruz. kimseden bir para istediğimiz yok. sadece devlet bu ihtiyacımızı karşılasın istiyoruz. eminim bizim gibi olan bir sürü engelli vardır ve hepimiz de birer engelli adayıyız.

    teşekkürler.

    edit: şunu söylemeyi unuttum. silikon normalde 6 ayda bir oksitlenmeden dolayı değişmesi gerekiyor. devlet karşılamıyor. bundan dolayı babam gidip medikalcisinden 2. el kullanılmış, biraz da olsa sağlam olan silikonları alıp kullanmaya çalışıyor.

    2. edit: destekler için çok teşekkür ederim.
    buradan bir bağış kampanyası yapabileceğimizi söyleyen arkadaşlar oldu. bu konu ile alakalı sanıyorum valilik izni falan gerekiyor. şimdilik böyle bir amacımız yok. tek istediğimiz devletin bunu karşılaması. duyarlı olan herkese çok teşekkür ederiz.

    3.edit: babamın çalışması ve emekli olması durumuyla alakalı yanlış bir anlaşılma olmuş olabilir. bazı duyarlı arkadaşlar mesaj atıp uyardı sağ olsunlar. babam emekli ve mevcut şartlarda çalışmak durumunda. sebebini anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum. ancak şu an çalışmıyor. çünkü ayağı ona müsaade etmiyor.

    4. edit: vay be sözlük siz neymişsiniz... ne koca yürekler varmış aranızda. kocaman bir aileymişiz. gelen bağış desteklerini kabul etsem değil bir, beş tane bacak alırdık. ne desem az kalır size. cansınız. keşke tamam diyebilsem bu isteklerinize çok isterdim. ama işte... anlayın işte...

  • oasis'in 2 ekim 1995 tarihli 2. albümü what's the story morning glory'nin muhteşem kapanış parçası; sözleriyle ayrı, müziğiyle ayrı bir şaheser; oasis'in en uçlara varmış eserlerinden birisi kesinlikle. aynı zamanda 13 mayıs 1966 tarihli oasis singleı, b yüzünde slide away vardır. ancak bu single nedense sadece avustralya, fransa ve yeni zelanda'da yayımlanmıştır; bu sebeple şarkı temel tanınırlığını video klibine ve radyo singleı olarak abd'ye ulaşmış olmasına borçludur biraz da. (ha, bana kalırsa bazı şarkılar vardır, single olmasını, ya da kimsenin bilmesini istemezsiniz; champagne supernova da o kalibrede ve sınırlı azınlıkla paylaşmanızı isteyeceğiniz kadar özel bir şarkıdır, kişisel bir sapıklığım olsa da bu, belirtmek istedim.*)

    gelelim enteresan kısma. albümde noel gallagher adına kreditlenmiştir bu şarkı; yani bir noel gallagher bestesidir. mi acaba?

    iddialar odur ki, champagne supernova esasen bir paul weller bestesidir! güya, paul weller bu şarkıyı wild wood için bestelemiştir; fakat sonra albümde yer bulamamış, içine sinmemiş, hâliyle hiçbir şekilde kullanamamış olduğu için de bu şarkıyı noel gallagher'a vermiştir. (bu noktada bir bilgi daha vermemiz gerek elbette: paul weller, oasis'le, daha doğrusu noel gallagher ile sıkı dosttur. bu dostlukları oasis şarkılarına müdahale, kayıtlara katılma gibi ''müzikal'' katkıları da kapsayan bir dostluktur. her zaman kabadayı takılan ve kolay kolay kimseyi kendisinden üstün tutmayan noel gallagher'ın bir büyük gibi, bir öncü gibi saygı duyduğu, ''büyüksün aağbi'' kıvamında baktığı bir insandır hatta paul weller. zaten geçenlerdeki sükseli noel gallagher-damon albarn-graham coxon-paul weller buluşmasında gördük bunu.) noel gallagher da şarkı üzerinde oasisvâri dokunuşlar yaparak bu pası değerlendirmiştir iddiaya göre. iddia sahiplerinin bu noktada elbette görüşlerini desteklemek için kullandıkları bazı argümanlar da mevcut: paul weller, champagne supernova'da gitar çalmıştır, geri vokalde yer almıştır, şarkının kapanışındaki ıslık kendisine aittir. -kapanışta ''ooh'' geçişlerinde sesini duyarız kendisinin, hatta ''ooh'' eklemesini yapma fikri de kendisine aittir- yine albüm*deki bir başka eser the swamp song'da da parmağı vardır (bkz: #33181192) ve o dönemde de sık sık noel gallagher ile stüdyoda çalışmışlar, yardımlaşmışlardır. gibi. (bunların hepsi elimizde olan ve doğruluğuna emin olduğumuz bilgiler)

    bu noktadan hareketle, şarkının yazılışı ile ilgili pek çok farklı hikâye türemekte aslında.

    paul weller bahsi ile bakılacak olursa; ''o dönemde noel gallagher ve paul weller stüdyoya kapanıp birbirlerine bestelerini dinletmekte, yer yer fikir almaktadırlar; noel gallagher, what's the story morning glory'nin hemen hemen tüm şarkılarını kaydından önce paul weller'a dinletmiştir mesela. her neyse, paul weller da burada wild wood için kullanamadığı -ki bu albüm yayımlanalı 2 yıl olmuştur o zaman-, bestesini tam olarak yapamadığı ve elinde kaldığını düşündüğü bu bestesini dinletmiştir kendisine, elbette dinletilen champagne supernova'nın ''iskelet''idir, sonrasında beraberce bestelerler şarkıyı; solo kısmı tamamen paul weller'a ait olduğu için de albümde bu kısmı bizzat kendisi çalmıştır. bu şarkı böylelikle paul weller kökenli bir şarkı olur, arkadaşa bir armağan mahiyetindedir.''

    bu bahis tamamen kafalardan silinip bakılacak olursa; ''noel gallagher sarhoş ve evinden kovulmuş şekilde sevgilisi meg'in evine gider, burada pixies albümü bossanova'yı dinlemektedirler, kendisi bunu supernova olarak anlamıştır; eş zamanlı olarak da televizyonda da fransa'da şampanya yapımı ile ilgili bir belgesel vardır, sonra noel kafasında bu iki apayrı şeyi birleştirir ve ''buldum! champagne supernova!'' der. sonrasında aşama aşama şarkısını besteler, yer yer hâlâ anlamını bilmediği, kendince hiçbir anlamı olmayan sözlerle bezeyerek.''

    noel gallagher; şarkı ile ilgili herhangi bir yorumunda paul weller'a değinmiş değildir, bu durum bir ipucudur kanımca. zira richard ashcroft ile beraber o döneme ait en yakın dostu ve ağabeyi saydığı paul weller'dan kesinlikle bahsederdi bana kalırsa. yani etik olarak bahsetmesi gerekir en azından, değil mi? ha keza paul weller'ın da şarkı üzerinde sonraki zamanlarda da yorumu mevcut değil. kaldı ki gerçekten bu şarkı bir paul weller şarkısı olsa idi, noel gallagher bir dost olarak, ya da ticarî anlamda, nasıl olursa; mutlaka telif aşamasında karışıklık çıkardı, ''kimse kimsenin babasının oğlu da değil a.'' da diyor insan. ama aynı zamanda paul weller'ın iddialara ek olarak gitar çalmış ve geri vokalde olmuş olması, aradaki samimiyet ve dostluk gibi faktörler de şarkı paul weller'a ait olmuş olsa ya da ortak bestelense bile ''kreditte bir göz yumma, samimi bir armağan isteği'' olarak da yorumlanabilir çok çok fazla bir iyimser yaklaşımla.

    ne olursa olsun, şarkının bir noel gallagher bestesi olduğunu düşünüyorum kendi adıma, ya da düşünmek istiyorum açıkçası. bu kadar teori arasında da tutup herhangi birine inanana da ''neden inandın?'' denemez bence, zira noel gallagher şarkı alıntılama, doğrudan çalma, aşırı esinlenme gibi alanlarda alanında kesinlikle bir numara.

    her neyse, bize kalan bu şahane eseri dinlemek elbette. noel gallagher'ın ve oasis'in en ''psychedelic'' işi olarak da algılayabiliriz bence bu şarkıyı. -ki bunu sadece enfes efektlerine bakarak değil, aynı zamanda doğaçlama sololarına ve sözlerine bakarak bütüncül olarak söylüyorum- doğaçlama solo kısmına gelince, bu kısımda kesinlikle paul weller kendisini fazlasıyla hissettirmiş. (zaten gitar çalmış adam, daha ne yapacaktı?) aynı şekilde geri vokal de büyük ölçüde kendisine ait, fikir olarak. (ki ben de some might say gibi bazı birkaç kaliteli istisna dışında oasis'in geri vokal yetersizliğinden dem vururdum, champagne supernova'yı da some might say gibi geri vokal olarak ''çok kaliteli'' görürdüm, nitekim boşa değilmiş, paul weller el atmış yahu, oasis aynı oasismiş*)

    hülâsâ, şahane albümün en şahane kapanışıdır champagne supernova. şahane akor geçişleri, enfes liam gallagher vokali, yerli yerinde efektler, can yakan gitar soloları ve yumuşacık bir kapanışla el sallar size, ve albümünün ve kendisinin tüm gürültüsüne, azametine rağmen kibarca albümün sona erdiğini ilan eder. britpopun en temel yapıtlarından birisi böylelikle nihayete kavuşur.

    sona eren sadece albüm de değildir ayrıca, bir dönemdir; zira bu şarkıdan sonra oasis ne kadar çırpınmış olsa da hiçbir zaman bu ''son''un bıraktığı noktaya, bu ''son''un oluşturduğu zirveye erişememiştir.

  • astrolojiyi yerden yere vurduğu için eleştirildiğini duydumya artık gözlerim açık gitmem.
    astrolojinin bilim dışı olduğunu, bilimi geçtim tamamen yalan yanlış antik masallar temelli bir safsata olduğunu bugün aklı başında herkes bilir.
    astrolojiyi eleştiren, inkâr edenleri yereceksek tüm bilim camiasını işin içine katmalıyız.
    konu hakkında yaptıkları videoda anlattıkları tamamen bilim dünyasının görüşlerini yansıtmaktadır. bir şeyin "kadim" bir geçmişi olması onu gerçek kılmaz, hatta söz konusu bu tarz muğlak kavram ve inançlarsa onu tamamen yalan yapar çünkü atalarımız sadece gözlerinin gördükleri ve akıllarının erdiklerine anlam yüklediler. şimdi ise teknolojinin o imkanları ile çok çok daha ötesini görüyoruz.

    kısaca burçlar, fal falan batıl bir eğlence aracı olarak günümüzde varlığını sürdürüyor. ama bunu ticarete dökmüş dolandırıcılardan aman uzak durun, paranızı bunlara kaptırmayın.
    bu işi profesyonel yapan her astrolog dolandırıcıdır unutmayın.

    edit: oha lan ne fav almış. hurafeler yerine bilime inanan tüm yazarlara teşekkür ederim.

  • bu adamlar manyak, inanilmaz komik esprileri bulunuyor. eskiden olan joe fish modeline benzeyen bir surue sey yapiyorlar ama bunu cok iyi beceriyorlar. belli basli karakterlerin maceralarini izlerken gulmekten kirilip icerdigi vahsetten urperiyorsunuz. ama hepsi iyi bir zaman gecirmek adina duzenlendiginden dolayi anlayisla karsilamak lazim. her hafta yeni maceralar yayinlaniyor sitede. uye olup bunlar izlemek de mumkun ama flash gerektiriyor.