hesabın var mı? giriş yap

  • şu diyaloglara şahit olmuş nesildir;

    çocuk: anne okul gezisi var haftaya, gidebilir miyim?
    anne: nereye?
    çocuk: tatilyaya.

    aynı zamanda okul gezisi ile tatilya görmüş efsane nesildir.

  • tarih : ocak 2005
    mekan: eskisehir tramvay, nam-ı diğer estram

    tramvay aniden yavaşladı. her daim kalabalık olan araçta bulunan insanlar bu yavaşlama sonrası istemsiz adımlar attılar. derken birileri bişeyler dedi gel görelim ne dedi:

    -(birisi) tramvay birine çarpıyodu son anda durdu *
    -(bir kız) evet evet ama olsun tramvayın her ay 4 kişi öldürme hakkı varmış *

    akabinde dayanamadım koptum gülmeye başladım. çevremdeki insanlar da gülüştüler. ama onların gülme sebebi az önce kızın söyledikleri değilmiş. onları güldüren kızın konuşması sonrası oturan yaşlıca bir bayanın şu sözleriymiş:

    - iyi olur valla zamanla şu kalabalıktan da kurtuluruz. (tramvay ayda 4 kişiden zamanla eskişehiri yutar diye düşünüyor hanfendi) *

  • tipik akepe seçmeni. ne dinliyor, ne anlıyor, ne izlemek istiyor. ille de tutunduğu, inandığı her neyse, sorgulamadan körü körüne bağlı kalmakta ısrar ediyor.

  • "selam, ben feysybuk'ta sürekli laf sokulan eski sevgili.
    olayları bi'de benden dinleyin istedim, bunun anasıgil beni istemedi."

  • (bkz: yürek hoplatan başlıklar)

    11 yaşındaydım, televizyonu kapatıp ansiklopedileri açtım. bir daha televizyonla ilişkim olmadı. ansiklopedileri de her zaman delice sevdim. bir süre sonra hayatımıza bilgisayarlar girdi ve matbu ansiklopediler "yetersiz" kaldı elbette. ama ben hala google'a sorarken bir tuhaf olurum, uzun süre arayamam bulmaya çalıştığım şeyi, pes ederim kısa sürede. bilgi kirliliğinden bunalırım. bilmek istemediğim şeylere maruz bırakılmaktan rahatsız olurum. mesela bu yeni nesiller bilgi kirliliği deyince boş boş bakarlar. neden? çünkü ansiklopedi karıştırmamışlar! uzun uğraşlarla derlenip, süzüle süzüle kağıda dökülen bilgiyle tanışmamışlar.*

    velhasılıkelam, çok güzeldir. çocuk olmak ve torson kadar büyük ansiklopedileri karıştırmak. içlerinde kaybolmak... yürek hoplamasının sebebi de yalnız değilmişim hissidir.

  • yakın bir arkadaşım var. varlıklı ve çalışkan biri. ama hep iş odaklı olduğu için evlenecek birini bulamıyordu.

    sonunda annesiyle ablası devreye girdi ve buna birini buldular. kız bundan 10 yaş gençti.

    bunlar konuşup anlaştılar. sürekli birlikteydiler. benim arkadaş çok iyi niyetli biri. kızla epey ilgileniyordu. sürekli birlikteydiler. iş dışındaki bütün zamanını ona ayırıyordu.

    sonra bunlar sözlendi. kız isteme oldu. şimdi isteme evi diye bir şey çıkmış. kendi evinde değil de stüdyo tarzı bir odada isteniyormuş kız. ondan da yaptılar. bahçeli bir ev ve lüks eşyalar... her şey çok iyi giderken kız zorluklar çıkarmaya başladı. annesi kıza ne söylerse onu benim arkadaşa dayatıyordu. en son düğün tarihinde annesinin istediği tarihi dayatmaya çalışınca bizim arkadaşın kafası attı ve kıza s.ktiri çekti.

    bunlar evlenmiş olsa kızın anasını düşünemiyorum.