ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aslında % 40 değil % 25 zam yapıyoruz
-
enflasyon oranının % 15 olduğunu öğrenmiş olduk böylece.
merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
anneanne dünyada olsaydı 50 kg'lık yorgan altında da yatmaya razıydık ya la.
albert camus ve jean-paul sartre ile eve çıkmak
-
+ beyler bulaşık sırası kimdeydi??
- oldukça anlamsız bir soru...
+ lan çöpü de dökmemişsiniz??!
- çöpün özü aslında biziz...
+ yapacağınız işi sikiim ben gidiyom!!12
dişlerini fırçalamayan insanlar
-
ekmek paramdırlar. sağolsunlar.
tenebrizm
-
tenebrizm (caravaggizm);
latince "tenebrae"; koyuluk anlamına gelir.
tenebrizm; resimde, aydınlık ve karanlık alanların dramatik etkiyi artırmak amacıyla karşıtlık oluşturacak biçimde düzenlenmesidir. spot ışığı etkisi ile görüntüye gerilim eklemek için geliştirilen bir üsluptur. çok koyu bir fon üstünde verilen figürler, bir ışık demetiyle aydınlanır ve oluşan ışık-gölge karşıtlığı sonucu hacim kazanırlar.
bu teknik, albrecht dürer, tintoretto, el greco gibi çeşitli sanatçılar tarafından çok daha önceden kullanılmış olmasına rağmen italyan ressam caravaggio’nun bu üslubu ilk uygulayan olduğu düşünülür. bu yaygın düşünce yanlış olsa da üslubun ısrarlı kullanıcısı, geliştiricisi, caravaggio’dur.
17. yüzyıl başlarında başka ressamlar da bu yönteme başvururlar. caravaggio’nun gerçekçiliği ve tenebresso’sundan hareket eden bu ressamlara caravaggiocu ya da tenebrist denir.
örnek; george de la tour (1593-1652) “birth of christ”
bir insanla ilişiği kesmek için yeter sebepler
-
karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.
sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.
gelmiş geçmiş en güzel duvar yazısı
-
bana aşık öl!
bu nedir ya, aklımı aldın bunu yazan insan. ben senin narsistliğini yerim, senin acımasız gibi görünme telaşındaki aşağılık kompleksine ölürüm. emir kipi de kurarmış comandantem benim. iki küçücük nokta, bir cümledeki anlamı nasıl da altüst etmiş. muhteşem.
veyis ateş ile sezgin baran korkmaz'ın ses kaydı
-
bu halk ne ses kayıtları duydu ama kimsenin kılı kıpırdamadı :)
berna laçin
-
sigortası 212'li ise ve basın kartı varsa ortada tartışacak bir durum yok demektir. zira basın kartı olanlara aşı yapılacak denmiş. berna laçin basın kartını sahtecilikle mi almış? hayır gazetede yazı yazmış (milliyet gazetesinde). o zaman sıkıntı nerede?
edit: basın kartı sadece savaş muhabirlerine verilir sanan bir mal sürüsü varmış. ülkemizde basın kartı alıp almama patronun sigortanı 212'den yatırıp yatırmamasıyla ilgilidir daha çok. varlığını 100 kişinin bile bilmediği yerel gazetede tırıvırı kasaba dedikodularını yazan birisi de basın kartı sahibi olabilir.
sevgilisi ağladığı için 1000 km yol giden erkek
-
9 radar cezası ile gelemez.
minimum 15 puandan, 135 puan eder ki 100 de ehliyet gidiyor. o gelen baska biridir.
kimi yiyonuz ulan?
babaların aynı hikayeyi tekrar tekrar anlatmaları
-
kırmayın. kendi dünyalarının önemli bir anısı demek ki. ılk defa duyuyormuş gibi merakla dinleyin. soru sorun, yorum yapın.
zaman gelir babanızın sesini bile unutursunuz da o topraktan bir kerecik seslensin istersiniz.
hem üç günlük dünyada niye üzersiniz ki adamcağızı. çok mu önemli işiniz var. alt tarafı instagramadaki kadınlara bakıp laf yetiştiriyorsunuz. sonra da yapabilirsiniz.
debe editi bencil, bireyselliğe odaklı, kırıp dökmekten zerre korkmayan ve nezaketsiz bir toplum olmaya doğru evrilirken, bu yazıya bu kadar güzel tepkiler geleceğini ummuyordum. hâlâ birilerinin yüreğinde merhamet saklı. çok mutlu oldum. öyleyse umut var demektir. var olun.