ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ali ihsan varol
-
ot dergisindeki mini röportajında en sevdiğiniz takdir ettiğiniz siyasetçi sorusuna: '' soruyu en sevdiğim en takdir ettiğim yönetici olarak alıyorum ve hz.ömer cevabını veriyorum demiştir''. müslüman geçinip hz. ömer' in adaletinden nasibini almamış, 'dağda kurt kuzuyu kapsa ömer'den sorulur'' lafını duymayıp ülkedeki her olumsuz olayda başkasını suçlayan çakma müslüman yöneticilerimiz bu mesajı iyi alsın.
kendime saygım yok yemekleri
-
ketçap, mayonez sıkılmış pilav.
yaran diyaloglar
-
(bkz: based on true story)
trafikte sıkışmış halk otobüsü
bruce tea: abi beşiktaş'a kaç saatte gideriz.
biletçi mavin: valla şu köprüyü bir geçsek, yol açıktır bilader.
şoför: istanbul' a üç katlı köprü lazım. las vegasta varmış.
muavin: ahh vegas... günahlar şehri...
berkay'a görülmemiş büyüklükte bir dava açacağım
-
avukat olarak meltem sabire banko’yu tavsiye ederim kendisine. böyle büyük davaya böyle avukat yakışır.
eminevim dolandırıcılık sistemi
-
dolandırılanların ortak özellikleri, ilk başta dolandırmaya çalışmalarıdır. bu arkadaş da arabasının ederinin 5 bin üstünü verince dolandırdığını sanmış. sonra da fena patlamış.
1945 yılında berlin'de çekilen video
-
elden ele kova çeken alman kadınların ''sorun yok gene yaparız, hatta daha iyisini yaparız'' tavırlarını gördükçe adamların bugün geldikleri noktanın tesadüfi olmadığını anlamamızı sağlayan video. o kova işi bize denk gelse mutlaka kaytarmanın yollarına bakardık.
kabızlık problemine bilimsel çözümler
-
taşa oturun, soğuk çeksin. yeterince oturursanız ruhunuzu bile sıçabilirsiniz.
buram buram sonbahar kokan şarkılar
-
mayis'in 23'unde aklima dusmus sarkilardir. tabi ki bunda guney yarimkure'de olmamin, sabahin serinliginde yerdeki sararmis yapraklara basarak yururken dinledigim "poets of the fall" sarkisinin, ve bu esnada done done onume dusen yapragin etkisi buyuk. ama bu gibi seyler vuku bulmasa da, en sevdigim mevsim olmasindan kelli, bana bu mevsimi hatirlatan, hissettiren sarkilari ara ara dinlemeyi seviyorum. hangileri mi onlar?
myslovitz - sound of solitude
poets of the fall - late goodbye
candan ercetin - onlar yanlis biliyor
mustafa sandal - denize dogru
annelerin derin dondurucu fanatikliği
-
açılın o zaman bu konuda çok dertliyim.
nedir abi bu yaz ürününü kışın yeme merakı. neden ben kışın biber dolması, kabak, patlıcan, taze fasülye falan yiyim ki; kışın da lahanayı ıspanağı, pırasayı yerim, mevsim dönünce yazın ne varsa onu yerim. olmaz mı öyle?
ama olmuyoooor yok. ulan bizim dolabımız bomboş, derin dondurucumuz tıka basa dolu, sanki savaş çıkacakmış gibi ganimet saklıyor, taze fasulyeler, kızarmış patlıcanlar, domates püreleri, ya hu böğürtlenleri doldurmuş, vişneleri falan. bunları biz mevsiminde yemedik bu kadar çünkü annem onları hep dolaba atmaya alır, evde bir derin donduruculu dolabımız var bi de sadece derin dondurucu aldı kadın ya, mutfakta iki tane dolap var, akşama ne pişirdin desem, çok yorgundum kahvaltılık yiyin der kesin ama derin dondurucumuz full abi.
bi de kadınlar arası derin dondurucu içi savaşları var, her muhabbette yakalıyorum sen ne attın ben ne attım, bak bamyayı şöyle yap da at çok güzel oluyor.
istifçi pezemekler!
the sims 2
ardahan'da yasaklı ırk köpeğin atı parçalaması
-
dünyanın en asil ve insanlığa katkısı en çok olan canlısının,bir adet şeytan tarafından katledilmesi olayı.orada öyle izleyenlerede kafam girsin.
atla diye tezahürat yapan öğrenciler
-
içeri giremesin diye camı kapatanların ve atla diye tezahürat yapan tüm öğrencilerin eğitim hayatlarına son verilip adli ceza verilmelidir.
vicdanlarınız varsa vicdan azabında boğulun şerefsizler!
yoran diyaloglar
-
işyerinden bir arkadaşımla otobüsteyiz. ben cam kenarındayım, dalmışım, müzik dinliyorum.
- ne dinliyorsun?
- (kulaklığı çıkar) ney?
- ne dinliyorsun?
- müzik dinliyorum.
- kim?
- teoman.
- hee tamam, devam et sen.
- tamam.
bir süre sonra:
- teoman'ın bi şarkısı vardı ya hani?
- (kulaklıkları çıkar) efendim?
- teoman'ın diyorum bi şarkısı vardı.
- evet?
- geçen gün dilime dolandı, bi hafta aynı şarkıyı söyledim durdum.
- öyle mi? hangisiydi?
- şeydi. ıı... şey. çıkaramadım şimdi.
- hmm.
bir süre sonra:
- rüzgar gülü nasıldı? mırıldansana biraz.
- rüzgaar gülü rüzgaar gülü... hiç ölümü düşündün mü? bir yaz günü bir yaz günüü...
- ı ıh cık bu değildi.
- düet miydi?
- yok düet değil, teoman tek söylüyor.
- paramparça mı?
- nasıldı o? mırıldansana biraz.
- bir bar taburesi üstündeee babamın öld...
- ı ıh cık bu değildi.
- gönülçelen mi?
- nasıldı o? mırıldansana biraz.
- gönülçeleeen gönülçeeleeennn...
- yok bu da değildi ya.
- neyse koray, hatırlarsın bi ara. zaten böyle şeyler bi anda gelir aklına, düşününce bulamazsın.
- sağol keyfe yani çok yardımcı oldun!
- abi sordum o değil bu değil, hatırlamıyorsun ben ne yapayım?
- bi iki tane daha söyle, bulacam. hissediyorum.
- (öff pöff) kupa kızı sinek valesi mi?
- hayır ya! ne alakası var ya?
- e olm teoman şarkısı işte... meşhur.
- nasıldı o? mırıldansana biraz?
- baksana, sen teoman'ı tanıdığına emin misin?
- eminim tabii.
- hee. aklıma başka şarkı gelmiyor. gelince söylerim.
bi süre sonra...
- ben bulamadım. sen buldun mu?
- neyi?
- aklıma takılan şarkıyı?
- koray şarkı senin aklına takılıyor, zihni ben kurcalıyorum. bence bi sonuç alamayız bundan.
- off ya... neydi o şarkı?
yol bitmeye yakın:
- buldum. iki yabancı! birlikte ama yaaalnız ikiiii yabancııııyız.
- (ulan) hani düet değildi?
- düet mi de bu?
...
teoman müziği boşuna bırakmadı, arkadaşlar.