hesabın var mı? giriş yap

  • annemin bana üç aylıkken hamileyken çektirdiği bir fotosu var, kadın alien sürüsü doğuracak gibi dostlarım. oburiks gibi göbek var. bıraksan 9 ayın dolmasını beklemeden oracıkta nijerya milli takımının ilk on birini doğuracak gibi. şimdi yıllar sonra yanıma sırayla utaka, etuhu, yakubu falan gelse "biz de senin kardeşiniz" dese, hiç ses çıkaramam, o göbekten beklerim çünkü. gerçi nihayertinde çıka çıka ben çıktım o da ayrı konu.

    bir de tv8'i ayakta tutan isimlerden biri olan ebru hanım'a bakıyorum, 6 aylık hamileymiş yanılmıyorsam, karın ip man karnı gibi, bruce lee karnı gibi, inanılmaz bir şey, nazar değmesin hey maşallah diyorum. peki benim annem niye öyleymiş lan? bu işte de bir tuhaflık var kardeşim. ya annemi inceleyin, ya ebru'yu...

  • -hayattan beklentin nedir.
    -bir ev, bir araba, mutlu bir aile yasantisi, (omrumun sonuna kadar kiclarini yikayip bakmak zorunda kalacagim) sevimli 2 tane cocuk. yani genel olarak bunlar. (ne bekliycem mina koyiim. yeteri kadar parayi kaldirip istifayi basmak ve sizin gibilerin olmadigi yerlere yelken acmak.)

  • vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.

  • başımdan geçen bu olay sizler için bi mistik gizemli doğaüstü olay olarak gözükmeyebilir buna katılıyorum ama benim için gerçekten doğaüstü olan bir olaydır.

    sene 1996 kars/kağızman

    peder emekli astsubay. 96 da görevi sebebiyle kars ın kağızman ilçesinde oturuyoruz ve ilkokul 2 ye gidiyorum. oturduğumuz askeri lojmanın içerisinde ufak bir karakol var 8-10 tane asker mevcut. lojmanın bahçesi yani oyun alanımız aynı zamanda askerlerin eğitim alanı. askerlerle birlikte koşar onlarla şınav çekmeye çalışır yemekhanede yemek filan yerdik.

    nese yine eğitim günlerinden birinde bende kenarda oturmuş izliyordum asker abilerimizi. uzman çavuş sordu askere olum doğru nişan nedir söyle bakalım diye. asker başı önde susuyordu. bilmediğini gören uzman çavuş cumartesiye kadar ezberliyorsun dedi bende atladım bende ezberleyim mi komutanım diye uzman çavuş bana dönerek tamam sende ezberle. eğer ezberlersen sana gofret alacam dedi ve elime askerin el kitapcığını tutuşturdu.

    kitapta doğru nişan için aynen şunlar yazılıydı: "gözden,gezden,arpacığın silme tepesinden,hedefin alt kenarı orta noktasından alınan nişana doğru nişan denir".

    bu cümleyi yemeden içmeden cumartesine kadar ezberledim. nese cumartesi geldi çok heyecanlıyım. uzman çavuş geldiğinde komutanım doğru nişanı ezberleyecektik diyerek aynı ortaokulda en önde oturan kız gibi hocaaam ödev vardııı diye olayı hatırlattım komutana. doğru diyon ezberledin mi lan diye askere sordu asker cevap veremeyince bana doğru döndü ve sen ezberledin mi diye sordu. gururla ve göğsümü gere gere ezberledim komutanım diyerek sanki ilkokulda andımızı anırarak okuyan çocuk edasıyla "gözdenn gezdeen arpacığın silme tepesinden,hedefin alt kenarı ortaa noktasındann alınan nişanaa doğruu nişaan denir diye okudum. afferin diyerek gofreti hakettin demişti. sonraki günlerde getirmişti de gofretimi.
    nese kağızmandan taşınmış mersine yerleşmiştik ortaokulu ve liseyi doğru nişanı hafızamdan yer edinerek bitirdim.beynimin bir köşesinde duruyordu.

    üniversiteye gittim arkadaş ortamında ehiehi doğru nişan nedir biliyormusunuz diyerek hızlı bi şekilde doğru nişanı okuyordum. tabi onlarda ne anlatıyor bu mal diye bakıyolardı.

    üni bitti kpss ye hazırlandım beynimi yüzbinlerce gereksiz bilgi ile doldururken bile doğru nişan nedir aklımdan çıkmadı. çıkmıyordu.

    bakın ben balık hafızalı biriyim 5 kere karşılaştığım birine isim neydi hocam diye sorarım. geçen 5 yıldır değişmeyen apartman kapısının şifresini unuttum eşimi aradım da yavv bu kapının şifresi neydi diye sordum. ama bu salak bilgi hala aklımda. gözden gezden...allah ım her boku unuturken en büyük korkum alzaymır olup herşeyi unutmak iken nasıl nasıl olurda bu salak bilgi beynimi meşgul eder beynimden çıkmaz diye kafa patlatır dururdum.

    nese vatani görevimi yapmak amacıyla istanbul çatalca da bulunan sancaktepe kışlasına bakım onbaşı olarak teslim oldum. eğitim sürecindeyiz bir uzman çavuş var başımızda size yemin ederim lakabı kurşun asker. adam emekliliğine çok yakın olsa bile 0 lakayıtlık askeri bilgileri üst düzey tam bir terminatör adam. örn montun kapşonunu çıkardığımda kapşooon - 3 dereceedee bölük komutanı emriyle çıkarılır teyyareee diye uyarır, 22 yaşında ki astsubay çavuşa bile tekmil verip bişeyler soran bir adam bu. gerçekten şahsına münhasır bir adam. onun kadar iyi asker gerçekten görmemiştim asker çocuğu olmama rağmen.

    birgün eğitimdeyiz kurşun asker ortamızda 150-200 tane kısa dönemin eğitimini veriyor ve adam puştluğuna verilmemiş tüm bilgileri bizlere soruyor. seeen teyyaree söyle lan g3 ün özelliklerini. seen teyyare söyle kırmızı 2 ne ? haaa aval aval ne bakıyon laaaan teyyaree diye bizimle hafif eğlenmekte idi.

    aynı rehin aldığı amerikalı askerlerle eğlenen kamboçyalı komutan gibi parmağıyla 150 200 kişi arasında dolaştırdı ve beni işaret etti.

    söyle laaaan teyyare doğru nişan nedir?

    tanrının bana verdiği ulvi görev son bulmuştu. bu hayata geliş amacım buydu. yıllarca beynime kazınmış şey bir anlam ifade etmişti. tekmil verdim hayvan gibi bağırarak bu boktan bilginin birgün işe yaradığını görmenin mutluluğuyla okuyordum doğru nişanı.

    debe edit: öncelikle teşekkürler arkadaşlar bi çok arkadaş mesaj atmış sonrasında ne oldu diye. arkadaşlar sonrasında aslına bakarsanız çok enteresan. ben doğru nişanı okuyunca alanda herkes şok oldu. kimseden çıt çıkmamıştı. komutanımız sadece suratıma baktı. dinlenmeye çekildiğimizde yanına gittim çok heyecanlıydım. komutanım bu sorduğunuz soruyu ben ilkokul 2 den beri ezbere bilirim dedim. inanırmısınız hiçbir şey demedi ne mimiği oynadı ne aferin lan dedi. sanki onun ulvi görevi de bana o soruyu sormaktı sadece yüzüme bakıp gitti.

  • bir yandan kapitalist sistemin insanı 5 gün çalışmaya zorlaması bir yandan da çalışanların haftalık 3 gün tatil arzularının mükemmel bir potada eritilmesi ile ortaya çıkardığım yeni takvim. buna göre haftalık 7 gün olan sistem bir gün daha eklenilerek 8 güne çıkartılıyor. 8. günün adını tuğçe koydum. bu beta isim. sistemi hayata recep tayyip erdoğan geçirirse bu güne recep tayyip erdoğan da diyebilirsiniz. angela merkel de..

    2013 yılının örnek takvimini de hazırladım:

    http://i.imgur.com/uboqz.jpg

    sonuçta haftalık sistem dediğimiz şey öyle bir günün 24 saat olması, bir saatin 60 dk. olması gibi doğanın zorlamasından kaynaklanmıyor. bildiğin insan kurgusu bir şey haftanın 7 gün olması, epik hikayelere dayanıyor ve dolayısıyla değiştirilebilir.

    bune engel olabilecek teknik bir neden de yok. birleşmiş milletler'de yarım saatlik bir oturumla kabul edilebilecek bir şey. en azından 2014'te deneyelim. küresel çapta verim, mutluluk, refah, gelir artmazsa, 2015'te sene boyu haftada 6 gün çalışalım.

    ..ki eminim ben, kendisine zaman ayırabilen bir insandan fışkıracak mutluluğun ve yaratıcılığın dünyayı komple güzel bir yer yapacağına..

    şunu da bi dinleyin (entry'nin soundtrack'i babında)

    https://www.youtube.com/watch?v=n7wqtzonvay

  • dinleyeni, seveni, sayanı gözümde otomatik olarak kalitesizleşen kişi. adına aşk dedikleri ve büyük çoğunlukla salt aşk ile zerre alakası olmayan taklit ve kopya ilişkileri hayatının merkezine koyan zavallılarca girdiği o ağır abla tripleri karizmatik bulunur. "ah ulan biz neler çektik be" temalı leş arabesk kültürün on yıllardır genelde erkeklere hitap etmesi ulaşılmamış kitleler doğurdu, bu durum da aynı kültürün pop soslu lacivertini günümüzde doğurdu. benzerleri hep vardı ancak imaj olarak bu en güncellenmişi ve genele hitap edeni. sürekli bir dert hali, 1.çoğul şahıs ekli kopya sözler. "'rakı candır'cı kadın modeli" de bunu dinleyen kitle işte. erkekler de geri kalır mı tabii modern arabeskten, hemen nasipleniyorlar.

    özet tanım: türkiye'ye yakışan kalitedeki pop yıldızı.

  • anne yüreğini iş başında gösteren, duygulandıran video.
    kadın anlamadığı etmediği bir ortamda, bir durumda bile yavrusunun yanında. kızsa da üzülüyor, teselli etmeye çalışıyor.

    debe editi: hdp barajı geçsin, bırakın ondan sonrasını yalçın akdoğanlar falan düşünsün, siz keyifle yaz tatilinize çıkın!

  • tanımadığ herkese kullandigim hitap şekli. temizlik görevlisi, bilmem ne müdürü, mağaza sorumlusu, alt komşu vs ne kademe insan varsa hepsine hocam derim. şimdiye kadar ters karşılayan olmadı. bir bu ekşi sözlükte bulunan davarlar yadırgıyor.

  • bu adamın takım arkadaşı pique, shakira ile beraber. bu ise dünyanın en göz önündeki kulübünde oynamasına rağmen kısmetse olur yarışmacısına yürüyor. tamam yakışıklı olmayabilirsin ama bu nasıl bir vizyonsuzluk aq? git victoria's secret kızlarına yürü reddedilsen de ortamlarda bir şeyler sallar, bayrampaşa çocuğu olduğunu cümle aleme 467326. kez duyurup hayatına devam edersin.