hesabın var mı? giriş yap

  • çoğunlukla 50 gb olarak uygulanan adil kullanım kotası o kadar komik ve adaletsiz ki, bunu rakamlarla açıklamaya çalışalım:

    8 mbps'lik bağlantıyı tam kapasite kullanan biri saniyede 1 mb veri indirebilir. bu da ayda, (60*60*24*30=) 2.592.000 mb eder.

    yani ayın 1'inden 30'una kadar hiç durmadan 24 saat full download yapan birinin indirebileceği toplam miktar en fazla (2,592,000 / 1024=) 2531 gb'dır. yani yaklaşık 2,5 terabyte. interneti download olarak görüyorlar ya, işte 8 mbps'lik hattın download kapasitesi bu: 2,5 terabayt.

    aylık kapasitesi 2.5 terabayt olan bir hattın daha 50 gb'ını kullanan birine, "sen bu hattı sömürüyorsun" demek, en basit anlamıyla arsızlıktır.

    ben hattımın kapasitesinin daha % 2'sini kullanmışken, sen bana nasıl "adaletsiz kullanıyorsun" dersin?

    adil kullanım kotası gerekli olabilir ama bu şekliyle ve ttnet'in uyguladığı biçimle en adaletsiz uygulamalardan biri. rakamlar da ortada.

    üstüne üstlük, bu paketleri "limitsiz" adı altında satıyor. yani % 2'den sonra sınırlayacağı hattı satarken "limitsiz" ibaresini koyup tüketiciyi aldatıyor.

    benim kapasitemin % 2'sini bana sınır olarak koyan, paketin ismiyle tüketiciyi yanıltan şirketi hangi mahkeme haklı bulur acaba?

    avukat olsam veya bu işlere harcayacak param olsa bu sisteme dava üzerine dava açarım.

  • şuradan görülebilecek tweetlerdir

    --- spoiler ---
    6 şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.

    ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.

    o tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. en erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi.

    arkadaşlarımız, kızılay’ın iştirakinde olan kızılay çadır ve tekstil a.ş ile görüşme gerçekleştirdiler. ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik.
    --- spoiler --

    şeklinde açıklamalardır. yani ahbap derneğinin kızılay denen binali yıldırımın çiftliği olan kurumdan çadır aldığı iddiaları doğrulanmış oldu.

    benim anlamadığım nokta ise şu: kızılay’ın madem 2050 çadır gönderebilecek imkanı vardı neden direkt olarak bedava bir şekilde deprem bölgesine göndermedi de bu çadırları ahbap aldı?

  • kural değişmez. küçük çalarsan hırsız olursun, büyük çalarsan beyfendi. bu da öyle.
    daha 4-5 yıl önce cemaati destekleyen başbakan, milletvekili pozisyonundaki adamlar bırak yargılanmayı şu an kahraman ilan edilirken, çapı daha küçük olan adamlar günah keçisi ilan ediliyor. ikiyüzlülük bu milletin damarlarına sızmış. yapacak bir şey yok.

  • edit: #öyp50d twitter.
    edit: cinayet anının videosunun linkini ekledim en aşağıya. araç saatte 120 km hızdan aşağı gitmiyor.

    şehir içinde aşırı hızlı araç kullanırken bisikletliye arkadan çarparak ölümüne sebep olduktan sonra bisikletliden 50bin lira tazminat isteme olayı.

    konya'nın zenginlerinden bir çocuk, emekli astsubayın kullandığı bisiklete arkadan çarpıyor.
    polis raporunda bisikletliyi ağır kusurlu bulup aracın 50 km hızla gittiğine dair rapor tutuyor.

    saatte 50 kilometre hız ile gittiği söylenen ve bisikletliye çarpan aracın resmine bakalım:
    http://i.hizliresim.com/lqydvb.jpg

    çarpan eleman:
    http://i.hizliresim.com/mk0d17.jpg

    daha sonra şikayetini geri çekmeyen aileye karşı ölüden 50 bin liralık tazminat talebinde bulunuyorlar.
    eleman serbest. çünkü arkası sağlam.
    öyle böyle değil, hem de epey sağlam:
    http://i.hizliresim.com/3a7zlj.jpg
    http://i.hizliresim.com/zyz3j0.jpg

    emekli asker öldü ama onu öldüren serbest. 1 gün için bile içeri gireceğin sanmıyorum.
    öldürmekle yetinmeyip ailesinin üzerine kabus gibi çökme derdindeler.

    haber linki:

    kocasının ölümüne neden olan şahıs 50 bin tl araba masrafı istedi

    haberin içeriği;

    --- spoiler ---

    konya’da dört ay önce lüks bir otomobilin bisiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında kocası ölen kadın, sürücünün kendilerine 50 bin liralık araba masrafı davası açmasıyla ikinci kez yıkıldı.

    kaza, 12 mayıs 2016 tarihinde merkez karatay ilçesi adana çevreyolu matbaacılar altgeçidi’nde meydana gelmişti. iddiaya göre, konya'nın tanınmış iş adamının oğlu mehmet ali yapıcı (21) idaresindeki 42 bjk 26 plakalı lüks otomobil, bisikleti ile ilerleyen emekli astsubay orhan özdemir’e (55) alt geçit çıkışında arkadan çarptı. çarpmanın etkisiyle metrelerce uzağa fırlayan bisiklet sürücüsü orhan özdemir ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    `otomobilde oluşan hasarın masrafını almak için dava açtılar`
    kazada orhan özdemir’in hayatını kaybetmesinin ardından otomobil sürücüsü mehmet ali y. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. nöbetçi mahkemeye çıkan mehmet ali y. bisiklet sürücüsüne arkadan çarpmasına rağmen az kusurlu bulunarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. kocasının ölümüne sebep olan kişinin serbest bırakılması üzerine acılı eş müzeyyen özdemir de hukuk mücadelesi başlattı. mehmet ali y.'nin cezaevine girmesi için uğraş veren müzeyyen özdemir, karşı taraftan gelen tazminat davasıyla ikinci şoku yaşadı. kazada ölen kocasının yasını tutarken bir de karşı tarafın otomobilde oluştuğunu iddia ettiği 50 bin liralık hasarın parasını istemesi acılı eşi ikinci kez yıkıma uğrattı.

    `güvenlik kamerasında otomobilin bisiklete hızla vurduğu görülüyor`
    mehmet ali y. kaza sonrası sevk edildiği nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde hızının 50-55 olduğunu söylediği öğrenildi. ancak ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde sürücünün ifadesinin aksine otomobilin hayli hızlı olduğu görülüyor. bir petrolün güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntülerde beyaz bir otomobilin alt geçitten çıkan bir bisiklete hızlı bir şekilde arkadan çarptığı ve bisikletin metrelerce uzağa fırladığı görüntülerde yer alıyor.

    “eşim resmen katledildi”
    kocasının ölümüne neden olan sürücüden davacı olduğunu söyleyen müzeyyen özdemir, "kaza ne zaman olur. çarptığın zaman frene basarsın tamam o kazadır. ama bununki resmen eşimi katletmektir. eşimi katlettiği için ben bu adamdan davacıyım. ikinci olarak kaza tutanağı tutan polis ağır kusurlu olarak eşimi göstermiş. araç, bir başka araca arkadan çarptığı zaman çarpan suçlu olduğu halde, eşimi ağır kusurlu nasıl gösteriyor ki. benim eşim gerçekten feci şekilde can vermiş. bütün kemikleri kırılmış. iç organları parçalanmış. her yer kan içinde kalmış halde bulduk biz eşimi. biz daha eşimi defnetmeden '500 bin lira aileye verdik, aileyi susturduk' deyip de yalan haber yaptılar. böyle bir şey yok. biz onlardan bir ekmek parası dahi almadık. hiçbir şekilde bizim yanımızda olmadılar" diye konuştu.

    "beni yıldırmak için 50 bin liralık dava açtılar"
    eşinin mezarı başında gözyaşı dökerek dua eden özdemir, kocasının acısı dinmeden 50 bin liralık otomobil masrafı davasıyla ikinci şoku yaşadığını ifade ederek, "son olarak eşime arkadan çarpan arabanın masrafını üstümüze yıkarak 50 bin lira masrafı ödemek için bize dava açtılar. ben artık bu aileden de, çevremdeki insanların iki yüzlülüğünden de bıktım. eğer bu aile benden arabasının masrafını karşılamamı istiyorsa tamam ben razıyım, karşılayacağım. yalnız eşimi bayram sabahı getirsinler, çocuklarım on dakika görsün. ben başka bir şey istemiyorum bu aileden. yapabiliyorlarsa bunu yapsınlar. biz güçlüyüz her şeyi yaparız demekle bu iş olmuyor. adalet nerede o zaman. nerede bu adalet. ben adalet istiyorum. eşimin kanının yerde kalmamasını istiyorum. bunlar sadece beni yıldırmak için davadan geri çekilmem için yapıyorlar. hiçbir zaman yanımda durmadılar. hiçbir pişmanlık dahi hissetmediler bunlar" dedi.
    --- spoiler ---

    edit: amacım bu mağdur insanları bu insafsız insanların eline bırakılmaması. biliyorsunuz cumhurbaşkanımız, başbakanımız gereksiz davalara müdahil olabilmektedirler.
    isteğim bu davaya milletvekillerinin, sivil toplum kuruluşlarının sahip çıkarak adaletin sağlanması yönünde baskı yapmalarıdır.

    cinayet anının videosunu buldum:

    https://www.youtube.com/watch?v=wjzs_qgkbiy

  • meteor tarzı ekstrem durumları hariç tutarsak atmosferde karşınıza çıkabilecek en tehlikeli şey olan fırtına bulutu. ismi cumulo (bulut) ve nimbus (yağmur) kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkmıştır.

    cumulonimbus'un oluşması için atmosferde ciddi bir dengesizlik oluşması gerekir, özellikle sıcak ve soğuk havanın çatışması sonucunda oluşan dengesizlikte ortaya çıkar. bulutun ortaya çıktığı atmosfer koşulları zaten son derece dengesiz olduğu için (en başta wind shear yani rüzgar makası/kırılması yüzünden) bu bulutlar da bu dengesiz hava koşullarını kendi içerisinde korumaya devam eder.

    cumulonimbus bulutları tek başlarına veya bir fırtına sisteminin parçası olarak oluşabilirler. fırtına sistemi, özellikle bir süper hücre sisteminin parçası olarak oluşurlarsa karakteristik örs şeklini alırlar. bu örs şeklinin sebebi de bulutu ve fırtına sistemini oluşturan yukarı yönlü hava akımının (updraft) inanılmaz kuvvetli olması nedeniyle troposferin en üstüne kadar yükselmesi ancak buradaki çok yüksek basınç ve nem yüzünden daha fazla yükselemeyip görünmez bir bariyere çarpmış gibi katmanın etrafına yayılmasıdır. bir fırtınadan önce yaklaşan örs bulutunu ne kadar net görebiliyorsanız yaklaşan fırtına da o kadar şiddetli olacaktır denilebilir bu sebepten.

    cumulonimbus bulutları yeryüzündekiler için tehlikeli, havadakiler için çok daha tehlikeli bir buluttur. bu bulutlar çok ciddi sağanak yağışın yanı sıra çok şiddetli dolu sağanaklarına sebep olabilir, yıldırım düşürebilir, çok kuvvetli rüzgarlar ile gelebilir, hatta bir fırtına sisteminin parçası ise hortum bile çıkarabilirler (örneğin süper hücre).

    havadakiler içinse durum çok daha tehlikelidir, cumulonimbus bulutları atmosferde etrafından dolaşılması gereken bir bariyer oluşturur. her şeyden önce cumulonimbus bulutları özellikle örs bulutu varsa standart aviasyon rotasından yüksekte yer alır. standart bir yolcu uçağı yaklaşık 10 km irtifada seyrederken cumulonimbus incus yeri gelince 21 km yükseğe çıkabilir.

    bu bulutların içinden geçmek bir tarafa yakınına gelmek bile ciddi tehlike doğurur. bulutların içindeki büyük elektrik yükü yaklaşan veya içeri giren uçağa yıldırım çarpmasına sebep olabileceğinin yanı sıra bulutun içinde hatırı sayılır bir türbülans mevcuttur ve bulutun oluşmasına sebep olan atmosfer koşulları sadece bulutla sınırlı olmadığı için bulutun yakınlarında da son derece dengesiz rüzgar hamleleri ve makası olacaktır. ayrıca cumulonimbus bulutunun üst katmanlarında buzlanma olduğu için içeri girmeye çalışan bir uçağa yıldırım çarpması ve rüzgar kırılmasının yanı sıra mermi gibi dolu ve buz parçaları da isabet edecektir. bu yüzden bu bulutun değil içinden, yanından bile geçilmez, gerekirse yol uzatılır.

    cumulonimbus bulutunun farklı alt türleri olsa da en ilgi çekici olanı da yazmadan geçemeyeceğim. orman yangınları ve volkanik patlamaların şiddetli olması durumunda ortaya çıkabilecek bir versiyonu vardır, adı da pyrocumulonimbus'tur. bu bulut ortaya çıktığında kendi içinde de külden ve dumandan dolayı elektrik yükü barındıracağı için yıldırım düşürme ve hali hazırda devam eden yangını daha da alevlendirme potansiyeli vardır. ayrıca bu bulut ortaya çıktığında oluşacak şiddetli rüzgar hamleleri yüzünden yangının yönü aniden değişebilir ve daha önce sıçramamış alanlara doğru ilerleyebilir, daha da kötüsü yangını söndürmeye çalışan ekiplerin üzerine doğru aniden harekete geçebilir. bütün bu dezavantajlarına rağmen pyrocumulonimbus bulutu kendisini doğuran yangının üzerine şiddetli yağmur yağdırarak sönmesine de neden olabilir, neyi yapacağı o anki atmosferik koşullara bağlıdır kısacası.

    cumulonimbus sıcak/soğuk çatışması nedeniyle genelde bahar ve yaz aylarında görülür (tropik kuşakta yıl boyu görülür, tropik kuşağın yemyeşil olma sebebi de onlardır zaten) ancak kış aylarında da ortaya çıkabilir ve thundersnow dediğimiz kar yağarken gök gürlemesi hadisesine, şiddetli tipiye ve inanılmaz yoğun kar yağışlarına da sebep olur. thundersnow'u geçtiğimiz senelerde birkaç kez deneyimledik, en sonuncusu ise bu kış ayında karadeniz'den gelen iki kar fırtınasının ikisinde de tanık olduğumuz gök gürültülü kar yağışlarıydı.

    kısaca şöyle özetlemek lazım, şu anda kaç bin ışık yılı uzaktaki galaksinin merkezindeki kara deliğin fotoğrafını çektik, kendi galaksimizi bir arada tutan kara deliğin fotoğrafını çektik ama cumulonimbus bulutlarının içinde tam olarak nasıl bir ortam olduğunu halen bilmiyoruz çünkü içine girip de veri yollayabilecek kadar bir sağlam ekipman üretmeyi başaramadık.

    atmosferdeki bulutların en kudretlisi, en haşmetlisi, en ürkütücüsü ama en ihtişamlısıdır cumulonimbus bulutları. bu kadar tehlikesinden bahsetmiş olsak da getirdiği yağmur ile atmosferimizin en büyük yapı taşlarından biri ve vazgeçilmez bir parçasıdır.

    iyi ki vardır, varsın o haşmetle troposferin ucuna yükselsin de biz çevresinden dolaşmaya devam edelim.

  • televizyondan;

    muhabir; servet, gecen hafta magazin basınında cıkan resimlerin bayan hayranlarını oldukca üzdü.
    servet; sanmıyorum bayan hayranım oldugunu .

  • kaç gündür ortada yoktur, çıktı ve başladı gene. bıktık senin bu nefret kusan, bölen, yalan söyleyen ağzından.