hesabın var mı? giriş yap

  • 26 ğustos 2018, muhabbet hızlı ve öfkeli 5- rio soygunu.
    bizim kafadarlar da filmi kendince yorumluyor :

    c: bugün hızlı ve öfkeli 5 rio soygunu adlı filmden bahsetmek istiyorum.
    e: hızlı ve öfkeli'nin sonuncusu taş ve sopalarla çekilecek demiştiniz doğru mu?
    c: doğrudur, bunu başka şeyler için de demiştim.
    e: peki diesel dostumuz oynuyor mu filmde?
    c: evet, hesaplı olsun diye.
    e: dizelden o kadar sürat hayatta çıkmaz.
    c: devamlı yarışıyorlar ya film boyu kaç depo gitmiştir.
    e: dizel öfkeli olan, hızlı olan öbürü; benzinli.
    c: benzinli hızlı. bu da "beni devamlı geçiyor, ben yokuş bile çıkamıyorum." diye sinirleniyor.
    işte 5. filmin tüm hikayesi bu.

  • iç burkan anne söylemlerindendir.
    maddi durumunuz kötüdür ama siz farkında değilsinizdir. çarşıda pazarda gördüğünüz pasta, kurabiye gibi yiyecekleri tutturmanıza rağmen, anneniz *almaz. "onların neylerle yapıldığı belli değil, ben evde sana aynısını yaparım temiz temiz" der. büyüyünce anlarsınız bu cümlenin anlamını..

  • 14 ayı devirdim.
    çocuklarım, 90larda özgürce sokakta oynadıkları dönemi yaşıyorlar.
    bir numaramın sınıf mevcudu 13 kişi. türkiye’de 43 kişiydi sınıf.
    kreşe beş kuruş para vermedim. oysa ki geçen sene gönderemediğimiz pandemi döneminde 2500 tl aylık veriyordum. şimdi üç çocuk için her ay hesabıma familienkasse’den 663 euro yatıyor.
    çocuklar müzik okulu, jimnastik ve basketbol kursuna gidiyorlar. jimnastik aylık 7, müzik 24, basketbol 9 euro. ama sıkıntı değil. sene sonunda vergi iadesi olarak geri alıyorum.
    türkiye’de mesleğe başladığımda brüt 2850 dolar geçiyormuş 2011’de.
    müdürlüğü bıraktığımda elime net 1500 dolar geçmiyordu.
    şimdi 3 asgari ücret geçiyor elime.
    45 saat yerine 39 saat çalışıyorum.
    senede bir hafta tatile gidebilmek için 2 aylık maaşıma kadar vermek zorunda kalıyordum.
    şimdi türkiye uçak bileti 2500 euro, mallorca’da uçak ile birlikte 1 hafta tatil ise 2100 euro.
    9 euro’luk biletle her hafta sonu köln, bonn, koblenz, frankfurt, stuttgart, darmstadt, mannheim, heidelberg, gezmediğim yer kalmadı.
    oysa ki ülkemden iş için almanya’ya geldiğimde, kahve içmeye elim titrer olmuştu.
    araba alsam 700 bin, ev alsam 2,5milyon… 30 bin maaşla 30 yıl bir ev ve arabaya çalışmam lazım.
    hiç arkadaş ortamı falan da demeyin. her biri birer birer döküldüler. ev, araba borcu ödemekten, biri yemeğe çağıracak diye ödleri patlıyordu.
    bitti gitti çok şükür.
    başlığı açana da selamlarımı yolluyorum. kendi önünden ye lütfen…

  • necati şaşmaz'ın büyük bir hatası var. etrafında da kendisine "hürmet gösteren"lerden başka kimse olmadığı için kendisine söylenmeyen şeyler var. bu diziyi, adı kurtlar vadisi, başrolü necati şaşmaz, günü perşembe, müziği cendere diye herkes tarafından izlenecek zannediyor. bu dizinin ilk 97 bölümü neden izlendi, şimdi yayınlanan saçmalık neden ilgi çekmeyecek, ekşi şeyler'deki kurtlar vadisi konularının yarısının sahibi, başlıktaki en iyi 5 entryden ikisine sahip birisi olarak, biraz da ben anlatayım.

    zafer ergin: 24 sene ankara devlet tiyatrosu, 15 sene istanbul devlet tiyatrosunda oyuncuydu. 60'dan fazla oyunda oynadı. devlet tiyatrosu sanat yönetmenliği yaptı. 1989 yılında istanbul devlet tiyatrosu müdürüydü. kurtlar vadisi projesinin daha sadece ismi varken, oynayacağı belli olan tek isimdi.

    attila olgaç: 11 sene ankara devlet, 25 sene istanbul devlet tiyatrosunda oyunculuk yaptı. 30'dan fazla oyunda oynadı. zafer ergin ile 40 sene önce, 1980'de ankara devlet tiyatrosu'nda kral lear oynuyordu.

    görsel

    baykal saran: tam 48 sene ankara devlet tiyatrosu oyuncusu olarak, onlarca oyunda oynadı. oyunlar yönetti. 1989'da kültür bakanlığının verdiği en iyi oyuncu ödülünü kazandı. adına tiyatro ödülü verilecek kadar seviyede sahne tozu yutmuştu.

    istemi betil: dile kolay, 24 sene tiyatro yaptı. ankara devlet tiyatrosu müdürlüğü yaptı. tiyatro oyunları yönetti. can gürzap ile çetin tekindor ile ayten gökçer ile aynı sahneyi paylaştı.

    tarık ünlüoğlu: 20 seneyi aşkın süre boyunca tiyatro yaptı. trt'de siyah beyaz zamanlarda program yaptı. sadece diksiyonu bile oyunculuğunun kalitesini gösterirken, oyunculuğu muazzamdı.

    sönmez atasoy: 38 sene tiyatro oyunculuğu yaptı, 35 sene tiyatro yönetmenliği yaptı. tarık ünlüoğlu'nun oyununu bile o yönetiyordu. seslendirmede de iyiydi. atatürk seslendirmesi yapmıştı.

    görsel

    adnan biricik: 30 sene tiyatro oyunculuğu yaptı. tiyatro ödülleri kazandı. adam bugün kamu spotu seslendirmeleri dahil, bir sürü seslendirmenin sesi.

    nişan şirinyan: 20 seneyi aşkın tiyatro kariyerinde 20'den fazla oyunda rol aldı.

    kurtlar vadisi'nin şahane deve tuncay'ı, kurtlar vadisi pusu'da hastane müdürü yapılan osman wöber, istanbul devlet tiyatroları müdürüydü.

    görsel

    yazarları ömer lütfi mete'nin tedrisatından geçmişti. konsept danışmanı soner yalçın, 30 sene önce derin devlet yazıyordu. yeşil ile röportaj yapmış, kitabını yazmıştı. zamanında yazdığı yazılar, yaptığı haberler yüzünden aldığı ölüm tehditleri sayısızdı. osman sınav zaten ayrı bir çılgındı.

    haldun boysan, özgü namal, oktay kaynarca, gürkan uygun, yüksel arıcı, nedim doğan dahil olmak üzere birçok ismin oyunculukları okullardan başlıyor. türk dizi tarihinin en psikopat karakteri sefa zengin, dormen tiyatrosunda oyuncu, 3-5 bölümde görülen savcı rolündeki hakkı ergök bile 30'dan fazla oyunun başrolünde oynamış bir ustaydı...

    bu dizinin senaryosu, sadece söylediği aykırı cümleler değil, efsane oyunculukları, çekimleri ile de her yönüyle bir bütündü. cahit'in senaryosu, polat alemdar'ın herkesi vurduğu, hükümet yalakalığının zirvesi bir dizi değildi.

  • normalde kürtçülerin başlığına yazmıyorum.

    ama biraz önce bu kişinin #29938239 numaralı entarisini görünce kendimi tutamadım.

    yazarımız bilindiği üzere türkiye cumhuriyeti toprakları üzerinde bir kürdistan kurulmasını fikirleriyle savunuyor. hatta (bkz: şemdinli'nin düşman işgalinden kurtuluşu) diye başlık açıp, türkiye cumhuriyeti'ni işgalci, düşman öge olarak ilan etmiş bile. böyle onlarca entarisi var ama şimdi yazmaya üşendim.

    şimdi bu arkadaş #29938239 nolu yazısında, 5 pkk'lının imhasından sonra şöyle bir cümle kurmuş: "maalesef bizim ülkemizde kanunlar zaman-zemine-şahsa göre esneyebiliyor."

    yani aniden işgalci tc gitmiş, bizim ülkemiz olmuş buralar.

    bir iddiamı yeniden dile getirmek istiyorum; kürdistan kurulsa bile bu ve bunun gibi şahıslar türkiye'den ayrılmaz, kapıdan kovsan, bacadan girer. türkiye'de yaşamanın tadını almış, biraz okuyup yazmış bir kürdü, öldürsen kürdistan'da yaşamaya ikna edemezsin.

  • yürüyüşlerde, kamplarda, kısacası doğa ile ilgili tüm aktivitelerde yanınızda taşıyabileceğiniz ve deprem çantanızda da taşıyabileceğiniz acil durum termal battaniyesinden biraz bahsetmek istiyorum.

    diğer bir isminin uzay battaniyesi olmasının sebebi nasa'nın marshall space flight center tarafından 1964 yılında abd uzay programı için geliştirilmiş olmasıdır.

    polietilenden oluşan ince plastik bir film ve yansıtıcı olarak metal kaplama maddesi içeren bu örtüler, 0,45mm kalınlığında olup altın ve gümüş rengindedir ve yayılan ısının %97'sini muhafaza eder.

    uzayda kullanım sebebi; polyimid(sarı rengi veren madde) maddesinin uzay ortamında dayanıklılık sağlaması, soğuğa(-260 derece) ve sıcağa(480 derece) karşı geniş sıcaklık aralığında kullanılabilmesi, kolay vakumlandığı için yer kaplamaması ve ultraviyole ışınlara ve radyasyona karşı dayanıklı olmasıdır.

    üretim şekli: saf alüminyumun yüksek sıcaklıklarda buharlaşmasını sağlayarak ince ve dayanıklı bir filmin alt yüzeyine vakumlanmasıyla yapılmaktadır.

    ana kullanım amacı: alüminyum termal battaniyesi ya da uzay battaniyesi, su geçirmez ve rüzgar geçirmez olduğu için birçok acil, ilk yardım ve hayatta kalma kiti içinde bulundurulur. bunun yanı sıra, düşük ağırlıkları ve küçük bir alana sıkıştırılabilmeleri, açık hava tutkunları ve acil çalışanlar arasında popüler hale gelmiştir. bu battaniyeler maratoncular ve dayanıklılık gerektiren diğer spor dallarında yarışmaların sonunda veya hava soğuksa yarışmadan önce beklerken de verilir. malzeme, iletken izolasyon malzemesiyle birlikte kullanılabilir ve deprem çantası, ilk yardım çantası kısacası hayatta kalma çantalarının içinde de bulundurulabilir.

    ilk yardımda, battaniyeler hipotermiye karşı önlem almak veya karşı koymak için kullanılır. üç aşamalı bir aksiyon bu amacı kolaylaştırır:
    - folyo hava geçirmediğinden dolayı konveksiyonu azaltır.
    - terleme nedeniyle oluşan ısı kaybı azaltılır.
    - yansıtıcı yüzey, termal radyasyon(cismin sıcaklığı sayesinde ilettiği enerji) nedeniyle oluşan kayıpları engeller.

    sıcaklarda güneşten korunmak ve gölge oluşturmak için kullanılabilir.
    kampa gittiğinizde çadırın üzerine örtülebilir.
    vücudumuzu sararak folyo ile havadan izole şekilde vücut ısısını içeride tutabilir, -20 dereceye kadar koruma sağlanabilir.
    altımıza sererek yerden gelen soğuğu izole edebiliriz.
    mahsur kalınan durumlarda fark edilmek için yansıtıcı özelliği sayesinde reflektör gibi kullanılabilir.

    ek bilgiler:
    -acil durum alüminyum termal battaniyenin yanı sıra abd ordusu da benzeri olan ''yaralı örtüsü'' kullanır. bu termal battaniyeye kıyasla benzer malzemeler ve güçlendirilmiş dış katman ile desteklenir, daha fazla dayanıklılık ile ısı sağlar fakat hacim ve maliyet açısından fazladır. yer belli olmasın diye kamuflaj rengi(yeşil) kullanılır.
    -çok soğuk iklimde bivouac çantalarının iç yüzeyinde astar olarak da kullanılır.
    -taliban bu battaniyeleri nato güçlerinden korunmak ve fark edilmemek için, termal kameralara ısı izi vermemek için kamufle olmak için kullanmıştır.

    diğer isimleri: uzak battaniyesi, alüminyum termal battaniye, yanık battaniyesi, hipotermi battaniyesi, termal folyo, ilk yardım battaniyesi, acil durum battaniyesi, güvenlik battaniyesi, mylar battaniyesi, hava battaniyesi.

    kaynak 1, kaynak 2

  • ölümünün ardından tam 35 yıl sonra, ailesinin yeni kanıtlar sunarak cinayet dosyasının tekrar açılmasını talep etmesi üzerine, 2008 yılında mahkeme süreci yeniden başlamış, victor jara'nın mezarı açılarak cesedi üzerinde otopsi yapılmış ve otopsi sonucunda tam 44 kurşun yarası tespit edilmiştir.

    26 mayıs 2009'da ise jose adolfo paredes marquez adlı eski bir asker, jara'nın ölümüne karışmaktan suçlu bulunmuştur. o zamanlar 18 yaşında olan bu kişi 16 eylül 1973 gecesi, şili stadyumunun* soyunma odasında, victor jara'yı rus ruleti oynayarak şakağına dayadıkları silahla tek kurşunla öldürdüklerini ve arkasından diğer askerlerle birlikte 43 kurşun daha sıktıklarını itiraf etmiştir.

    *bu stadyumun adı 2003 yılında victor jara stadyumu olarak değiştirilmiştir.

    - ispanyolca bilenler için ilave okuma kaynağı: "victor jara'nın son anları" http://ciperchile.cl/…nes-asesinaron-a-victor-jara/

    -son derece iyi bir victor jara diskografisi için: http://www.nuevacancion.net/victor/discog.html

  • avm için saldıran laikleri ve gezi parkı için direnen büyük akp'li yoldaşları hatırlatmıştır. akp'li yoldaşlarımız çok gaz yemişti o dönemde laiklerin avm saldırısına karşı parkı ve yeşilliği korumak için unutmamak lazım.

    edit: başlık başa.