hesabın var mı? giriş yap

  • az önce şu diyalogların yaşandığı telefon numarası...
    kelimesinde abartı yoktur...

    daha önceki telefon konuşmalarından sıkılmış olan ben direkt konuya gireyim dedim:
    - ...bakın hanımefendi, yardımcı olalım diyorsunuz ama, bana net bir buçuk aydır yardımcı olamıyorsunuz... açıkçası hiç umudum kalmadı artık...
    ( karşıdan dünya kibarı sesli hanım kızımız sözümü balla keser )
    - ...bi dakka beyefendi bi dakka, bir tek şey söylemek istiyorum. umutsuz yaşamayın n'oluuuur.... mutluluğun değerini nasıl bilebilirdik ki umutsuzluğu yaşamamış olsaydık. nasıl anlardık kıymetini... hı? ( ben bu arada kızın söylediklerini not almak üzere kalem arıyorum )... biliyorsunuz, herkes böyle; herkesin bir yarası vardır. mutlaka vardır. o gülen yüzlerin altında kim bilir neler gizlidir... bilemeyiz di mi... ben sadece şunu söylemek istiyorum: bütün insanlar mutlu olsun, umutsuz olmasın... lütfen.
    ( ben hayvanlığımdan ödün vermeden )
    - n'oooolucak bu benim bağlantı?!
    - ben sizi servise aktarayım, hattan ayrılmayın lütfen, umutsuz olmak yok. tamam mı?
    .......

    gerçektir

  • ismet berkan bey yakın aile dostumuz. kendisine whatsapp'tan sordum. "ne diyorsun ismet, enteresan bir haber değil mi?" dedim. "görüntüleri izledim, çok vahim" dedi. "ya ismet bi yürü git allahını seversen" dedim. "ben de ekmeğimin peşindeyim abi :(" dedi. "seneye bir özür patlatırım olur biter :p" diye de ekledi. "kel kafandan sen suçlusun ismet" dedim. daha mavi tık çıkmadı, du bakalım.

  • dün gece tekrar aradılar. artık eskisi gibi meşgule atmıyor ya da açıp suratlarına kapatmıyorum.

    çünkü bunu yapınca illaki hemen başkalarına yöneliyorlar.

    açtım telefonu. evet yeni dükkan açtım internet bağlatacağım dedim. il sordu. farklı bir il söyledim. cadde sordu. google'la hemen girip o ilden bir cadde söyledim. numara sordu. salladım tuttu. isim sordu kemal muktedir dedim.

    o sırada tabi en az 20 dakika sesiniz gelmiyor, kesik kesik geliyor dedim. orada bir şeylerle sürekli uğraştı. şimdi geliyor mu dedi evet dedim. tam paketi anlattı fiyat diyecekken sesiniz gelmiyor paketi duyamadım dedim. tekrar anlattı.

    neredeyse tüm paketleri tekrar tekrar saydırdım. şu paket kaç cikaboyttu sordum. modem sordu. modem olmadan internete bağlanamıyor muyum ? dedim. olmayan kişilere seslendim. onlarla konuşur gibi yaptım ve onu hatta beklettim. tekrar ona dönüp kaldığı paketten tekrar sordum. 50tl'lik paket hangisiydi sordum. 1500 cikaboytlu paketiniz var mı diye sordum.

    sonra neyse vazgeçtim dedim kapattım. tekrar arasınlar yine işi gücü, yemeği, cenazeyi ortada bırakıp yine açacağım. bütün cikaboytları burunlarından fitil fitil getireceğim.

    ben kemal. geliyorum.

  • şaka maka o vakitler istanbulda 3 tane zengin taşaklı adam var bunlardan birisi cemile'ye (hikmet karcı), öbürkü aylin'e(soner talaşoğlu), öbürkü de salak berrine(hakan) aşık. bunlar da hala camsız evde oturuyo heyhat

    camları varmış

  • kpss 2020 lisans genel kültür - genel yetenek alanından hazırlanmıştım. 93 puan aldım ve nihayet atandım.
    tavsiye haddime değildir ancak matematik temelimle 6 ayda nasıl 93 aldım yazmak istiyorum, belki birine faydası dokunur.
    genel kültür için başlıyorum:

    edit: arkadaşlar ben kpssye kısa sürede hazırlandım ama bu kısa sürede yediğim içtiğim kpss idi. düğüne gittiğimde bile telefondan güncel bilgiler okuduğumu hatırlıyorum. herhangi bir ek sorumluluğum yoktu. çalışmıyordum. evim gürültülü değildi. dersimi bölen bir şey olmadı.
    şimdi ise çalışıyorum, ayrı eve çıkınca ev işleri ile de meşgulüm. ve ales'e hazırlanıyorum. konu çalışmadığım halde yoğunlukta odaklanmak problem imiş. hepinize kolay gelsin.

    tarih;
    önce ramazan yetginden izledim ve kitap gibi not çıkardım ama 27 soruda 20yi zar zor geçtiğimi görünce üzerine tekrar olarak mehmet celal özyıldızı izledim. mehmet celal özyıldız soda niyetine oldu. izlerken küçük nüanslar dışında kalemi elime almadım. çay içerek izledim. bolca soru çözdüm. 27 soruda 1 boş 1 yanlış yaptım.

    coğrafya;
    bayram meralden izledim, ilk izlediğimde not tutma ihtiyacı duymadım, netlerimde 10u geçemiyordum. sonra tekrar niyetine bir daha bayram meral'i izledim ve bu sefer boş sayfaya boş haritalar çizip o haritaları sırasıyla doldurdum. harita defteri çıkardım. bolca soru çözdüm. 2 yanlış 1 boş yaptım. netim biraz düşük ve sebebini biliyorum. ilk neden hoca değiştirmek gerekiyordu engin eraydın da izlenebilir, bayram meral'i izlemesi keyifli ama eksik kalıyorsunuz. özellikle ekonomik coğrafyada slayt okuyan hocaya dönüşüyor. ayrıca kitabında jips yozgatta çıkıyor gözüktüğü için bir soruyu boş bırakmıştım.

    vatandaşlık;
    esra özkan karaoğludan izledim ve ilk izlediğimde basit notlar tuttum, denemelerde biraz eksik kaldım, ikinci kez yine esra hocayı izledim, bu sefer kitap gibi defter tuttum. bolca da soru çözdüm. sonuç 1 yanlış, o da kpss çalışan diğer arkadaşımdan aldığım bilginin bende yarattığı kafa karışıklığıydı.

    güncel bilgiler için belki 500-1000 soru çözdüm ama 6 soruda 3 doğru 1 yanlış 2 boş yaptım. güncel bilgiler kısmını akışına bırakmak lazımmış.

    genel yetenek:

    matematik;
    matematik temelim vardı ve hiç kpss bakmadan da 20 net çıkarıyordum, kpss'de matematik konusu çalışmadım, süre bazlı bol bol konu testi ve deneme çözdüm. 2 yanlışım var ve ikisi de işlem hatası.

    türkçe;
    ösym sınavlarının göz bebeğidir bu ders. beni hep buradan avlar ösym. halihazırda kitap okuyan biriyim, kpss'ye çalışır olduğum halde bile günde min 10 sf okumadan uyumam. ama paragraf konusunda pek bir faydası oldu mu bilemedim.
    dil bilgisi konusunda çok zayıftım. öznur saat yıldırım hocadan izledim ve not aldım. konu testi çözerken epey faydası oldu, hatta dil bilgisi testlerinde çok iyi seviyeye geldim ama kpss'de 6 dil bilgisinden 2'sini yanlış yaptım. sözel mantık için tablo çizme metotları ile soruları çözdüm. türkçe'den de bolca soru çözdüm. türkçeden de 7 yanlış yaptım.
    türkçe matematik denemelerini birleştirip çözdüm ve 75 dk süre verdim. sınavda süre anlamında bunun çok faydası oldu.
    türkçe'den bu kadar yanlışımın çıkmasını şuna da bağlıyorum. pandemi çıktığından beri kpss'ye kadar olan sürede toplum içine pek karışmadım. yani 1 saatten fazla maske takmadım. ama sınav günü sadece sınavda 2 saat boyunca çıkaramayınca uykum geldi, dikkatim dağıldı. ilk defa bir ösym sınavında süre arttıramadım.

  • izleyicilerini ve dahi izlemeyenlerini bir konuda aydınlatma gereği duyduğum dizi: osmanlı'da bir sultanın evlendirilmesine karar verilmişse damadın evli olup olmadığı önem arz etmez. yani "rüstem'i mihrimah'la evleniriyorlar ooovv o zaten evli, hem de kızdan çok büyük" demenin bir mantığı yok. zira, bir padişah kızı ya da kızkardeşinin evlendirilmesi önemli bir mevzu ve enderundan yeni çıkmış genç ve yakışıklı adamlarla değil, devlete sadakatini ve hayattaki başarısını kanıtlamış, bu esnada da kıçının kılları ağarmış adamlarla evlendiriliyorlar, onların da yaş nereden baksan 40-50 hatta 60, bekar duracak halleri yok. lütfi paşa misal, şah-ı huban'dan önce evli ve oğulları var, bir sultanın kendisine yakın yaşta bir adamla evlenmesinin tek örneği olan hatice sultan - ibrahim paşa (ki hatice'nin de 2. evliliği ve ilk kocası gulyabani kadar yaşlı) evliliğinde de aynı olay var.
    insanların takıldığı nokta sanırım şu kuma meselesi, merak etmeyin padişah kızları hiçbir kadına kuma gidemez, eşlerinin yegane karısı olurlar çünkü evliliğe karar verildiği an söz konusu paşanın ne kadar eşi varsa hepsinden boşanıyor. tarihte "amaaan karılarını boşama, ne boşayacaksın, zaten dedem yaşında herifin tekisin, bari sen yokken oturur da dedikodunu yaparız" diyen sultan kızı var mıdır onu bilemem.

    yani üzülmeyin, nigar değil mihrimah'ın kuması olmak, aynı çatı altında bile yaşayamaz. xoxo nassip girl.