ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amerika'da araba satmaya çalışan türk
-
ortadoğu ahlaksızlığını, medeniyetin tam ortasına taşımak isteyen bir ilkel primattır.
yazarların ilişki durumlarını anlatan cümle
-
"kaciyorum kovalayan yok, kovaliyorum kacan yok, oyle mal gibi kosup duruyorum durduran yok."
7 tane torunlu dedeye aşık olan kızın paylaşımı
-
dedesine hitaben yazmış. 7 tane torunu var en büyüğü benim. anlamayacak ne var bunda ?
biscolata yakışıklılarının yeni yıl sürprizi
-
(bkz: sictoria's vecret)
piyangodan büyük ikramiye kazanılırsa yapılacaklar
-
biz bunu çekirdek ailemle tartıştık geçen hafta. ben garantici adamım, "bankaya yatırır faizini yerim" dedim. babam "bi'sürü ev alır kirasını yerim" dedi. annemse babama şöyle bir gülümseyip bana döndü ve "30 yıldır kirada oturuyoruz, önce bize bir ev alırım, sonra kalan parayı sana veririm oğlum" dedi.
en büyük ikramiyem annem lan benim. babam da amorti diye vurmuş anneme işte :)
stevie ray vaughan
-
3 ekim 1954 yilinda dallas,texas'ta dogmustur.
14 yasinda dallas'in cesitli blues kluplerinde calmistir.
o yaslarda caldigi gruplar arasinda blackbird,shantones ve epileptic marshmallow vardir.
1972 yilinda okulu birakip austin,texas'a yerlesmistir.
austin'de nightcrawlers grubunu kurmustur ve daha sonra cobras grubuna katilip burda 1 sene calmistir.
bundan sonra triple threat grubuna katilmistir.3 yil sonra triple threat,vaughan ve barton double trouble grubunu kurmustur.
1982 baslarinda yapimci jerry wexler vaughan'in grubunu montreux jazz festivalinde calmalarini saglamistir.vaughan'in performansi david bowie ilgisini cekmistir ve vaughan'in sonraki albumunde calmasini istemistir ve caldirmistir.let's dance sarkisi vaughan'in gitariyla one cikmistir.
vaughan 1985'te yapilan "w. c. handy blues foundation's blues entertainer of the year" odulunu kazanan ilk beyaz sanatci olmustur.ayrica ayni sene klavyeci reese wynans'i grubuna dahil etmistir.
ingiltere turnesinde basarisizliga ugradiktan sonra alkol ve kokain bagimliliginin ustesinden gelmek icin eylul 1986 yilinda rehabilitasyon merkezinde yatti.1989 yilinda yaptigi "in step" albumundeki "wall of denial" sarkisinda bagimliligini ve rehabilite donemlerini anlatmistir.
east troy,wisconsin'de jimmy vaughan,eric clapton,buddy guy,robert cray ve jeff healey ile sahne aldiktan sonra , bir helikopter ile ayrilirken kaza gecirip yasamini yitirmistir(27 agustos 1990).
-albumleri
1983 -- texas flood
1984 -- couldn't stand the weather
1985 -- soul to soul
1986 -- live alive
1989 -- in step
1991 -- the sky is crying
1992 -- in the beginning as the vaughan brothers (with jimmy vaughan):
1990 -- family style
televizyon sesi eşliğinde uyuyanlar derneği
-
derneğimizde iki çeşit üye grubu var diyebiliriz.
cnbc-e e2 eşliğinde uyuyabilen entel kesim ve "ntvspor olsun gerekirse curling olsun" diyerek fransa ligi özetleriyle uyuyabilen grup.
geçenlerde bir araştırma yaptık, derneğimizin üyelerinin büyük bir kısmının 2. öğretim okumuş ya da nba maçlarını gözleri kapana kapana izleyenlerden oluştuğunu gördük.
en kısa sürede toplanıp, "flash tv eşliğinde uyuyoruz" zirvesi düzenleme planlarımız var.
edit: çokça soru aldım, ilginiz için teşekkürler. kısaca derneğimizle ilgili, katiyen aşamadığımız bir kuraldan bahsetmek istiyorum. "ben televizyon karşısında uyuyorum, olur mu?" diye gelen sorular çoğunlukta. cevap, hayır! bu derneğe üye olan ve dernek şartlarına uyan profil, tekrar etmek istiyorum, "neyse ben yatayım artık çok uykum geldi" deyip, televizyonu açan insan profilidir. tv karşısında sızan insan halimizden anlamaz, anlayamaz. tsubasa'nın dripling yaparken elips topa her vurduğunda gelen o dup dup dup sesi, bizim için ninniden ötedir, lütfen bu bilinsin.
bir kadın susuyorsa yapılması gerekenler
-
mağaralarda karanlıklarda yaşa, ateşi bul, tekerleği bul, baltayı keseri icat et, çanak çömbelek yap, hayvanları evcilleştir, yazıyı bul, piramitleri inşa et, uygarlıklar kur, bilime sanata felsefeye kafa yor, matbaayı bul, yer çekimini, basıncı keşfet, telefonu telgrafı, termodinamiği, elektromanyetizmayı bul, savaşlar yap, özgürlükler için mücadele et, sanat çalışmaları yap, ay'a git, kuantum, izafiyet derken bunca uzun yolculuğa rağmen aslında henüz yolun başında olduğunu fark et, sonra interneti icat et, dünya globalleşsin, mesafeler kısalsın, iletişim kolaylaşsın, kuyruklu yıldıza araç gönderip, mars'a insan kolonisi göndermeye hazırlandığın sırada "kadın susarsa ne yapalım" diye yarrağım gibi bir soruyla muhatap ol.
sikmişim kadının suskunluğunu. çay verin içsin.
gözlerim yaşararak gençlerden özür diliyorum
-
ister ağlasınlar ister masaya çıkıp tepinsinler, hiçbirine hakkım helâl değil.
her şey olup bittikten sonra pişmanlığın fayda etmeyeceğini öğrenmesi gereken bir teyzenin sözleri. size bunları zamanında 2010 ve 2017 referandumlarımda, genel ve yerel seçimlerde anlatmaya çalıştık ama her seferinde vatan haini olduk!
edit: tanım
ingilizcedeki en güzel kalıplar
-
1-guess what- bil bakalım ne oldu?
2-be right back -hemen geri döneceğim
3-in other words-yani, başka bir deyişle, başka bir ifadeyle
4-hit the road-yola düşmek
5-thanks to me-benim sayemde, sayemde
6-how dare you-bu ne cürret
7-have a seat-buyrun oturun, oturun
8-time to go-gitme zamanı, gitme vakti
9-give up-vazgeçmek, pes etmek
10-run away-kaçmak, firar etmek
11-about to--mak üzere
12-dig in-yumulun (yemeğe)
13-more and more-giderek daha fazla
14-keep the change-üstü kalsın
15-tell the difference-ayırt etmek, farkı anlamak
16-you have the right--e hakkın var
17-most of us-çoğumuz, birçoğumuz
18-get it-anlamak
19-carry on-devam etmek, sürdürmek
20-do mind-dikkat et
21-what do you mean?-ne demek istiyorsun?
22-long time no see-görüşmeyeli uzun zaman oldu
23-ıt's a piece of cake-bu çok kolay
24-away-uzak
25-take care-kendine iyi bak
26-what a shame!-ne ayıp
27-watch your mouth-sözlerine dikkat et
28-more or less-aşağı yukarı
29-here you go-buyrun, al bakalım
30-never better-hiç bu kadar iyi olmamıştım.
31-run out of-bitmek, tükenmek (süt, şampuan, zaman vs.)
32-ıt's up to you-sana bağlı, sana kalmış, sen bilirsin.
33-by all means-elbette (kuşkusuz)
34-that makes sense.-mantıklı
35-give me a hand-bana yardımcı ol, bana yardım et
36-ı will see to it.-ilgileneceğim, bakacağım, o işi halledeceğim.
37-get out-defol
38-don't get me wrong-beni yanlış anlama
39-it's beyond me-bu beni aşar
40-lets get to the point-sadede gelelim
41-you know what-ne diyeceğimi biliyorsun
42-it's my turn-benim sıram
43-give me five-çak bir beşlik
44-like ı said-dediğim gibi
o ses türkiye
-
yarışmaya başladığında bir beyonce olan aydayı yarı finale gelindiğinde yıldız tilbeye ceviren yarışmadır. turk halkı bunu istyor hehehehhe
lucid dreaming
-
dün gece yatmadan deneyip, gerçekleştiremediğim olay. şöyle ki; gecenin bir vakti otogar gibi bir yere giderken buldum kendimi. yolda yürürken "aha rüyadayım" dedim ve kontrol edebileceğim için çok mutlu oldum. sonra "öncelikle bi' gündüz olsun" dedim. güneşi doğdurtamadım(?). otogarda bekleyen bir gence yaklaştım. "nasıl olsa bu adam da rüyanın içinde bir karakter olduğundan nasıl yapacağımı bilir." diye düşündüm ve "güneşi nasıl doğurabilirim?" dedim. "dalga mı geçiyon olm sktirgit" tepkisi aldım. sonra yerde bir yumurta gördüm. eğilip aldım yumurtayı ve yaşlı bir adam bana "burda o yumurtalardan 100 tane var. hepsini bulursan güneş doğar." dedi. çok üzülüp uyandım. kimseyi bu kadar uğraştırmıyorlar lan. bana gelince niye böyle!
survivor 2016
-
az evvel tuğba özay'ın şu şekilde açıklama yaptığı yarışma: "bence adada dedikoduların merkezinde yattara yer alıyor."
lan adamın en uzun cümlesi" lüfen bekle yemek ne zaman.."
suskunluğu asaletinden olan türk kızı
-
100 verip adam ettiyse 20 cikarip 90 bulur amina kodugumun gerizekalisi.