hesabın var mı? giriş yap

  • asktir!

    la ortam dinlemesi bu..
    olm nereleri dinlediniz lan?

    not: "bu kayıtların içeriğini konuşmak yasak" diye şu an beynimi skiyorlar.

    kayıtlardan ayrı olarak şunu söylemek istiyorum:
    ben, bu ülkede her rezilliği gördüğümüzü sanıyordum.
    görmemişiz.
    daha gözümüz açılmamış bile.
    ışık sandığımız şey göz kapaklarımıza bakarken gördüğümüz iluzyonlarmış meğer..

    korkuyorum lan sözlük..
    valla korkuyorum.

    serin sulardan gelen edit: ekşi sözlük'teki harika bir özelliğin farkında mısınız? bulunduğunuz başlıktayken, ekranın üst tarafında bulunan "başlıkta ara" kısmında, "linkler"i seçin..
    hakkatten ne kız fotoları çıkıyo anlatamam..
    karı kız fotoğrafları için diyorum..
    valla..

  • bundan kac zaman once hatirlamiyorum ama, baskul almak bi' beyaz esya magazasina girdim. niyetim hem fiyat ogrenmek, isime gelirse almak. neyse yasli bir amca var satista. nedir ne degildir diye sordum.

    ben-kac lira bunlar amca ?
    amca- filankes lira.
    ben- e tavsiye ediyomusun ?
    amca- bunu ustune sabah donla cikip tartilcan kizim .
    ben- ohom.. taksit filan oluyo di mi ?
    amca- sabah kalkican, bisey yiyip icmeden, donla cikican bunun ustune oyle tartilcan.
    ben- heee... sey neyse ben bi iki yere daha bakayim.
    amca- sutyen donunla cikican ustune !!
    ben- haa. ooldu. hayirli isler.
    amca- don, don mutlaka onunla tartil.

    yemin ederim, nasil ciktim, nasil kactim hatirlamiyorum.
    odur budur, herkese derim bunu.

    -donla tartil !!

  • ismet yılmaz'ın bugün açıkladığı, sevdiğim bir dostumun da hakkında bir inceleme yazdığı yeni yerleştirme sistemi. yorumsuz bırakıyorum yazıyı buraya.

    "bugün, milli eğitim bakanı ismet yılmaz teog yerine getirilen sınavsız sistemi açıkladı. şimdi size bu sistem hakkında birkaç kelam etmek istiyorum.

    öncelikle sistem basitçe şu şekilde çalışıyor; öğrenciler girmek istedikleri 5 okulu tercih listelerine yazıyorlar. tercihler geldikten sonra ise sistem, öğrencilerin adreslerinin okullara olan uzaklığına göre öğrencileri sıralıyor ve en yakından başlayarak öğrencileri okullara atıyor.

    bir örnek üzerinden gidelim, varsayalım ki 3 öğrencimiz (i1, i2, i3) ve örneğimizin basit olması adına 3 okulumuz (s1, s2, s3) olsun ve tümünün kontenjanı 1 olsun. öğrencilerimizin tercihleri ise şöyle olsun ise şu şekilde olsun:
    i1: s1, s2, s3
    i2: s1, s2, s3
    i3: s2, s3, s1
    ayrıca öğrencilerin okullara adres olarak yakınlık durumu ise şu şekilde olsun:
    i1 s1’e, i2 s2’ye, i3 ise s3’e yakın.
    şimdi eşleştirme yapalım.
    ilk adımda her öğrencinin ilk tercihine bakalım ve öğrencilerin okullara yakınlık durumlarına göre uygulayacağımız öncelikler doğrultusunda öğrencileri yerleştirmeye çalışalım. i1 ve i2 s1’i istiyor, i3 ise s2’yi istiyor. i1, s1’e yakın olduğu için oraya eşleşti, i2 şimdilik boşta kaldı ve i3 ise ilk adımda tek isteyen o olduğu için s2’ye rahatça yerleşti. şimdi yerleşemeyen öğrencilerin (ki burada tek bir öğrenci var) ikinci tercihlerine bakalım. i2 s2’yi istiyor fakat i3 oraya yerleşti ve s2'nin kontenjanı doldu. bu adımda da i2’yi bir okula yerleştiremedik. o hâlde i2 son tercihi olan s3’e yerleşti. yani sonuç:
    i1 -> s1, i2 -> s3, i3 -> s2. ama aslında i2 s2’yi daha çok istiyordu ve s2’ye yakın oturduğu için önceliği olmalıydı ama yerleşemedi! bu tarz sonuçlar veren eşleştirmelere “stabil olmayan eşleştirmeler” denir ve elbette bu tarz eşleştirmeleri tercih etmeyiz. eh sonuçta görüyoruz ki pek de istenmeyen bir sonuç çıktı.

    burada görüyoruz ki öğrencilerin sadece istediği yerleri sıralaması pek de makul bir seçim değil. o hâlde sadece istedikleri yerleri sıralamak yerine kimi okullara girme şanslarını arttırmak için belirli stratejiler yapmaları gerekiyor. bu örnekte i2 eğer 1. tercihine s1 yerine s2 yazsaydı o okula girecekti, fakat yazmadığı için son tercihi olan s3’e girmekle yetinmek zorunda kaldı. yani strateji uygulayarak daha iyi bir duruma gelecekti. bu tarz sonuçlar veren eşleşmelere ise “strateji-geçirgen” (türkçesinin bu olduğundan emin değilim maalesef, ‘not stratgey-proof’ deniyor) eşleşmeler diyoruz. elbette böyle bir sonucu da istemeyiz çünkü bu eşleşmenin ana hedefi eğitimde fırsat eşitliği yaratmak ve öğrencileri büyük bir stresten kurtarmaktı. fakat öğrencilerin strateji yaparak, adeta kumar oynayarak, riskler alarak daha iyi konuma gelebileceği bir sistemin fırsat eşitliği konusuna sekte vurabileceği aşikâr. yukarıda bahsettiğim “stabil olmama” ve “stratejik-geçirgenlik” sistemlerini ortadan kaldırabildiğimiz teorik bir eşleşme mümkün ama bunun için sisteme eklememiz gereken birkaç adım daha var ve maalesef bunların uygulanması da neredeyse imkânsız (meraklısına bu imkânsızlık hakkında makale: https://goo.gl/sbrkte).

    bu sistemin adına boston okul seçim mekanizması deniyor. 2003’ten itibaren başlayan çalışmaların ve 2005’te haluk ergin ve tayfun sönmez tarafından yazılan makalenin sonucu olarak bu eşleştirme sisteminin istenen sonuçları vermediği görülmüş ve boston’da bu eşleştirme sistemi kaldırılmıştır (meraklısına ergin-sönmez makalesi:https://dlib.bc.edu/…-ir:103195/datastream/pdf/view). ayrıca amerika’da bu sistemi uygulayan başka eyaletler de yavaş yavaş bu sistemden vazgeçmektedir.

    birkaç sene içerisinde değişeceğinden emin olsak dahi, türkiye hiç akıl kârı olmayacak bir biçimde, bu sistemi uygulamaya başlıyor ve gençlerin liselere yerleşiminde doğacak büyük haksızlıklara ve eşitsizliklere yeni bir kapı açıyor. sonuçlarını göreceğiz.

    ek bir not: türkiye’de belli başlı okullara sınavla yerleşilecek fakat bu okullar yalnızca %10 oranında. geri kalan %90 okula öğrencilerin yerleşimi boston mekanizması ile olacak.

    meraklısı için bir ekleme: top trading cycle altında da bu sistem stabil sonuç vermiyor ama strategy-proofness’ı kazanabiliyorsunuz. ama zaten türkiye’de ttc uygulanmayacak."

  • neden sapkin oluyor ?

    birbirini seven ve saygi duyan iki kisi birlikte olmak istiyorsa bunda ne yanlis var ? kuran kurslarinda oldugu gibi tecavuz mu olmasi lazim sapkin sayilmamalari icin ?

    umarim bir gun de "siyasal islamci 4 hirsiz gozaltina alindi" diye yazilacak gunleri gorecegiz.

  • öğrenci dediğin saygılı ve efendi olmalı. bu tür olaylar ülkemizde de olmuştur ki türkiyemiz gençliğin dejenerasyonu ve kalitesizleşmesi anlamında birçok ülkeden daha beter durumda. günümüz lise öğrencilerinin çoğu serseri. mafya özentisi. efeliğe hevesli. bir de sırtlan gibi sürüler halinde geziyorlar yani sürü halindeyken çok kahraman ve cesurlar lakin tek olunca kuzu gibiler. aile terbiyesi yok hatta bunların yaptıklarını serseriliklerini destekliyen ve arkalarında duran aferin aslanım aferin paşam diyen aileler bile var. bu paşam hitabı da son yılarda moda oldu ya her taraf paşalarla doldu nasıl paşaysa bunlar. neyse. öğretmenlerin eli kolu bağlanmış. bir disiplin bir yaptırım uygulayamıyorlar. başlarının belaya girmesinden de korkuyor öğretmenler. öğretmen biraz dizginleri eline almaya çalışırsa öğrencilerin tvlerden internetten öğrendikleri her türlü iftira çamur atma yöntemlerini uygulamaları ihtimali de var ki en tehlikelisi de bu. böyle yaşanan vakaları duyuyoruz izliyoruz medyada. ülkemizin bütçeden en yüksek payı alan kurumu milli eğitim. bütçede birinci sırada ve eğitim öğretime yüzlerce trilyon harcanıyor sağlam ve kullanılabilir haldeki okul binaları dahi yıkılıp yerlerine daha yeni ve modern binalar yapılıyor ki öğrenciler en konforlu ve sıcacık ortamlarda eğitim öğretimlerine devam etsinler diye.okullarda her türlü teknoloji ve olanak mevcut. fakat gelgelelim belki hepsi değil ama liselerin çoğu sanki bir serseri toplanma merkezi gibi. milli eğitim sisteminde öncelikle bu zorunlu eğitim öğretim saçmalığı kaldırılmalı. eskiden olduğu gibi ilkokul 5 sene olmalı onu bitiren isterse ortaya liseye devam etmek zorunda olmamalı. zorla eğitim öğretim mi olur. bana yetki verseler okulların çoğunu kapatıp okul binalarını halk için hayırlı hizmetlerde kullanırım. hastane olur misafirhane olur halk eğitim kursları olabilir. okul binalarında boşu boşuna doğalgaz kömür elektrik yanıyor. çakallar keyif yapıyor. ülkenin serveti bunlar okusun adam olsunlar diye harcanıyor lakin harcanan paralar verilen emekler boşuna. öte yandan genç kızların çoğununü durumu daha vahim ve onlar tamamen kayışı koparmışlar gibi neyse ayrıntılara girmeyelim. velhasıl bu gençlik düzelmez artık ve daha kötüye gider iyiye gitmez. günümüz gençliğine birşeyler öğretebilmek için uğraşan, onları eğitip yararlı ve iyi insanlar olmaları için emek verip mücadele eden tüm öğretmenlerin allah yardımcısı olsun, ruh sağlığı ve sabır versin.

  • bir gün boğaz kıyısından arabayla geçerken gözün bir yalı dairesine ilişmesinin ardından "kimbilir ne biçim insanlar oturuyor burda milletin dedesinden neler kalmış keşke ben de böyle bir evde yaşasam" diye iç geçirdikten bir ay sonra alakasız bir semtte emlakçıya gidilir, kiralık ev sorulur. emlakçı "ya bir yer var bu gün geldi ben de daha görmedim, ama hem yalı diyorlar hem üç kuruş para söylüyorlar hiç gidip bakmayalım kesin yıkılmak üzeredir böyle yerler" der. gwtw "yok yok bakalım " diye ısrar eder. arabaya binerler, boğaz kıyısında bir ay kadar önce iç geçirilen yalının önünde dururlar. emlakçı evi görünce dumur olur, gwtw de dumur olur, evin içine atlar, ev sahipleri çok yaşlı ama varlıklı ve para pulda gözü olmayan, sadece üst katlarında oturacak güvenebilecekleri sevecekleri birini arayan tonton insanlardır. gwtw evi tutmuş vaziyette kapıdan çıkar. sonra bir miras davasına dek yuvarlak camlarından huzurla boğazı seyrettiği evinde oturur, camın önünden eve bakıp geçen insanlara el sallar. bence doğaüstüydü, hem ev, hem olay. milli piyango, size de çıkabilir.

  • twitter'da mağduriyetiyle karşılaştığım, ehliyet almak için sağlık raporu almaya gittiğinde kayıtlarda kendisinin yaptırmadığı tetkikler sebebiyle ehliyet alamayan ve bu olayla birlikte uzun süredir farklı kişiler tarafından kimliğinin kullanıldığını fark eden ve hukuki destek arayan kişi.

    twitter kullananlar için flood linki

    twitter kullanmayanlar için floodu olduğu gibi aktarıyorum ;

    " aylardır yaşadığım başı sonu gelmeyen bunun yüzünden çalışamadığım, ehliyet alamadığım olayı anlatıyorum.

    ekim ayında ehliyet almak için sağlık ocağına gittiğimde doktor madde kullandığıma dair kayıtların olduğunu sağlık raporu veremeyeceğini söyledi, hayatımda hiç gitmediğim bir hastanede hiç vermediğim bir tahlille karşılaştım. enabıza girio kontrol ettiğimde sadece bu değil bana ait olmayan aşağı yukarı aynı çerçevede gelişen olaylarla ilgili farklı kayıtlar da buldum.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bunun üzerine ilk önce uyuşturucu kayıtlarının çıktığı hastane olan etlik şehir hastanesinin polisine başvurdum. adli vaka olup olmadığını kontrol ettiler olmadığı için hastaneye bakan karakola yönlendirildim . orada egm sisteminden sicilimi kontrol ettiklerinde mamakta bulunan bir karakolda silahlı yaralama olayında sabaha karşı 5 sularında tanık olarak ifade verdiğim söylendi bunun üzerine dosya numarasıyla birlikte o karakola gittim karakola gidip durumu anlattığımda ilk önce kamera kayıtlarını kontrol ettiler. kamera kayıtları duruyordu . polis memuruyla birlikte adıma ifade veren kızı izledik. memur hemen savcılığa gitmem için beni yönlendirdi bu bilgilerle birlikte 26.09.2023 tarihinde savcılığa başvurdum ve soruşturmam başladı.

    ben sadece hastane kayıtlarıyla sınırlı zannederken arkadaşımın aklına gelmesi üzerine sgk dökümüme baktığımızda bana ait olmayan gece mekanlarında 2 farklı sigorta kaydını buldum

    görsel
    görsel

    bu belgelerle birlikte soruşturmaya ek nüsha vermek için savcılığa tekrar gittim. bu süre zarfında halen kimliğim kullanıldığından ,hastane girişi yapılmaya devam edildiğinden bir süre savcılıkla ev arasında gidip geldim. en son savcılık ziyaretimde kamera kayıtlarından kişinin kimliğinin tespit edildiğini, savcıyla görüştürülmek üzere arandığını öğrendim onun üzerine herhangi başka bir gelişme olmadı.

    1 hafta kadar önce çankaya’da bir polis karakolundan kimliğimin kullanmasıyla ilgili ifade vermem gerektiğine dair arandım. tabi bu olayla ilgili zannedip çözüldüğünü düşünerek koşarak gittim. gittiğimde 2008 doğumlu 15 yaşında bir kızın benim adım ve kimlik fotokopimle lasvegas isimli gazinoda çalıştığını, birinin cimere şikayet etmesi üzerine çocuk şube ve ahlak şubenin mekana baskın yaparak kızı yakaladığını öğrendim.

    görsel

    memur beye dilekçe yazarak dilekçelerinin nüshalarını bende edindim. kızın söylediklerine göre kimliği ablam dediği bir başkası vermiş, ve benim üzerime yapılmış senetle orada zorla tutuluyormuş.

    görsel

    bütün bu olaylardan önce bir de şöyle bir durum başıma geldi. 13.02 .2023 tarihinde ankara çocuk şube’den bir çağrı aldım. polis memuru gülşah güneş isimli 2005 doğumlu kayıp bir kız çocuğu vakası olduğunu şahsın çalıştığı iş yeri ve odasında kağıda yazılı şekilde benim tç kimlik numaramın olduğunu, konu hakkında bir bilgim şahısla bir tanışıklığım ve daha önce herhangi bir yetiştirme yurdunda kalıp kalmadığımı sordu. ben de şahısın benden yaşça küçük olduğunu şahsı tanımadığımı ve herhangi bir bilgim olmadığını söyleyip telefonu kapattım. arayan numara özel numara olduğu için emin olamayıp ankara çocuk şube müdürlüğü’ne gittim. beni arayan memur kızın kaybolduğu ilçeden aradığından önce durumu anlamlandıramadılar sonra detay verince polis memurunu arayıp olayı öğrendiler. detaylarını öğrenmek istediğimi benimle ilgili başka herhangi bir durum olup olmadığını sordum. memur benimle ilgili herhangi bir durum olmadığını, olursa benimle tekrar iletişime geçeceklerini belirttiler ancak konuyla ilgili daha sonra herhangi biri benimle iletişime geçmedi.

    son karakol tecrübem üzerine iyice paranoya oldum. hiç biri boş çıkmıyor çünkü. dijital gib üzerinden vergi borçlarıma baktığımda bana ait olmayan 617 tl lik bir ceza yemişim ilk tahlille aynı tarihte . 617 tl cezanın karşılığı ise açık alanda alkol tüketmek.

    sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali hazır bu durum başıma gelmişken size tedbiren bakabileceğiniz sekmeleri bırakıyorum (enabız hastane kayıtlarınızı da kontrol edin)

    e-devlet > sosyal güvenlik kurumu > sgk tescil ve hizmet dökümü / işyeri unvan listesi
    e-devlet > adalet bakanlığı > adli sicil kaydı sorgulama
    e-devlet > btk > mobil/sabit/internet/kablo tv/uydu işletmecilerinden borç/alacak sorgulama ve ödeme/iade işlemleri
    e-devlet > ticaret bakanlığı > ortak / yetkili olunmasına yönelik kısıtlama işlemleri (mersis) "

  • 26.07.2023 tarihinde habertürk'te yayınlanan ht360 programında atılan manşet:
    "kılıçdaroğlu sertleşiyor mu?"
    ben olsam "12 yıllık iktidarsızlığa rağmen hala sertleşebiliyor mu?" diye manşet atardım sanırım :pp

    görsel