hesabın var mı? giriş yap

  • takım komutanı üsteğmenin kız ismi ile facebook hesabı açıp takımındaki tüm askerleri arkadaş olarak ekleyip kışla içinde çektirdikleri fotoğrafları incelemesi ve ardından hepsine ceza vermesi.

  • meral akşener'in kuracağı yeni parti hakkında konuşan ümit özdağ'ın sözleri.

    alıntı:

    "– iktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?

    saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. sayın akşener, atatürk'ün mirası olan köşk'te kalacak. bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. devlette tasarruf ana ilke olacak. sonra üretim ekonomisi başlayacak."

    (bkz: hadi inşallah)

  • bu kadınları yanlış tanıyıp da ömür boyu onlardan nefret etmeyin gelin ben size akrep kadınlarını anlatayım.
    doğuştan "güçlü ol" felsefesini bir zırh gibi giyen bu kadınlar yani biz nedense dünya yıkılsa ayakta dimdik durmam gerek der, kendimize kaldırabileceğimizden çok yükler yüklenmesine izin veririz. akrep burçlarında hiç oynamayan bir terazi vardır yani karşıdaki kim olursa olsun olaylara tarafsız bakmayı başarır bu nedenle devamlı yargılar en çok da kendisini. dışarıdan ne kadar kendini beğenmiş, eleştirilere kapalı gibi görünse de içten içe en çok kendisini eleştirir ve en çok kendisine kızar. yalan söylemekten nefret eder ve kurtuluşu yalanda görse bile yalana kolay kolay yanaşmaz bu nedenle güvenilirdir ve kendisinden devamlı tartışmalarda hakemlik yapması istenir. aynı tarafsızlık ve dürüstlüğü karşıdaki insanda da arar ve yalanına şahit oldukları insanlara ömürleri boyunca asla güvenmezler. diyelim ki bir akrep kızına 4-5 yaşlarındayken bir söz verdiniz ve tutmadınız ya da göz göre göre yalan söylediniz, akrep kadını bunu ömrü boyunca unutmaz, bunun için asla kin beslemez ancak kafasının bir yerlerinde hep güvenilmez olarak kalırsınız. insanları eline alıp yönetmeyi sevmez, kendisi özgür ruhludur ve birinin hakimiyet kurmasına izin vermez -çok aşık olmadığı sürece- bu nedenle etrafındaki insanlardan da kendileri gibi özgür ve güçlü olmalarını bekler. arkadaş seçimlerinde güçsüz olanları koruma içgüdüsü etkili olabilir ve gereksiz tartışmalara sırf arkadaşlarını korumak için girebilir daha sonra ise korumaya çalıştığı arkadaşı tarafından tartışmanın ortasında satılabilir.

    akrep kadını onların yanında sizden daha güçsüz bir canlıyı ezmenize asla müsade etmeyecektir. onun yanında bir hayvana eziyet ederseniz -elinizdeki yemeği vermek için kediyi maymun etmek de dahil-, ne bileyim bir arkadaşını aşağılarsanız hemen koruma içgüdüleri devreye girecektir. bu anlarda sizi ne kadar severse sevsin kolaylıkla karşısına alabilir. yok efendim bana kıyamaz o demeyin sonuçlarına katlanırsınız. diyelim ki bir arkadaşınıza yamuk yapıldı ve yamuk yapan kişiyi (x kişisi diyelim) 5-10 kişi sıkıştırdınız, içgüdülerine yenilen akrep burcu asla ama asla x'in üzerine gerek fiziksel gerekse psikolojik olarak çullanmanıza izin vermez hepinizi karşısına alarak x'i korur. onun haklı olduğuna inanmıyordur ve muhtemelen o da ondan nefret ediyordur ancak bir kişiyi onca insanın karşısında yalnız bırakmak da doğasında yoktur.

    aşk konusunda epey karışıktır bu kadınlar, birisi dikkatini çekerse ona hiç dönüp bakmasa bile erkeği mıknatıs gibi çeker, kendisi de şaşırır bu duruma ama dediğim gibi güçlü olmayı hayat felsefesi yapan akrep kadını ilişkiler konusunda yara alma korkusuyla çekimser davranır. sizden ne kadar hoşlanırsa hoşlansın size gerçekten aşık değilse reddedilme ihtimaliniz epey yüksektir zira bu kadınlar kimseleri gerçekten canlarını yakabilecekleri kadar yakınlarına almak istemezler. eğer sizi sevdiğini kabullenmiş ve size yeterince güvenmişse ve açık açık sizi ne kadar sevdiğini söylemeye başlamışsa (epey şart eki var dikkat ederseniz) artık bu ilişki için yapmayacağı fedakarlık yoktur. inandığı şeyler uğruna dünyayı karşılarına alabilirler.

    akrep kadınları doğaldır, yapmacık insanlardan kesinlikle hoşlanmazlar. akrep kadınına göre ona sırf laf olsun diye ya da bir çıkarınız olduğu için iltifat etmeniz karşısına geçip iki tokat atmanızdan daha fecidir. siz istediğiniz kadar iyi oyuncu olun her zaman hareketlerinizin altında yatan gerçeği görebilirler. samimi olmak şartıyla sizden büyük beklentileri olmaz. sevdiceklerinin aldığı deri bir bileklik ya da ne bileyim kumsalda bulup onlara verdikleri beyaz bir taş bu kadınları dünyalar kadar mutlu edecektir. tam tersi olarak samimi bulmadıkları bir insandan ferrari alsalar umurlarında olmaz anahtarı alıp çöpe atarlar.

    6.hisleri kuvvetli derler ya cidden öyledir. gün içinde olacakları rüyada görmeyi bırakın da kafasından geçirdikleri ancak sormadıkları sorulara cevap alacak kadar garip bir enerjileri vardır.

  • görev yaptığım okuldaki toplam 10 kadın öğretmenden sadece 2 tanesi açıkken ve kapalı olanlar halihazırda başörtülü derse giriyorken, açıklar ve kapalılar arasında çoktan zıtlaşmalar oluşmuşken, okul idaresi açık kadın öğretmenlere cephe almışken, yıldırma politikalarını hızlandırmışken, beni sadece acı acı gülümseten kampanyadır.

    not: açık kadın öğretmenlerden biri benim.

  • amacı öncelikle padişaha, hanedan ailesinin erkek cocuklarına ve osmanlı devlet adamlarına saraylı, saltanat terbiyesine uygun hanımlar yetiştirmek olan saray kurumu. anlamı yasaklanmış yer olan harem osmanlı sarayında izinli olmayan erkeklerin hiç bir şekilde içine giremediği, padişahın ailesinin yaşadığı alana verilen isimdir. harem’de padişahın kendisi ile birlikte eşleri, çocukları ve hizmetçilerinin yaşadığı yerdir. padişah haricindekiler harem dairesine rahatça girip çıkmaz, tüm ihtiyaçlarını bu alanda giderirlerdi

    osmanlıların kuruluşundan itibaren harem teşkilatı da şekillenmeye başladıysa da, asıl teşkilatlanma fatih sultan mehmed zamanında gerçekleşmiştir; bu teşkilat devlet yapısındaki genel eğilime uygun bir biçimde devşirme sistemi ile birlikte gelişmiştir. topkapı sarayının harem kısmı sarayın inşası ile birlikte tamamlanmışsa da hareme asıl yatırımı yapan padişah iii. murad olmuştur. onun zamanında saray kısmına bir çok yeni bina inşa edilmiş, buranın sakinlerinin ve görevlilerinin sayısı arttırılmıştır. on yedinci yüzyılla birlikte devlet sistemindeki bozulmalara paralel olarak haremde de bozulmalar görülmüş, padişahların çok küçük yaşta tahta çıkmaları neticesinde haremin devlet idaresindeki nüfuzunda artış görülmüştür.

    bu dönemden sonra rutin bir biçimde devam eden harem hayatında ikinci kırılma lale devri ile birlikte yaşamış, harem yavaş yavaş dışa açılmaya başlamıştır. ii. mahmud döneminden itibaren ise harem kadınları ferace ve çarşaf giyerek bazı mesire yerlerine gitmeye ve kendilerine ayrılan mekânlarda gezintiler yapmaya başlamışlardır. mehmed reşad döneminde ise bir ilk gerçekleşmiş ve haremin de başı olan başkadın efendi mehmed reşad’ın bulgar kral ve kraliçesine vermiş olduğu ziyafette törende hazır bulunmuştur.

    harem’in nüfusu zamanına göre değişiklikler arz etse de genellikle 400-500 kişi arasında olmuştur.harem nüfusu, kabaca şu şekilde ayırabiliriz: hadım ağa olarak anılan muhafızlar, cariye olarak anılan hizmetkârlar ve sultanın ailesi.
    hadım ağalar hareme özel olarak gönderilmiş, daha çok kuzey afrika kökenli saray muhafızlarıdır. kaldıkları yerler ve taşlıkları harem’im cümle kapısından önceki alandır. cümle kapısından öteye kendileri geçmedikleri gibi başkalarını da geçirmezlerdi.
    cariyeler ise fetihler aracılığı ile dünyanın dört bir yanından “esir hukuku”na uygun olarak getirilen kızlara verilen isimdir. saraya 9-11 yaşlarında getirilir. uzun ve disiplinli bir eğitimden geçirilir ki bunun içersine saray adâbı, musikî, okuma-yazma, din dersleri vs. de dahildir ise. saray’daki tüm cariyeler sultan’ın eşi olmadığı gibi saraydaki cariyelik süresini doldurup 30 yaşına basan hizmetçiler halen gözde olarak seçilmemiş yada başka bir görev almamış ise yeterli bir ücretle emekliye ayrılır, şu anda yerinde istanbul üniversitesi’nin olduğu saray-ı atike’ye (eski saray) gönderilirlerdi.

    köle azat etmeyi tavsiye eden islam esir hukuku harem’de kendini göstermiş, buraya gönderilen kız çocukları 9 yıllık bir eğitimden sonra hür kabul edilmişlerdir. cariyeler zamanla güzel, akıllı, becerikli iseler gözde, odalık, ikbal, haseki, kadın efendi, başkadın efendi şeklinde harem’de mertebe edinirlerdi; içlerinden bir tanesi bir gün valide sultan yani harem’in en önemli kadını haline gelebilirdi. çünkü osmanlı sultanları, devlet içerisinde saraya yakın, nüfuzlu başka bir merkez oluşmasına ve kendilerine alternatif olacak bir ailenin vücuda gelmesine mahal vermemek için, saray dışından evlenmezler ve eşlerini haremdeki cariyelerden seçerlerdi.

    topkapı sarayının haremi bu biçimde bir işleyiş üzerine osmanlı devleti’nin yıkılışına dek devam etmiştir. 1856 senesinde resmi saray erkanının ve hanedan mensuplarının dolmabahçe sarayı’na taşınması neticesinde, harem halkı da dolmabahçe’ye taşınmış, topkapı sarayındaki harem eski sultanların harem halkının kullanımına tahsis edilmiştir. cumhuriyetin ilanı ile birlikte haremin eski binalarının bazı kısımları sarayın müze haline getirilmesi neticesinde ziyarete açılmıştır.

  • söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:

    - seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
    - nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
    - bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?

    hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...

    - bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
    - evet, lütfen. sert olsun.
    - sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
    - nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
    - senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
    - ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
    - nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!

    sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.

    - sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
    - ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
    - kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
    - rahatsızsın olm sen.

  • "bacağına sıcak ağda döküp, kıllarını alan kadının bir örümcek görünce çığlık atabiliyor olması dünyadaki en büyük gizemlerden biridir" *

  • videoyu izlemeden yorum yazacaklar olacaktır, tavsiyem önce bi izlesinler. başlığı okuyunca insan haberde kendine saldırmaya çalışan köpeği kovalamaya çalışırken yanlışlıkla elindeki 30 günlük kundaklı bebeği düşüren bir anne var sanıyor, durum lakin ki öyle değildir. videoda tahminen "abe çocuum aç be bi süt parası" bilmemne diye dilenme aksesuarı olarak kullandığı çocuğu, köpeği görünce "beni yeme bunu ye" diye köpeğe atıp kaçan bir kadın var. yuh diyoruz.

  • flört dönemindeki bireylerin karşılıklı olarak ellerini birleştirmesiyle yapılan eylem. bu eşik flört dönemindeki önemli eşiklerden biridir ve sonucu %99.98 erkek tarafının elinin büyük olmasıyla sonuçlansa da hep bir şaşırma durumuyla karşılanır. buradaki asıl amaç pek tabii ellerin birbiriyle buluşması, birbirlerine bağlanmak isteyen ellerin bahane ile tutuşmasıdır. bireyler bir eşiği daha aşmış olurlar ve sevgilik müessesine bir adım daha yaklaşmış olurlar.
    not: 2006 senesindeymişiz gibi entry oldu, evet arkadaşlar siz bilmezsiniz eskiden buraya böyle entryler yazılırdı. hey gidi günler hey...