hesabın var mı? giriş yap

  • taliban'ın ailelere yazdığı bir mektupla 15 yaşından büyük kız çocuklarını taliban askerlerine eş olarak "hediye etmelerini" istemesi durumudur. o masum kız çocukları yerine türkiye'de islamcı teröristlerin zaferine sevinen kadın ve erkekleri paketleyip taliban'a eş olarak gönderebilsek keşke. https://twitter.com/…591/status/1427006319391870978

  • 2016 ' da birini öldürüp 2 yıl sonra şartlı tahliye almış. ee senin hukuk sistemin birini öldüren cani bir insanı 2 yıl sonra tahliye ederse,bu cani " ne de olsa birini öldürsem 2 yıl yatıp çıkıyorum. canımın istediği , sinirlendiğim birine yine sıkar onu öldürüp 2 yıl yatar çıkarım " demiştir.

  • edit: gelişmeler üzerine güncelliğini kaybeden entry yeniden düzenlenmiştir. kuralları kamu yararı için ihlal ediyorum, bağışlayın.

    görkem sertaç göçmen bakırköy'de aracını vatandaşların üzerine sürdüğü görüntüler ile tepki toplayan kişidir. bir hakim olan annesi oğlunu savunmak için istifa etmiş ve avukatlığa başlamıştır. onları gündemimize sokan ise annesinin: "oğlumu savunmaya gururla devam edeceğim" sözüdür. bkz

    entry'nin güncellenme sebebi ise devletin bu eski hakiminin, 32 yıla kadar hapis cezası ile yargılanan oğlunun tahliye edilmesini sağlamış olması. kendisi adil yargılamadan dolayı mahkeme heyetine teşekkür etmiş. bkz. hal ve tavırlarıyla adalete olan inancımızı yıktığı için biz de kendisine teşekkürü bir borç biliriz. bu arada görkem sertaç göçmen'in babası da savcıymış. detaylar linklerde mevcut.

    bu eski hakim yeni avukat kişinin, hakimliği bırakmasındaki tek amacın oğlunu savunmak olmadığını iddia etmek mümkün sanırım. çünkü twitter paylaşımlarına bakınca kendisi kadına şiddet, çoçuğa taciz, tecavüz gibi iddialarla suçlanan herkesi savunmaya hazır gibi görünüyor. bkz

    tekrar etmek, onur ve adalet savaşçılarına bir borcumdur: aynur göçmen'in hakimliği bırakması ve oğlunu savunması gurur ile alakalı değildir. gurur çok farklı bir şeydir.

    ve yine tekrar etmeliyim ki aynur göçmen'in her ne sebeple olursa olsun hakimlik mesleğini bırakmasının devlete ve millete hayırlı olacağı kanaatindeyim. hem bu süreçteki tavır ve açıklamaları hem de twitter hesabındaki yazım ve mantık hataları, kendisi tarafından verilmiş hükümler ve yazılmış hüküm gerekçeleri hakkında bir fikir vermeye yetiyor.

    entry ve linkler için uyarıda bulunan "youtuber" ile "yeşil başlı govel santor"a teşekkürler.

  • bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.

  • -sessizlikten ötürü kulağa oldukça belirgin gelen duvar saati sesi
    -kişinin çocukluğuna ait resmin aynanın önünde çerçeveli şekilde bulunması (anneannenin gözünde hep çocuksan demek)
    -telefonun üzerindeki dantel
    -klasik model bir koltuk takımı

    gibi detaylardır.

    not: ayrıca çocukken--oyuncak eksikliği (ulan hiç mi oyuncak olmaz bir evde? ne sıkılırdık arkadaş)

  • - yaran yanlış okumalar başlığındaki hiçbir entry'yi komik bulmam. gülesim gelse bile kendimi tutarım, gülmem.

    - debe editini gördüğüm yerde, yazarının "hakkındaki notlarım" kısmına bir takım ağır laflar kaydederim.

    - sol tarafta nickaltı entry'si gördüğüm zaman derhal başlığındaki en beğenilen entry'ye göz atarım, artı oy veririm.

    - ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı başlığındaki yazılara okumadan eksi oy veririm.

    - " yha bu entry'mi en beğenilenlerime sokmayın lütfaan ihihihi" diye edit yapan yazarın ricasını kırmam, vaktim varsa 20 entry'sine eksi oy veririm. en beğenilenler listesini güncellerim.

    - bir futbol başlığı altında "sarbi reyiz ehuehueh xd" geyiği yapanın son yazdığı 10 entry'ye eksi oy veririm.

    - hakkında 265 sayfa yazı yazılmış bir başlığa entry girerken ilk cümlesi, o başlığın ana unsurunu belirleyen sözcük kullanan kişiye eksi oy veririm. ( star wars başlığına, ilk paragrafında, "bir film" yazıp 12 paragraf yazı döşenmesi gibi )

    - herhangi bir konuda, başlıkla alakalı karikatür linki veren yazara artı oy veririm.

    - herhangi bir konuda girdiği entry içerisinde referans olarak kendi tivitır adresini gösteren yazara eksi oy veririm.

    - 12 ocak 2014 istanbul kar yağışı gibi başlıklarda, "offf beşiktaş'ta ne biçim yağıyor var yaa" tarzında entry giren yazara sevgiyle gülümserim. eksi ya da artı oy vermem.*

    - friends başlığına ara ara girip son yazılan entry'lere artı oy veririm.

    - cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan başlığına "ne var bunda!!! benimdir, sıcacık evinde mandalina yiyordur hıh .ss" tarzında entry giren yazarlara eksi oy veririm.

    - badilerimin favladıkları* entry'lere muhakkak bakarım. beğendiysem artı oy veririm. beğenmediğim bir entry'ye denk gelirsem favlanan entry'ye eksi oy vermem, badimin yazdığı son entry'ye eksi oy veririm.

    - entry favlamam, bunun için kendimi ikna edecek bir gerekçe bulamadım ben de.

    - entry'mi favlayan çaylağın nick'ine bakıp hafızamda tutmaya çalışırım. bir başka entry'mi favladığına rastlarsam hafiften tebessüm ederim. asla sırıtmam.

  • naçizane:
    1. surekli konusurken kuracagi cumleleri once turkce kurup, kafada ingilizceye cevirmeye calismak
    2. bunu yaparken gramerde bogulup "ay bunu buraya mi koyacaktık?" diye debelenerek ardindan gelen " ay yapamiyorum rezil olacagim" endisesiyle cumleyi kuramadan yarida birakmak
    3. oxford/longman/cambridge kitaplarinin sadece gramer kitabini alip, sonu gelmez tanesi 10 cumleli bosluk doldurma aktivitelerini yapmaktan sikilinmasi
    4. ekstra ozel kursa gidiliniyorsa sinifta basic 4 skills icin esit oranda aktivite yaptirilmamasi, ogrencinin de kendini "nasi olsa ortak sinif ehehe" diye sikmamasi
    5. sadece ingilizce degil herhangi bir dil de olabilir bu, bir dilin ogrenilirken o gun 2-3 saat calisildiktan sonra "yeter" diyerek kitabin kapatilmasiyla gunluk ogrenme surecinin durdurulmasi.

    simdi gelelim bu sorunlarin nasil cozulecegine,
    1. bakin arkadaslar, eger ingilizce ogrenmek istiyorsaniz bu ustteki 5. maddeden kati surette kacinmalisiniz. diyelim ki o gun yeni bir tense ogrendin, aktiviteleri yaptin tamam, ama orda onu birakma. git cumle kurmaya calis kendi kendine. gerekirse evdekilerden manyak damgasi ye, ama gec aynanin karsisina hangi gramer kuralini ogrendiysen hangi sozcukleri ogrendiysen o gun birlestir ikisini uydurmasyon konusmalar yap kendi kendine. kendin uydur kendine anlat. boylece hem zamanla uzun soluklu bir konusmayi devam ettirmek senin icin daha kolay olacak hem de 3 cumle kurduktan sonra tikanmayacaksin. cunku bunu yaparsan kelimeler, dusunceler aklina daha kurdugun cumle bitmeden gelecek ve bir bakmissin 10 dakikadir soluksuz konusuyorsun. istersen supernovalardan gir istersen bakkal nuri amcanin gotunu anlat bana ne kardesim sen hizlandin mi? hizlandin. kendini dinledikce aksanini duzelttin mi? duzelttin. iste bu kadar.
    2. bir dili ogrenmek, sadece yapilarini ogrenip sozluklerini ezberlemek degildir. ingilizce ogreniliyorsa o dilin her kullanimi ogrenilmeli. (formal, informal, street jargon) "mr. and mrs. brown will go to the beach" minvalinde cumleler kurmayi her yer ogretiyor. ancak yabancı biriyle konustugunda adam sana "brown`s are planning to enjoy themselves on the beach today" derse e biraz okuzun trene muhabbetini yasarsin. demem o ki hicbir zaman klasik ogretilenlerle yetinilmemeli, turkcede bile ayni kelimenin 473828 es anlamlisi var, ayni cumlenin bircok soylenis bicimi var. ingilizcede nasil olmasin? hep daha fazla neyi nasil ogrenebilirim acliginda olunmali.
    3. eger dili yeni yeni öğrenmeye basladiysaniz sakin ama sakin yilmayin. hickimse einstein degil. bazi insanlarda dillere karsi ozel yetenek olabilir, onlar daha hizli ogreniyorlar ühü diye sakin kendinizi azdirmayin. sorarim sana, lisede "lan su mehmet mali bile fizigi daha cabuk kapti" diye fizik ogrenmeyi biraktin mi? onu gec yahu hindistandaki satici amca sokaklardan kaptigi ingilizceyle fransizlari gondikleyecek ticari ingilizceye sahipse sen kitaplarla çalışarak ve kendin emek vererek neler yaparsın neler. az guven.

    daha aklima glirse editler paylasirim gelecegin mr.&mrs. brownlari. vazgecmek yok! opuldunuz.

  • başlık: cuma namazında hoca yerimi değiştirdi

    1. önümdeki adamdan bakıyorum diye hoca yerimi değiştirdi beyler, sağımda solumda, önümde kimse yok biriniz yardım edin.

  • kaynak isteyenlere kaynak.

    şapkalı adam kadına karşı karşılıksız aşk besliyormuş yani nişanlısı vs değilmiş. öldürülen adam ise kadının nişanlısıymış ve sanatçıymış.
    katil, 2018 yılında silah taşıma ruhsatı almış. 2022 yılında kendisine zarar vereceği düşüncesiyle ruhsatı iptal edilmiş . sonra tekrar başvurmuş ve tekrar silah taşıma ruhsatı almış.

    hiçbir yerde ne eski nişanlısı, ne sevgilisi ibaresi geçmiyor. karşılıksız aşk sonucu işlenmiş bir cinayet var.

  • " barcelona'lı futbolcuların hakeme itiraz etmesi, yazılıdan 95 alıp da kağıdıma bakabilir miyim demekle aynı. "

  • franz kafka'ya öldükten sonra yapılan saygısızlığın bir benzeri portekiz'in bağrından çıkmı$ en muazzam edebiyatçıya da yapılmasa idi herhalde a hora do diabo adındaki kitabını asla okuyamayacak,"iyi bir dü$çü asla uyanmaz" cümlesi ile beyinlerimizi optimal kullanıp uçmayı öğrenemeyecektik.
    lakin eserlerinin bir kısmı ölümünden sonra yayınlanmı$tır..a hora do diabo da bunlardan biridir.

    tanınmamak kaygısını yoğun olarak ta$ıdığı için yazar,orlando furioso'nun da belirttiği üzere binbirsurat gibi dolanmı$,onlarca takma isim kullanmı$tır..

    ayrıca pessoa kelime anlamı olarak da hiçkimseye tekabül eder.