ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pardon filmindeki ibrahim
-
kendisini tanımamamamazlıktan gelene nerden tanımadığını sorar.
-muzo, sen nerden tanımıyorsun beni?
paramparça şarkısındaki inanılmaz mantık hatası
-
telefona sarıldığı için üzerinde yazan saati göremeyen teomanın olmayan mantık hatasıdır.
elon musk'in tesla çalışanlarına attığı e-mail
-
şirketi personel küçülmeye gidip çok sayıda çalışanı işten çıkaracağı için, önceden gitmek isteyenleri tazminatsız "ayıklama" maksatlı yapılmış çakallık çalışması.
tam olarak aynı davranışı, pandemiden yıllar önce ibm ve yahoo şirketleri de yapmıştır. sonları da pek iyi olmamıştır. (ibm'in tüketici grubundan bahsediyorum)
imamoğlu'nun 3 senede tek bir çivi dahi çakmaması
-
iki seçimle ikişer çivi çakmıştı; acısı hala geçmemiş belli ki.
iddianın aksine kaynaklara bakınca: https://www.ibb.istanbul/arsiv/40207/ibb-icraatler
kaynak
tanım : "aldatıldık"çının iddiası
tatlı küçük yalancılar
-
yine full aksesuar bi erkek başrolle karşı karşıyayız. müzisyen, klasik araba kullanıyor, hoca olacak kadar zeki ve de aynı zamanda zengin ama idealist de olan kalın dudaklı bir adet şükrü. yaaa yapmayın allah aşkına sonra kızlarımız bunları gerçek zannedip fanpage açmaktan şaşı oluyor.
sadece aptallar 8 saat uyur
-
"kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı."
schopenhauer böyle der, o zaman mutlulukla aptallık arasında bir bağlantı mı vardır diye aklımızda soru işareti oluşturan bir önermedir bu.
eğer mutluluk gelecekse uykuyla birlikte aptal olmayı kim takar ki?
çamaşır asan cam silen ütü yapan evi süpüren erkek
-
yalnız ve insan gibi yaşayan erkek türü.
iki yumurta kıran olmasa aç kalıp geberecek tiplerin ağzına sakız olur. lan sen daha kendi kendine hayatta kalamıyorsun ne ılığı?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: geçen gün bi cafeye gittim
1. ve bir bitki çayı istedim, garson kızın "melisa mı olsun yoksa yasemin mi" sorusuna "farketmez nefes alsın yeter" diyerek tüm yalnızlığımı ve abazanlığımı açığa vurdum...
bu da öyle ilginç bir anımdır.
5 temmuz 2020 ssg'nin taylan yıldız'a cevabı
-
cevap değil zırvadır.
o zaman, don almayan adam da dal taşak girsin denize.
winning eleven'ı japonca oynamış nesil
-
atamadi sinayde ile gol kaçırmış nesildir.
nerede o eski bayramcıların ortadan kaybolması
işkenceci üvey annenin ceza evinde dövülmesi
-
tatlı su hümanistleri de teşrif ettiğine göre mükemmel bir haberdir.
edit: bu entry'de hümanizme bir sataşma tespit eden adam, su katılmamış bir gerizekalıdır. solunan oksijene yazık. kadın küçücük çocuklara işkence yapıyor, arkasından oklava sokup bağırsaklarını deşiyor. kendinize gelin.
edit 2: "tatlı su hümanistleri" dedim diye, bu kadın kadar cani olduğumu iddia edenler beni çok şaşırttı ve üzdü. benzer her olayda "oh iyi oldu" diyen bir insan değilim. ama burada o iki çocuğun çektiği eziyetleri görünce bir robot olmadığım, duygularım olduğu için kadının canının yanmasına sevindim. makatından oklava sokulup bağırsakları parçalanan, 2 ay hastanede yatan o güzel çocuğun hayatı bitti. bu travmadan sonra onun güzel bir hayat geçireceğini kimse düşünmesin.
evet, kadının acı çekmesi hoşuma gitti. bu beni o kadın kadar cani yapıyorsa, o zaman buyrun şikayet edin, ben de gireyim içeri. potansiyel bir tehditim sonuçta.
tekrar izleyin görüntüleri: http://www.liveleak.com/view?i=d38_1450956945
ama kulaklık takın, sesi sonuna kadar açın, gözlerinizi kırpmadan izleyin.