hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye son 15 senedir iyi bir voleybol ülkesidir. özellikle son 10 senedir kulüpler bazında avrupa'nın en domine ülkesidir. fenerbahçe'nin 2009-10lu yıllardan itibaren başlattığı yatırımlar, aldığı avrupa ve dünya şampiyonlukları, gamova, ze roberto, fofao, pequeno, fabiana, logan tom, yeon kim, christiane fürst, skowronska, sokolova gibi dünyaca ünlü isimlerin getirilmesi, vakıfbankın da bu atılıma ayak uydurup dünyaca ünlü isimler getirmesi ile yeni nesil voleybolcular italya ve rusya'dan daha çok türk takımlarına gelmeyi hedefler oldu.

    voleybol ülkesi lafını bize yakıştıramamayı sadece italya ve rusya'ya göre geç açılmamıza bağlayabilirim ama 10 senedir zirvedeyiz. 1-2 senelik atılım değil.

  • japon kağıt katlama sanatı.

    çinliler biz japonlardan çok önceleri kağıt katlıyorduk, bu sanatın kökeni bize ait deseler ve hatta belgeler gösterseler bile bunlar origaminin çinlilere ait bir sanat olduğunu gösterecek kadar kuvettli deliller değildir. onların yaptığı sadece kağıdı bükmek. kağıt katlama olayına bir anlam veren, onu sistemli bir hale getiren ve kültürlerinin önemli bir parçası yapanlar japonlardır. o yüzden japon kağıt katlama sanatı demekte bence bir sıkıntı yok.

    1900 lerin ortalarına kadar neredeyse sadece japon origami ustaları vardı. origaminin bugün bu kadar popüler olmasında ve bilinmesinde en önemli etken akira yoshizawa. kendisi çok büyük bir origami ustasıdır, ama origamiye olan katkısı yaptığı binlerce origami modeli ve geliştirdiği teknikler değil sadece. basılan bütün origami kitap ve dergilerinde kullanılan , başında durup ona bu sanatın inceliklerini anlatacak bir ustası olmayan milyonlarca garibana origamiyle tanışma ve katlamaya başlama fırsatı veren diyagramlama dilinin yaratıcısıdır. bu dil sayesinde origamiye katkı yapan insan sayısı arttı, işin içine matematik girdi, teknikler gelişti ve olay artık daha sistemli bir hale geldi.

    birkaç hamlelik basit modeller yüzlerce belki binlerce katlama yapmanızı gerektirecek kadar kompleksleşti. origami denince ben dahil çoğu insanın aklında ilk oluşan figür turna kuşudur ve birçok insanın katlayabildiği turna kuşunun yapıldığı tek parça kare kağıdın biraz büyüğüyle üç başlı ejderha, onun tepesindeki ejder lordu ve elindeki asayı yapabilirsiniz, en azından birileri yapabiliyor.

    basit figürler katlayarak başlayıp, en sonunda bir ryujin katlayabilecek seviye gelmek oldukça zor, ama kesinlikle zevkli. bu yola baş koymak isteyenlere lazım olan şey sadece kare bir kağıt. kendini daha hızlı geliştermek içinse her seviye uygun sayısız origami kitap ve dergileri de var. ayrıca flickr gibi mecralardan yerli veya yabancı origamicilerle iletişim kurup kağıt seçimi, kağıt hazırlama veya gerekli malzemeleri nereden bulabileceklerine dair bilgiler alabilirler.

    ek olarak;
    (bkz: between the folds)
    (bkz: origami aksiyomları)

  • 1- ona prensesmiş gibi davran (yapıldı)
    2- onu öv (yapıldı)
    3- onu ihmal etme/ gormezden gelme (yapıldı)
    4- aramalarina ve mesajlarina don (yapıldı)
    5- onu koru ve ona saygi duy (yapıldı)

    (bkz: çok sev) (köpek gibi sevildi)

    sonuç: aldatılarak terk edildim. (bkz: konu kilit)

    edit: işbu başlıktaki ilk girdi aşağıdaki gibi idi. daha sonradan silinmiş. yukarıdaki bu tablo ise bu girdiye istinaden yazılmıştır.

    1- ona prensesmiş gibi davran
    2- onu öv
    3- onu ihmal etme/ gormezden gelme
    4- aramalarina ve mesajlarina don
    5- onu koru ve ona saygi duy

    (bkz: çok sev)

  • sevdacığım merhaba kız!!

    mustafa ben, jeoloji mühendisi... yanlış anlamazsan, sana kısa bir şeyler yazmak istiyorum...

    çelik'in bir şarkısı var, "sevdaya çiçek, sevdası çiçek, sevdalı çiçek, sevda çiçeği"

    profil resmine, o güzel resme baktıkça o geldi aklıma:)

    hatta biraz daha kafa yorup (sana ne kadar değer verdiğimi anla.::))) şunları da türettim:

    sevdadan çiçek,
    sevdada çiçek,
    sevdayı çiçek,
    sevdanın çiçek,
    sevdaca çiçek,
    sevdaymış çiçek,
    sevdalık çiçek
    sevdasal çiçek
    sevdacı çiçek

    bence valla her gönlü aşk ile bezemek lazımdır, aşkı her hücreye kazımak lazımdır:)))

    ne dersin, tanışmayla ilgili sıkıntı var mı? telefon numaramı vereyim: 0535 543 xx xx - (532 önkodlu numaram vardı, kapandı sonra yenisini verdiler ama şu anda eski numaramı geri almak için istanbul 3. asliye hukuk mahkemesinde davam sürüyor... yani ne kavgam bitti ne sevdam :)))

    mustafa (jeoloji müh.)

  • - seni anneme anlattım
    - buyrun ?
    - seni de anlattım
    - ha ?
    - seni de seni de onu da anlattım
    - hayırdır hanım kızım
    - hepinizi anlattım anneme hepinizi nıhhaha
    - deli galiba ?
    - seni de anlatıcam kaçma gel buraya

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • ilkokul 4. sınıftayken sinemada izlediğim filmdi. o dönem zaten sinemaya ilk gelen ve daha patlamamış, ünlenmemiş filmlere giderdim; sonra 1-2 hafta geçince tüm medyada konuşulur olurdu (örn: eşkıya, aslan kral...).

    fakat malesef jumanji patlamadı, ''çocuk filmiymiş lan herhalde'' dedim sonraları kendime. o yüzden hep en sevdiğin film ne diye sorduklarında, ''leon, eternal sunshine of the spotless mind'' filan diyorum.

    bilmiyorlar ki jumanji hepsini tokatlar. ama otur da anlat işte izlememiş birine, lost gibi bir nevi, ''abi şimdi bir oyun var, zar atıyorsun, sonra gergedanlar basıyor evi, sel filan oluyor...''

    ne travma yapmış be mübarek film!

  • migros'un çarıklı şımarıklığına göre davranmaması olarak değiştirelim onu. hiç stok yapmadım, canım içmek isterse gidip en yakındaki yerden alacağım ve o da paşa paşa satacak. tek hayatımızı 1 saat bile bu nevşehir çöreklerinin hassasiyeti ve kutsallarına göre şekillendirecek değiliz.