hesabın var mı? giriş yap

  • bu kesinlikle babamdır.

    hayatının her anında her kim olursa olsun bir önemi yoktur.

    bir mevzu için öğleden sonra vali ile görüşmeye gittik. sekreteri, sabah gelmedi ne zaman geleceğini de bilmiyorum dedi. olsun biz bekleriz dedi.
    saat 15:30 gibi gelen valinin önüne atlayıp aslanım sen niye görevinin başına gelmiyorsun da bu kadar milleti bekletiyorsun demişliği vardır.

    bu ve buna benzer yüzlerce anısı vardır.

  • geleceğine yön vermeyi düşünen gençlere yol gösterecek karşılaştırmadır.

    endüstri, makine, elektronik vs. fark etmez ne mühendisi olmak isterseniz önce deli gibi çalışmanız gerekecek o bölüme girmek için.

    dershaneler özel dersler akıp giden dünya para.

    sonra en az 4 sene sürüneceksiniz vizeler finaller derken. yaş olacak 22-23...
    okul bitecek bir gün ne güzel.
    artık mühendis sizsiniz.
    aileniz hava atacak konu komşuya bizim oğlan mühendis çıktı diye.

    oysa siz odanızda kariyer sitelerinde sürünürken cebinizde sigara alacak para olmayacak zaman zaman.

    ve nihayet iş bulacaksınız.

    1800 tl maaş + yemek + ssk

    çaresiz başlayacaksınız bu maratona 25 yaşında.
    şansınız varsa 30 yaşında şef 35 yaşında müdür yardımcısı 40'lı yaşlarda da müdür olacaksınız.
    bakın şansınız varsa diyorum !

    gelelim berberliğe...

    berber der geçersin belki de.
    kızın olsa berbere değil mühendise verirsin kesin.

    oysa o berber 12 yaşında çırak, 18 yaşında kalfa, 25 yaşında patron oluyo.
    yani mühendisin daha yeni iş bulduğu yaşta koskoca patron oluyo.

    sonra o mühendis iş bulduğu için traş olmaya gittiği o berbere sevincini anlatıyo.
    berberde "hayırlı olsun karşiim" dediği mühendisin arkasından acıyan gözlerle bakıp hangi arabayı alsam acaba diye internete girip çırağından çay istiyo...

  • bu sorunun bir benzeri zamanında clinton'a sorulmuştu : "neden aldattınız?". o da "yapabilme gücüm vardı da ondan" diye cevap vermişti. insan davranışları üzerinde çok da düşünmeye, sebep aramaya gerek yok; "yapabileceği" her şeyi insandan beklemek daha mantıklı.

  • 250 kişililk yat içtiması koğuş koridorunda alınıyordur. yoklamanın ortasında koridordaki ankesörlü telefon çalar, komutan açılmasına müsade etmez. iki dakika geçer, tekrar çalar, komutan hadi açın der. 250 kişi pür sessizlikle telefona bakar, elemanın biri telefonu açar ve;

    - alo buyrun askerlik

    der. 250 kişi iptal olur. komutan gülerken masadan düşer. bunu gören askerler birbirini yumruklayarak gülmeye devam eder. çocuk telefonu kapatır.

  • 236 promil alkol direksiyon başına geçen arsız herif. allah'tan kimsenin canına mal olmamış.

    edit: direksiyon başına.

  • asıl utanması gereken, bissürü teknik hukuki terimin kullanılacağı belli olan basın toplantısına tercüman olarak öğrencileri görevlendiren sorumlu organizatördür. ayıp ulan, üç kuruş hesap için mi yaptınız bunu merak ediyorum.

  • günümüzde askeri kışlanın içindeki hurdalığa bile gece hırsızlar gelip demirleri çalmasın diye nöbetçi dikilirken, yüzüğün yok edilebileceği tek yer olan hüküm dağının girişinin allah'a emanet edilmesi durumudur.

    yok efendim neymiş "yüzüğün yok edilmek isteneceği sauron'un en karanlık rüyalarına bile girmemiştir.” yok efendim "mordor'u kuşatmak zaten imkansızmış" yok "girişe giden yol çok zorlu kimse geçemez" falan filan inter milan.

    anadolu'da "eşeğini sağlam kazığa bağlamak" diye bir söz var. oraya 2 ork diksen zarara mı girersin? ayrıca "bir şey olmaz kanka" diye askeri strateji mi geliştirilir? hadi sauron bunu akıl edemedi peki saruman'a ne demeli? sen orada baş çavuşun eşeği misin? senin "ulan ne olur ne olmaz şuraya da 3-5 nöbetçi koyalım. zararı olmaz faydası olur" diye önlem almak aklına hiç mi gelmedi?

    şu rezilliğe bak, yüzüğün aşil topuğu olan yerin kapısında incin top oynuyor. dingo'nun ahırı sanki...

  • eliminasyon diyeti için diyetin kısa ama diyet sonrası uygulamanın neredeyse sonsuzluğa giden bir yolculuk hissi uyandırdığını söylemek oldukça mümkün.

    çok uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü denemek için gerekli motivasyonu oluşturamamışken 21 gün çoktan geride kaldı. ayrıca yalnız sizin motivasyonunuz da yeterli olmuyor en yakınlarınızın da buna destek vermesi mühim. neyse ki bu konuda oldukça şanslıydım. ancak sosyal ortamlarda uygulamanın zor olduğunu söylemem gerek. iş çıkışı arkadaşlarla görüşelim, kaçamak yapalım rutinlerinde oyunbozan oldum biraz. her yere evden hazırladığım yiyeceklerle gittim.

    benim için en zorlayıcı yasak kahve oldu. bir dönem kafeinsiz kahveye geçmiştim ama rutinde neredeyse hiç kahve içmediğim gün olmamıştır. bazı günler 5-6 fincana kadar çıkıyordu ve birden hiç olmaması bende ilk hafta ciddi baş ağrıları yarattı. ve tabii gerçekten ilk günler insan ne yiyeceğini bilemiyor. yasak listesi öyle uzun ki ne yemeği planlasam içerisinde bir yasak grup barındırıyor. ama birkaç gün sonra sisteme çabucak alışıyorsunuz.

    eliminasyon için aslında çok fazla argüman var ortada. yapacağınız program ise kendinizi tanımaktan geçiyor. örneğin sadece üç grubu çıkarıp daha kolay yöntemlerle de başlayabilirsiniz. şeker, gluten ve süt ürünlerini çıkarmak daha kolay bir başlangıç olabilir. ama tam bir sonuç elde etmek istiyorsanız tüm yasak gruplarına uyarak tam kapasite bir diyet yapmanızı öneririm. bu program kilo vermek için gerçekleştirilmese de (çünkü porsiyon kısıtlaması yok) ister istemez kilo veriyorsunuz. programın sonunda üç kilo verdim. ayrıca genel bir sağlık hali amaçlanan, bundan dolayı eğer daha önce egzersiz yapmıyorsanız başlamak için mükemmel bir zaman. eğer rutinde zaten spor yapıyorsanız da protein alımınızı dengede tutmaya çalışın. sadece yiyeceklerden bedeni arındırmak da değil üstelik amaçlanan. günlük hayatta kullandığımız tüm içeriklerin bize zararını ortadan kaldırmak. bunun içinde plastikten arınma, kimyasal maruziyetini olabildiğince azaltmak yer alıyor.

    bazı kaynaklarda pirinç, mısır, yulaf gibi yiyecekler gluten içermediği için serbest gibi görünse de aslında bu grupta saydıklarım glutenmiş gibi davranarak sizde hassasiyet yaratabilir. diyet boyunca tüketilmemesi en doğrusu olacaktır. bunların yerine tercih edilecekler; kinoa, amarant, teff şeklinde sıralanabilir.

    lektin maddesi içeren yiyecekleri eğer çıkarmak çok zor oluyorsa bunu da bakliyatları ve tahılları filizlendirme yöntemi ile sağlayabilirsiniz. filizlenmiş bakliyatlardan ve tahıllardan lektin maddesi %85 oranında azalmaktadır.

    diyet sonunda ise bu beslenme şekline fazlasıyla alıştığınızı fark ediyorsunuz. şimdi yeni yeni bazı yiyecekleri hayatıma dahil ediyorum ve bazı grupların ciddi şekilde bende hassasiyet yarattığını görebiliyorum. bu yiyeceklere karşı daha dikkatli olmak, vücudumuza neler yaptığını bilmek noktasında kesinlikle çok ciddi bir bilinç oluşturan diyet olduğunu söylemek mümkün. ve bence her insanın hayatında bir kez denemesi gereken diyet şekli. benim için diyetin en güzel yanlarından biri ise bırakmakta zorlandığım kahve ile aramızın bir hayli açılması oldu. hafta da bir ya da sadece özel anlarda bana eşlik edecek diye bir karar alarak devam ediyorum şimdi.

    ayrıca bedeni ciddi anlamda sarsan bir program olduğu için mutlaka diyet sonrasında kan tahlili vererek kontrollerinizi gerçekleştirmenizi tavsiye ederim. diyet sonrasında birtakım vitamin takviyelerine ihtiyacınız olabilir.

    diyet için yararlandığım ve faydalı olacağını düşündüğüm kaynaklar :
    1, 2, 3, 4

  • ajdar alır.

    hülya avşar’la şöyle bir diyalog yaşamış insandan bahsediyoruz.

    hülya avşar: ajdarcığım, aynaya baktığında ben popstarım diyebiliyor musun?

    ajdar: aynaya bakmaya gerek yok, size bakıyorum ve "ben popstarım galiba" diyorum...

  • gerçekten güzel bir saç modeli. gerçekten güzel, çok trend, modern.
    peki ama ya o surat?
    çaldığın atları nerede saklıyorsun arda turan?