hesabın var mı? giriş yap

  • o tarihte üniversitenin üçüncü sınıfındaydım. kahvede okey oynayan gençlerle akrandım.

    çiçek pasajı'ndan çeyrek ekmek midye tava alıp, onu yedikten sonra kahvede de bir sıcacık çayla ısınıp robinson kitapevi'ne gider, yolda muhakkak paganini bülent'e rastlayıp onu birazcık dinler, dönerken metropol'den bir cd alırdım. rebetiko'ya meraklıydım. beyoğlu o kara-mavi müziğin ruhuna çok uyardı.

    o zamanlarda insan olmanın, genç olmanın, yaşıyor olmanın kıvancı vardı.

    tadını çıkarmış olduğuma mutluyum.

  • konu atv olunca yanında vantilatör çalışıyor, üstten misket atıyor olabileceklerini düşündüğüm video.

  • hanımın 32 tane elbisesi dolapta teker teker asılı. benimse sadece iki gömleğim var ve hanım 2 sini aynı askıda asmış. arkadaşlar evlenmeyin.

  • başlık: japonlarda l harfi yokmuş lan

    1. oha şu anda aydınlandım ... amk l yok . lüleburgaz diyemiyo adamlar

    2. satrançta at nasıl gidiyor bunlarda amk, tam bi kaos

  • ceza’nın en kaliteli albümüdür. albümün içerisinde “med cezir” (orijinalinde albüm ismi birleşik yazıldığı halde parça ismi ayrı yazılmıştır.) isimli parça da bulunur ki bu parça da ceza’nın bence en kaliteli parçasıdır. genellikle depresif bir ruh haline girdiğimde sadece ceza’nın bu parçasını dinleyebiliyorum.

    --- spoiler ---

    “her güne yeni umutlarla açılan gözler, yalanlarla ağlatılan gözler, dolanlarla aldatılan gözler, bir güzel sözle güler. “
    “dilediğim her şey olmuyor, çabalar bazen çok nafile.”
    “emeklerim dostluktan yana ama olmuyor, anneme sordum niçin böyle ama baktım o da ağlıyor.”
    “kanadımı kırdılar uçamadım anne. savaşa soktular koşturdum.”

    --- spoiler ---

  • bir tek ben mi çıldıracak, delirecek noktaya geliyorum? sorun bende mi acaba, her şey normal de bir tek ben mi böyleyim diye düşünmeye başladım artık. sorun bendeyse bir deyin ya. bir tek sen böylesin deyin de bileyim. galiba artık delirme noktasındayım. şöyle bir piyasaya bakayım diyorum elimdeki telefonu falan fırlatasım geliyor. arkadaş ben mi deliyim yoksa bu ülke insanı çok ciddi bir akıl tutulması mı yaşıyor? nasıl alıştırıldı insanlar buna? kendine ford focus alan bir tanıdıkla konuşuyorum, 292 bin tl'ye aldığını falan söylüyor. oldukça normal konuşuyor. ford focus lan ford focus ya. focus. bir tek bana mı anormal geliyor bu işler. keşke akıl sağlığımı kaybetmeden şu ülkeden kurtulabilsem.

    edit: çok sayıda mesaj geldi, yalnız değilsin biz de aynı durumdayız diye. cevap veremediğim arkadaşlardan buradan özür diliyorum. çok sayıda mesajda da insanlar peynir, ekmek alamıyor ne arabası tarzında. arkadaş sen bu durumu peynire, ekmeğe indirgersen eğer, araba almayı lüks görürsen, önemli olanın peynir olduğunu düşünürsen daha çook binerler bizim tepemize. şu kafadan çıkmamız gerekiyor. araba almak lüks falan değil, sadece birileri tarafından halkın büyük bir bölümüne lüks hale getiriliyor. hayata yeni atılan, işine yeni başlamış insanlar için araba almak, ev almak hayalden başka bir şey değil artık bu ülkede. ama buna sesini yükseltmez ve peynir de zamlandı dersen eğer, yarın bir gün biri peynir alamıyorum çıldıracağım diye başlık açar. hangisi daha vahim?

  • an itibariyle yaşanmıştır.

    - canım üstünde ne renk gömlek var? (telefonda)
    - hu huuuuu fantaziye gel...
    - ahahahayyyyy ne fantezisi be beyazları yıkıcam, beyaz giydiysen akşamı bekliyim..
    - mavi. mavi giydim ben.