hesabın var mı? giriş yap

  • jelko obradoviç geldikten sonra sistem ve düzen kurgusu değişen, her sezon bir öncekine fark atan fenerbahçe'nin, güzel bir takım oyunu ile ortaya koyduğu final four final mücadelesinin neticesinde 2016-2017 sezonunda armamızı zirveye yazdırdığı, avrupa kıtasındaki en büyük basketbol takımı ünvanını eline aldığı maçın neticesidir.

    bu olayı biraz detaylandırmak gerekir. sayın obrakadabra'nın dediği gibi "fsssht! its past!"; geçti sevgili dostlarım. seneye euroleague final four'u neticelene dek avrupanın bir numaralı takımı ünvanımız elimizde. o gün geldiğinde muhafaza etmek için tekrar bir arada olacağız. konumuza dönmek gerekirse;

    bizim bu sezon gördüklerimizden sonra neticelendirmemiz gereken en önemli sorunsal türk oyuncuların yetiştirilip euroleague düzeyine çıkartılması olacaktır. bunu sadece fenerbahçemiz için değil, milli takımlar düzeyinde de kupa getirebilecek takımı kurgulamak için söylüyorum.

    obradovic maç sonunda dedi ki "ben pasaportlarla ilgilenmiyorum. en çok hakeden parkede olur." bundan sonrası türk oyunculara ve bu spora önem veren kitlenin çocuklarını devlet memuru yapmak yerine sporcu olarak yetiştirmesine bakar. hepimizin çocukları memur olsun, düzenli işi olsun, aman iyi. sonra niye finalde türk yokmuşmuşmuş. kardeşim spor ile para kazanmak, memur yaşamından katbekat fazla olacaktır. tek derdin paraysa sorunun cevabı bu.

    ama yok, büyük bir sakatlık geçirir kariyeri biter iş güç yapamaz diye düşünüyorsan; eğer kaliteli bir çocuk yetiştirirsen ve bir gün basketbol (yada diğer herhangi bir branşta) oynayamaz hale geldiğinde kendi yolunu bulacaktır.

    obradovic'in gitmeye niyeti yok. burada gördüğü yönetim desteği, taraftar desteği ve müthiş imkanlar ile ona çok güvenen bir ülke seyircisi var. onun gibi 9 kez bu kupayı eline almış bir hocayı bir daha bulamayız. euroleague'i bırak, nba'de bile bulamayız böyle hoca. bu yüzden bu hoca gitmeden bir şeyleri değiştirmek istiyorsak yerli oyuncuların yükselmesini istemeliyiz.

    ötekileştirmek istemiyorum ancak sırp, yunan ve rus oyuncular bu işi nasıl yapıyor ve destek alıyorlarsa bizde aynısını yapmalıyız. real madrid'in "rising" takımında ispanyol oyuncu yok. yani aynı sorun sadece bizde değil, dünya devi gördüğümüz kulüplerde de mevcut. buradaki en büyük avantajımız tutkumuz olacaktır.

    euroleague bu işin en tepesi. bu düzeyde oynarsak nba takımlarının play-offlara kalma mücadelesi eden takımlarının düzeyinde yer alacağız. ve tabi kupa törenlerinde sırtına ay yıldızlı bayrağımızı alıp sevinenleri görmek ister bu gözler.

    bu yüzden iş bizde. obradovic gibi bir faktörün, 25 yıllık deneyimini cömertçe verebileceği ikinci bir takım yok şuanda. işin güzel yanı, belki de bu kadar büyük deneyimi alabilecek ikinci bir avrupa takımı da yok.

    finale dönmek gerekirse; oly takımını tebrik etmek lazım. ilk çeyrekte çizgiden, ikinci çeyrekte tam kapasite hücumla ve son iki çeyrekte takım oyunu ile mental deneyimi ortaya koyarak maçtan hiç kopmadan savaşıp yenildiler. cska'dan alacağımız olduğu için onları daha çok arzuladım ama başka bir final four'a kaldı diyelim. neticede kupa finalinde intikam almaya gerek yok, çünkü şampiyonuz!

    maçın yayınlanmasına destek veren tüm belediyelere ayrıca teşekkürü borç biliriz. sağolsunlar. ülkemiz adına çok önemli bir maçta, belkide sahadaki 5 adama hiçbir destek olmasa da birliktelik adına çok şey ifade etti bu dev ekranlar.

    son olarak diğer takım taraftarlarına ve ezeli dostlarımızın iyi kalpli destekleyicilerine de teşekkürler.

  • günaydın demesi. yuh! bir insan hoşlandığını bu kadar belli etmez, gülümseseydi bir de!!

  • (bkz: izmir manavkuyu'ya imar izni veren zihniyet)

    çöken 20 bina var.
    gidin bakın bakalım manavkuyuya çökmek üzere olan kaç bina var? veya depremden ciddi hasar görmüş kaç bina var.

    manavkuyu, bamya tarlasıdır. portakal tarlasıdır.
    üstelik öyle 50-60 yıl önce değil. ben 89 doğumluyum, ve küçükken manavkuyu'da bir tanıdığımızın bostanına giderdik ziyarete, hayvanları otlardı. ve her yer bostandı, ilerileri portakal bahçeleriydi.

    buranın altı artezyen kuyu. başka bir deyişle, tamamen boşluk manavkuyunun altı. binaları yutuyor şuan o kuyular.

    buraya imar izni veren, imar izni vermek için rüşvet alan; o dönem bu izinlerde imzası olan en küçük memurdan, en büyük belediye başkanına kadar herkesi teker teker yargılayacaksın. başka bir çözüm yok.

  • kariyer ozeti:

    -burak kacirdi.
    -burak, faul.
    -burak kacirdi.
    -burak ofsayt.
    -burak kacirdi.
    -burak kacirdi.
    -burak ofsayt.
    -burak kacirdi.

    -burak ve goool, kral affetmedi!

  • kapadokya'da balona binme fiyatı 200euroları buluyor. bu ülke türk'e cehennem, turiste cennet. soygun düzenine birilerinin dur demesi lazım.

    edit: o balon bedavaya mı kalkıyor diye özelden yazan arkadaşlar, 10 kişi binse 1 saat gezse 37bin tl para ediyor, günde iki sefer diyelim 74bin tl para. boeing mi kaldırıyorsunuz amk? delirtmeyin adamı.

    edit: balona yeni binen bazı arkadaşlar 20-30 kişi olmadan balonu kaldırmadıklarını özelden iletmiş. ben hesabı size bırakıyorum arkadaşlar artık. vergi veriyor mu bu arkadaşlar bu arada elden euro mu sayıyorlar yoksa :)