ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dilan polat'ın işyerine çökme tehdidi ifşası
-
buna inananlar için elimde tertemiz az kullanılmış boğaz köprüsü var, satılık.
oto sanayide kaput açılınca oluşan dostluk havası
-
yaşamayanın bilmeyeceği duygudur.
o ustanın ordinaryüs profesör havasıyla ağır ağır arabaya gelişi, kollarını yay gibi açarak aracın önünü hatun beli kavrar gibi kavraması, ağzında sigarasıyla 67 derece motora eğilmesi, bas diye araç sahibine emir vermesiyle beraber başlayan çevre araç sahiplerinin sanki kırk yıllık dostunun arabasıymış gibi aracın yanında saniyesinde belirip kardeşimli, dostumlu, sıcak bir sinerjinin anında yaratılması durumudur. ulan şu ülkede her yer oto sanayi olsa inan bana hiç bir yerde kavga gürültü, türk kürt, fener cimbom kavgası yaşanmaz.
yok abi oto sanayide mutsuzluğa yer yok, hele ki bi de bir aracın kaputu açılmışsa.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
yıl 2005. ev arkadaşımla gündüzleri uyuyup geceleri uyanık kalmak gibi bir alışkanlık geliştirmişiz, marketin bakkalın açık olduğu bir saatte uyanık olmadığımız için sadece geceleri alışveriş yapabiliyoruz, o alışveriş de geceleri açık olan tek yerden, ekmek fırınından 12li yumurta ve birkaç sandviç ekmeği almaktan ibaret. kaynamış yumurtaları sandviç ekmeğinin arasında ezerek yiyoruz. öyle bir ortam.
temmuz ayındayız, saat gece mi sabah mı belli olmayan saatlerden biri. yine fırına gidiyoruz. polis otosu devriye geziyor.
- gençler!
- (üstümüze alınmıyoruz)
- gençlik! alow!?
- (hiiç üstümüze alınmıyoruz, kafalar önde yürüyoruz)
- hşşt! gençliikh?!
- (bize diyo olabilir lan diyip dönüyoruz)
- nere böle?
- (şaşkın) ekmek. fırın. yumurta. hımph.
- kimlikh var mı?
-* kimlik? cüzdan. ev.
- yok mu kimlikh?
- ekmek. yumurta. ev.
- siz okhuyonuz mu?
- evet
- ne okhuyonuz?
- * uluslarsı ilşkiler
- (bana dönüp) sen?
- ben de
- benim de yeğen okhuyo kütaaya'da
- ...
- gelin sizi bırakhıyım fırına
- ...
- gelin binin eve de bırakhıyım soona
bindik. önce fırına gittik. her gece üçte gelip yumurta alan iki tip yeterince saçmayken işin içine bi de ekip otosu girince fırıncı o geceden sonra bizi pek iyi karşılamamaya başladı, bi süre sonra da dükkanda yumurta satmayı bıraktı. bu sefer de her gün patates yemeye başladık. neyse. sonra eve gittik yine polis otosuyla. üst komşu nerden gördüyse görmüş gecenin bir yarısı polis aracından indiğimizi, ertesi akşam geldi ne ayaksınız diye. garip bir dönemdi.
beni tahrik etmeye çalışan giyimci kız
-
çevre esnafa duyuru: sakın bu arkadaşın önünde eğilmeyin, şak diye saplar...
anne replikleri
-
kardes banyodan cikmak bilmez, anne cinnet gecirir ve hemen akabinde ;
- buda pipisini kesfetti kesfedeli banyodan cikmaz oldu.
seklinde posr the family'i yarar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
klavyeden çok mouse'u kullanıyorsanız, yalnızsınızdır demektir.
adı sulu kendi susuz bir şey
-
(bkz: denizli)
fenerbahçe'nin 5. yıldız için mahkemeye başvurması
-
konu senelerdir konuşulmasına rağmen galatasaray 4. yıldızı taktıktan 4 gün sonra yapılıyorsa, fenerbahçe yönetiminin acizliğini, vizyonsuzluğunu ve galatasaray kompleksini gösterir.
kim talimat verdi o hashtag'i kaldırdınız
-
değerli adalet bakanımız bekir bozdağ'ın ülkede sorun kalmamış gibi, sorduğu soru!!
haberin detayı şöyle:
adalet bakanı bekir bozdağ, "twitter yetkililerine soruyorum; kim talimat verdi, 'we love erdoğan' 'hashtag'ını kaldırdınız? özgürlük ilkeleri içerisinde 'we love erdoğan' mesajını kullanmak, yaymak twitter ilkelerine aykırı mı, aykırıysa hangi ilkesine aykırı? insanların birine dair sevgisini ifade etmesi nasıl 'twitter'ı rahatsız ediyor? bu da sayın cumhurbaşkanımıza karşı yürütülen kürsel operasyonunun bir yansımasıdır." dedi.
memlekete bak amk, adalet bakanı ne ile uğraşıyor. tam panayır.
zafer çağlayan'ın saat parasını ödemesinin kanıtı
-
sadece akp'lilerin inanabileceği seviyede inandırıcılığı olan kanıttır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"biz de yıllar sonra birilerinin atası olacağız. "kıvırcık saçlı kızlar candır" diye atasözü mü olur yapmayın etmeyin!."
pablo neruda
-
bir kadın, söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa, erkek artık tüm şansını kaybetmiştir".
p.neruda
yazarların futbolda beğenmediği kurallar
-
beraberlik. çok net şu oyunun baş ağrısı maçların berabere bitme olasılığı ve buna çabalayan takımlar. beraberliği opsiyon olmaktan çıkarın ondan sonra oyunun nerelere gittiğini konuşalım. dünya kupaları falan bu yüzden güzel, tek maçlı eleme turunda yok öyle beraberlik falan.
bir de deplasman golü olayı var o da çok saçma. ben 1-0'ın rövanşında 5-4 yenmişim yok abi sen 4 gol yedin elen. yazık verilen emeğe yazık be!