hesabın var mı? giriş yap

  • önyargıyla yoğrulmuş tiplerin beğenmediği durum.

    evlendiğimizde ikimiz de 26 yaşımızı az geçmiştik. yani ne evde kaldık, ne de birbirimizin ilk tanıdığı kişilerdik. iki mezun birlikte atıldık hayata, birlikte çıktık, birlikte battık, ev aldık, ev sattık, evlat kaybettik, iki evlat sahibi olduk.. 14 yıldır birlikteyiz, ilk günkü aşkla seviyoruz birbirimizi..

    demem o ki, işin içinde sevgi varsa gerisi boş.. yeter ki temeliniz sağlam olsun. temel sağlamsa "deneme süresi"ne gerek kalmaz. işyerine adam mı alıyorsunuz da sgk'yı 3 aydan evvel başlatmam diyeceksiniz..

    seviyorsanız evlenin, temeldeki sevgiyi iyi ektiyseniz evlenin; emin olmayı beklerseniz ömrünüzü heba edersiniz..

    bu dediklerim tanışarak, severek ve zorlanmayan kişiler için geçerlidir..

  • sanırım kariyerimde yaptığım en iyi tercih henüz başlarında (17-20 yaş) az maaşla sadece tecrübe için bir sürü farklı firmada çalışmak oldu. "yeni başlayanlara az maaş verilsin" diye demiyorum: minnet etmeyeceğin para, başka firmaya sıçrama kararını kolaylaştırıyor.

    o sayede bir sürü farklı çalışma ortamı, şirket kültürü gördüm. ne yapmak istediğim, nasıl bir firmada çalışmak istediğim, emeğimin karşılığının ne olduğu gibi konularda zamanla daha iyi fikir edindim. iyi firmayı kötü firmadan ayırabilmeyi öğrendim. ilerde kendi şirketim olursa nasıl olmasını istediğime dair fikirler edindim.

    o firmalardan biri bana ev kirası, araba taksidi, yeme içme masraflarını karşılayacak bir para kazandırmış olsaydı bugün hala eskişehir'de aynı firmada çalışıyor olabilirdim. eminim hayatımdan memnun da olurdum. ancak sağolsunlar, verdikleri asgari ücret beni yeni maceralara itti.

    kariyerimin ilerleyen kısımlarında en uzun süre çalıştığım firmalar bana kendimi geçindirip üstüne biraz kendimi şımartabilecek para ile çok imkan veren ve en rahat çalışma ortamını sağlayan firmalar oldu. en sonuncusu da microsoft. eğer önüme kendi işimi yapma fırsatı çıkmamış olsaydı bugün muhtemelen hala microsoft'taydım ve muhtemelen yine hayatımdan memnundum.

    peki kariyerimin ilk yıllarında o kadar az parayla nasıl yaşadım? eskişehir'de anne/baba evi, ankara'da ofisteki bir yer şiltesi ile makarna günleri, istanbul'da ise ofis mutfağının kalebodur zeminine karton serip üstünde yatma ve boş kola şişelerinin depozitosuyla kokoreç alma* şeklinde. o günlerin hepsi microsoft'a alınmam sürecinde abd'ye giderken sunduğum iş tecrübesi belgelerinin parçası oldular.

    steve jobs'ın "stay hungry, stay foolish" ile vurguladığı da buydu sanırım. kendini hemen bir yere bağlama, gerekirse biraz aç kal, biraz budala kal, biraz keşfet.

  • bu videodaki her bir kareyi izledim ve yol vermeyen şoför, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

    ulan belki adamın acelesi var, yol ver çekil karaktersiz. yol vermeyince kendini adam sanan şerefsiz soylarının yurt dışı şubesi. "oo nasıl da yol vermedim ama" diye gerinirler bir de. iyi bok yedin. belki adamın karısı doğuracak, oraya yetişmeye çalışıyor; belki ailesinden biri ameliyat olacak, ona gitmeye çalışıyor.

    videonun başında aradan geçmeye çalışmasına sinirlenip 2 kilometre peşinden sürüklüyor adamı şerefsiz. taş olsa çatlar.

    yem eden abinin bu onurlu ve şerefli davranışında umarım başına bir şey gelmemiştir.

  • kadınların menopozdan sonra neden uzun süre yaşadıklarını açıklamaya çalışan bir hipotezdir.

    doğaya bakıldığında yaşlılıkla birlikte doğurganlığını yitirmiş dişilerin hemen sonrasında öldükleri görülmektedir. buna insan ve katil balina (orka) istisnai türlerdir. hipotez tam olarak bununla ilgili aslında.

    yapılan çalışmalarda insan ve katil balina dişilerinin menopozdan sonra neden uzun süre yaşadıkları araştırılmış. bunun nedeni ise şöyle açıklanmış: her iki türün yaşlı dişileri, gençlerini deneyim ve bilgileriyle yönlendiriyor böylece gelecek nesillere daha sağlıklı bir gen aktarılıyor.

    araştırmayı destekleyecek birçok örnek bulunmuş haliyle. örneğin insan türü için yapılan bir çalışmaya göre büyükannesiyle yaşayan çocuklarda hayatta kalma şansının %30 arttığı gözlemlenmiş. katil balinalarda yapılan bir çalışmada ise yaşlı dişilerin, sürülerini somon sürülerine yönlendirdikleri gözlemlenmiş.

    neden sadece insan ve katil balinalarda durum böyle diye de sorulmuş ve her iki türün de sosyal canlılar olması ve değişen koşullara ayak uydurabilmesi gerekçe gösterilmiş.

    not: yapılan çalışmalarda erkeklerin (büyükbabalar) evrimsel süreçte herhangi bir etkisinin olup olmadığına değinilmemiş.

  • laik, rahat ve batı özentisi hayat yaşamasına rağmen, siyasal islamcılarla da arasının çok iyi olmasıdır.

    özellikle reisle arası pek bir iyidir.

    itici insanları meşhur edip, sosyal medyada sürekli önümüze düşmelerine sebep olmuştur. şeyma subaşı, eser yenenler, oğuzhan koç gibi şımarık tipleri görmekten gına geldi.

  • sonunda bir babayiğit çıkmış dedirtendir.

    ya ne olacaktı? gecenin körü iki bıçaklı tinerci abinin önünü kesmiş haraç kesiyor, gasp ediyor. o da çakmış kibriti, bakayım yanıyor mu diyor hahah. helal olsun.

  • dünya' nın benzinli araçlarını yasaklayan ilk ülkesi olmayı planlayan norveç'in, oylama sonucunda 2025' den itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklaması.

    tüm "sıfır" model arabaların elektrikli olmasına ek olarak 1 milyar euro da bisiklet otobanlarının yapımına sermaye olucak.

    almanca kaynak

  • herhangi bir etnik grubun her şeyin merkezi olduğu görüş noktasından hareket edilerek diğer grubun bu görüş noktasından yargılanması.

    ilk kez william graham sumner tarafından (1906) tanımlanmıştır. summer etnosentrizmi şu şekilde ifade etmiştir:
    "grubun içerisinde olanlara karşı barış, düzen, kanun, yönetim, endüstri vb. hepsi gereklidir. grubun dıştakilerle ve dış grup ile ilişkisi savaş ve yağma üzerinedir. gruba karşı sadakat ve fedakârlık ön plandayken, grubun dışında olanlara karşı nefret duygusu ön plana çıkar. etnosentrizmde iç grup her şeyin merkezidir ve dış gruba ilişkin anlamlandırılan her şey iç grubun yorumlamalarına dayanır."

    http://www.akademikbakis.org/3/5.pdf