ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'ye büyük bir tezgah hazırlıyorlar
-
geçmişlerinde onca vukuat varken nasıl kendilerini memleketin sahibi, bizi de sahip oldukları memleketlerine kasteden düşman bellediklerini anlamadığım beyandır.
anne ve kızlarını yaya geçidinde ezen sürücü
-
ülkedeki insanların yaya'ya bakış açısı bu. gaza basacaksın geri çekilecekler, yol vermek mi? güldürme beni. şöförlerin yaya görünce hızlandığı anlayış bitmedikçe bunların başımıza gelmesi oldukça olası.
tolga çevik'ten eşine duygusal mesaj
-
bence duygusal degil. kisisine göre güzel ya da değil denilebilir. o mesajı alan kişiye bağlı. ama bence duygusal değil çok akıl ile yazılmış bır sey. nedir bu sanki kendini ikna etmeye çalışır gibi eşinin yaptığı fedakarlıklari sıralıyor. bana bunları bunları yaptı haberim olsun der gibi.
bana böyle tebriklerde çocukların merkeze konması da hiç romantik gelmiyor. insan aşkından bahsetmeli mantıkla düşünülen şeylerden değil. ya da çocuklardan. bana anne baba olunca aşık olma partner olma eş olma durumları tamamen ortadan kalkmış gibi davranilmasi acıklı geliyor.
kraldan çok kralcı'nın ingilizcesi
-
(bkz: burger king)
edit: o kadar favori olduk, debe'lere girdik insan 1-2 big king xxl falan bir şey gönderir, ayıp ya.
oha dedirten fm olayları
-
zaten sakatliklarla sorunlu olan ve neredeyse butun sezonu sakat geciren yildiray basturk'e coachluk teklif edip, ben daha cok physio olmak istiyorum cevabini almak.
http://i.imgur.com/bj0xv.png
adam butun sezon physiolarla hasir nesir olup meslegi kapti!
3 eylül 2015 türkiye letonya maçı
-
bir ara konya seyircisi meksika dalgalanması yapıyor sandım, meğer yatsıyı kılıyorlarmış toplu olarak.
bilecik'te yayaya yol veren araca kamyon çarpması
-
takip mesafesini korumadan altındaki tonlarca ağırlığındaki araçla şehir içinde hız canavarlığı yapan kamyon sürücüsüne katıksız 10 sene hapis verilmesi gereken olay.
böyle 50-100 kişiye bu cezaları istisnasız verseler takip mesafesi konusunda vatandaşlar bilinçlenir.
cenaze evinin yemek dağıtması
-
anadolu halkı arasında çok yaygın bir adet. böyle bir adet bana saçma geliyor anlatmaya kalkınca da "vay sen geleneğimize mi karşı geliyorsun, kolukomşuya rezil mi olalım, rahmetli adına hayır yapmayalım mı felan filan" gibi cümeleler ile hücum ediyorlar.
gelenek var gelenek var, böyle gelenek mi olur arkadaş, gelenek dediğin güzel kültürel faatliyetlerin devam ettirilmesidir. bu tamamen adam kekleme. kasap et derdinde koyun can derdinde, sırf yemek için cenazeye gelenleri biliyorum.
komşulara, çevreye rezil mi olalım? niye rezil olasın kardeşim, zaten normal zamanda toplumsal hayatta nasılsan seni hep öyle bilecekler öyle anacaklar. asıl komşuların senin için yemek vermesi, dağıtması lazım. kötü gününde yanında olmalı.
rahmetlinin son hayrını yapmayalım mı? yap kardeşim yap da adam gitmiş artık, ne yaptıysa bu dünyada kendisi için yaptı zaten. mezarda "aa bu arkadaşın ardından yemek veriyorlar şimdi, hadi şunu es geçelim" mi diyecekler? rahmetli arkasından bıraktıkları ile sevabını almaya devam eder zaten, hayırlı evlat bırakmak gibi, okul, camii, çeşme, köprü vs vs gibi şeyler bırakarak da kendisine sevap gider ve hayrı devam eder zaten.
kısacası saçmadır, gereksizdir, cenaze sahibini zor durumda bırakmaktadır.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
yıllar evvel (yaklaşık 8-9 sene oluyor) iş dönüşü atm'ye uğramıştım.biraz para çekmem gerekliydi.atm önüne geldim.önümde iki kişi var.dede torun muhtemelen.dede 70li yaşlarda torun 10-11 yaşlarında bir kız çocuğu.
atm bu.hızlı hızlı para gönderme ,para çekme yeri.baktım baya baya oyalanıyorlar.sonra sonra anladım işlemi yapamıyorlar ya da bilmiyorlar.
-amcaaa!! sorun mu var?
dedim gevşek gevşek.
+yeğenim askere para yatıracağız beceremiyoruz.
dedi.
-dur amca ben halledeyim,
dedim yanlarına yanaştım.
çocuk,ben,dede atm'nin başındayız.
-ver amca kartı,söyle hesap numarasını vs….
-kaç para amca? dedim…
+10 lira
dedi adam.
hayatımda garibanlık yüzünden böyle yutkunduğumu hatırlamıyorum.
on liraya muhtemelen o zamanlar 2 paket filan sigara alınıyor. ya da üç ne bileyim.paranın o zamanki değerini hatırlamıyorum ancak hatırladığım bir şey var, çok bozulmuştum bu duruma.
-tamam
dedim girdim bilgileri, ileri falan filan geçtim para yatırma kısmına,
-ver amca parayı dedim,
adam çıkardı verdi iki beşlikten oluşan on lirayı.
hayatımdaki en “hiçbir şeye yetmeyecek” on lirayı o akşam orda gördüm.on liranın en “yetmeyecek hali”. atm'nin alamayacağı kadar eski,kırışmış iki adet beşlik…
beşlikleri tümlüyor gibi yaparak temiz bir on lira çıkardım çaktırmadan,rencide etmeyecek kadar parayı çaktırmadan ilave ederek askere yolladım.
diliyorum o asker çok büyük yerlerdedir,dilerim o güzel çocuk çok iyi okullarda rahat rahat okuyordur,dilerim o amca hala sağlıklı ve mutludur.
google'ın 17 aralık 2015 beethoven doodle'ı
-
harikadır. efsanedir. seviyoruz la seni google. böyle bulmacalı şeyler yap hep.
gerçi ben star wars beklemiştim ama bu da olumlu.
http://www.google.com.tr/
hee bugün bitince gitcek bu doodle. dur linkini yabıştırayım tarihte izimiz olsun*
http://www.google.com/…ig-van-beethovens-245th-year
debe editi: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası) eğitim şart.
ayakkabı fırlatırken dikkat edilecek hususlar
-
önce at, sonra bağır.
dikkat ediyorum, her seferinde önce bağırıyorlar, hedefi alarm durumuna geçiriyorlar, gardını almasına yol açıyorlar, sonra da ayakkabıyı fırlatıyorlar.
yanlış. bin kere yanlış.
ekşi itiraf
-
yabancı sanıldım ama tipten değil.
bir mekanda "fazla sigaranız var mı?" diyen yaşı ufak görünümlü birine "yaşın tutuyor mu?" dedim ve yüzüme tip tip baktı. (ben de sandım ağır laf gelecek) yan masadaki arkadaşına dönüp, "sen konuşsana ya yabancıymış" dedi, diğer arkadaşı gelip "do you have a cigarette" dedi. şimdi sabahtan beri "yaşın tutuyor mu?" cümlesini ingilizce bir şeye benzetmeye çabalıyorum.
tuğba södekoğlu
-
şaka gibi. enkazdan çıkan bir kıza mikrofon uzattı. kız kardeşim annem babam enkaz altında ama gelen giden ekip kimse yok dediği an mikrofonu kızdan çekerek oradan uzaklaştı. sen hayrola, oraya insanların dramını göstermeye mi gittin yoksa şikayet gelince iktidara yaranmak için kaçmaya mı? bu konuyu güncel tutalım. utanmaz kadın