hesabın var mı? giriş yap

  • 5 yaşında geçirdiğim hastalık. yarım yamalak hatırlıyorum ama iyileştikten sonra her gören sarılıp ağladığı için ciddi bir hastalık olduğunu farketmişimdir.

    sonuçlar :

    -solak başladığım kariyerime sağlak olarak devam ettim, zira ilk bir ay sol tarafım tutmadı.
    -sol gözüm bozuldu, 9 numara idi şu an 2 numara sağ gözüm ise 0 numara.
    -sol kulağım biraz daha az işitir hale geldi.
    -arada konuşurken eblekleşirdim, "abi şunu uzatır mısın?" demek yerine "ab mısın?" der. ve cümleyi tam kurduğumu sanardım. eğer kibarlık olsun diye yüzüme vurmamaları gibi bir durum yoksa ondanda kurtulduk.

    bir de kafam çok büyük ama o menenjitten mi bilmiyorum.

  • kesinlikle altına imzamı atacağım önerme.

    " cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir..."

    ha sen başka bir şey mi kastettiydin bacım?

    edit: başlık başa kalmış ya da ilk entry sahibini engellemişim. ikisi de ihtimal dahilinde.

  • filmde
    1- en az iki kadın karakter olacak
    2- birbirleriyle konuşacaklar
    3- bir erkekten başka bir şey hakkında konuşacaklar

    filmin kalitesiyle ilgili bir ölçüt değil ama süper olay.

  • dolandırılanların ortak özellikleri, ilk başta dolandırmaya çalışmalarıdır. bu arkadaş da arabasının ederinin 5 bin üstünü verince dolandırdığını sanmış. sonra da fena patlamış.

  • bazen de bunca yılı (2,5 yılı) bir anda silip atmaya yönelik olaylardır. hani bazen insan anlar ya, ya da şöyle anlatayım, sizden daha tecrübeliler bir ortam da der ya: "abicim güvenme kimseye, kimse babanın oğlu değil. " siz de kişisellikten, aklınızdan kötü bir şey geçmediğinden güvenirsiniz, umursamazsınız. olay sadece patronla ilişki değil, genel olarak para bazen gerçekten ikinci plandadır.

    ama malasef öyle değil...

    ........................

    -sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
    -....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)

    ........................

    olay bursa'da geçiyor. iş için gitmişiz yine. genelde ben tek giderim de o gün müdürle gitmişiz. bir lokantada öğle yemeğine oturduk. o da yemek öncesi mail atıyor ama ben felaket açım. kafe gibi bi yere oturduk, yemek kısmı diğer yanda. bana dedi "önce burada oturalım 20 dakikaya geçeriz yan tarafa". ama hayvani açım, cidden. sabah 5'te kalkmışım, kahvaltı da edemedim zaten. beynim durmuş toplantılardan. bi de bu adamın 20 dakikası en az 45 dakika demek, net biliyorum.

    +ben alayım buradan bişiler yemek öncesi. siz de ister misiniz? tost falan alayım size. çay?
    -yok ben almayım.
    +çay da mı içmezsiniz.
    -yok sen iç ya.(ters ters bakıyor ama da ben anlamıyorum)

    gittim tost falan aldım. tabii kredi kartımla aldım ben de. o da elimde gördü. ben farketmiyorum. gittim afiyetle yedim. diğer tarafa geçtik.

    malum diyalog.

    -sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
    -....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)

    benim şarteller attı resmen. "ne diyor bu adam?" diyorum. konuyu da uzatmak istemedim, yemedim bi şey. çıkarken kasaya gittik. ben de arkadayım. bu hesabı ödeyecek bakıyor bana.

    +şirket kartı sendeydi? hscb versene bi onu?
    -yok bende değili, hiç bende olmadı ki?
    +az önce elindeydi ya? (jeton sesi geldi benden, düştüresmen jeton)
    -yok o benim kartımdı, kendi kartım.
    +..........

    adam resmen kartı elimde gördüğünde sanmış kafama göre şirket kartınla alacağım (ki alsam ne olacak 2 tost ama yapmam biliyor) ben adama tost ısmarlayım diyorum kendi paramdan. bahsettiğimiz konu o kadar basit ama beni bitirdi. bunca zamandır ne o beni tanıyabilmiş demek ne de ben onu. patron heryerde aynı, küçük hesaplar yaparlar ister istemez. ne düşündü o an, nasıl böyle şeyler düşündü bilemedim. yok, "beklenti meselesi" demeyin. ben bi şey beklemiyorum zaten. aramızda espirili zamanlar geçse de asla ciddiyeti ve o patron-çalışan ilişkisini bozmadım. ama bazı değer yargıları vardır, ve kırılma noktaları vardır. bu da onlardan biriydi.

    koca koca adamların bu tarz küçük hesap yapması, sizin bile bu hesapları yapmıyor olmanız sinir bozucu oluyor hani şu minik sinekler gibi.

  • düşük kültür seviyesi ürünü bir video. insan hakları diye bir şey olmasa videodaki elemanlar ya antik roma'daki gibi köle olurdu veya bilimsel deneylerde kobay.

  • ben bu o.ç'nun paralarımla vergilerimizle beslenmesini bakılmasını istemiyorum. bunu ya kurşuna dizin ya asın gerekirse acı çeksin önemli değil.

    keşke izlemeseydim bu nedir ya? idam referandumu vs gelse ben artık onay veririm.