hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin suyunun çıktığını ispat eden polislerdir. korka korka rica ediyorlar karşı taraftan. öğrenci ya da işçi olsaydı çoktan ters kelepçeyi takmışlardı. yazık gerçekten.

  • planck elektromanyetik ışımanın sıcak nesneler tarafından yayılma şeklini açıklamak için uğraşırken karşısındaki en büyük engel ışığın sadece bir dalga biçimi oldugu konusundaki kesin kanıydı. klasik dalga davranışı yasalarına göre yüklü parçacıkların yüksek frekanslarda yani kısa dalga boyunda enerji yayması daha kolay olmalıdır. sıcak bir nesnenin içinde sıcaklıklarına baglı bir hızla saga sola salınan yüklü parçacıklar(elektronlar) vardır. bu yüzden klasik tabloya göre herhangi bir sıcak nesnenin kısa dalga kısmında (morötesi, x-ışınları) yoğun olarak, uzun dalga boylarındaysa(görünen ışık, kızıl ötesi, radyo bandı) çok az ışıma yayması gerekir. ve bildigimiz gibi lambalar yüklü miktarda x-ışını yaymaz.
    planck bu ikilemden kurtulmanın yolunu ararken sıcak nesnelerin istedikleri miktarda elektromanyetik enerji yaymalarının mümkün olmaması halinde kara cisim ışımasının doğasının açıklanabilecegini farketti. elektromanyetik enerji, planck'ın kuanta (enerji paketçikleri) adını verdigi, belli bir büyüklüğe sahip paketçikler halinde yayılır ya da sogurulur. her dalga paketçigi frekansı ile planck sabitinin çarpımı kadar enerjiye sahiptir.
    planck'ın bu keşfi kuantum devriminin başlangıcı olarak görülür. fakat ışıgın küçük ışık parçacıkları olarak sadece küçük paketçikler halinde var olabilecegini planck'ın kendisi söylememiştir. planck'a göre asıl önemli olan yüklü parçacıkların, elektromanyetik ışıma yapan bir özelliğinin iş başında olması ve klasik bir dalga olarak var olsa da, ışığın kendisinin ve başka elektromanyetik ışıma biçimlerinin yüklü parçacıkların özelliklerinin belli miktarlar dışında ışımayı ya da sogurmayı önlemesiydi.
    planck'ın hesapları sıcak nesnelerden gelen elektromanyetik ışımayı tarif ederken dogru cevaplar verse de, planck'ın kendisi de dahil pek çok insan gerçekten neler olup bittigini yorumlamada bunların nasıl kullanılacagı bilinmediginden durumdan pek memnun degildi. planck bu çalışmasından dolayı 18 yıl sonra nobel ödülü alabildi ancak ölene kadar kuantum kuramını kabul etmedi.

  • ön edit: vatanseverler buraya tıklasın önce
    bizimkiler çocuk değil miydi? bunlar da kaçamaz mıydı? hanginizin ailesinde bir şehit, gazi yok? toprak ne zamandan beri korkarak, kaçarak kazanıldı?

    inglizler bu kadar seviyorsa hepsini alabilirler. ingilizce olarak yapıp kendi vatandaşlarını etkilemeye çalışsınlar.

    https://www.youtube.com/c/bbcnews/videos

    kendi sayfalarında oooh ne güzel olimpiyatlar falan var. eğlence. bize gelince kaçak propagandası. geç bunları. bizde artık yer kalmadı.

  • türk kızı yağmur yağınca,kahvesini sıcak çikolatasını alıp kitap filan okumaz; balkona 300km hızla koşup çamaşırları toplar. kendinize gelin

  • rezil olmaya doymuyorum.

    bugün yeni aldığım kulaklığı telefonuma takıp, 45 dakikalık otobüs yolculuğum boyunca müzik dinledim. dinlediğim şarkılarla moda girdim, kendimi klipte gibi hayal ettim, sesimi çıkarmadan mırıldanarak eşlik ettim, arada bir camdaki yansımamdan kendimi izledim, pek karizmatik buldum kendimi. ta ki ineceğim durağa yaklaşırken kulaklığın tekini kulağımdan çıkarana dek...

    kulaklığı çıkardığımda ve müziğin hala oldukça yüksek bir şekilde çalmaya devam ettiğini fark ettim. her ne kadar hala inanmak istemesem de aptal telefonum kulaklığı takmamı umursamamış ve sesi dışarı vermeye devam etmiş. bense yol boyunca bağırta bağırta birbirinden tuhaf şarkılar dinleyen, herkese dinleten, dahası bunu yaparken de kulaklığı kulağında olan ve sallana sallana şarkıya eşlik eden bir embesil tablosu çizmişim.

    ölmek istiyorum...

  • bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.

    futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.

    halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.

    bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!

  • beraberinde su almazsaniz hepsi.
    arkadaslar bu konuda binbir cesit safsata var. alinan etanolun hacim degeri ve sonucunda olusan kan alkol duzeyi disindaki hicbir sey onemli degildir.
    ertesi gunu berbat eden en onemli etken de alkolun diuretik ozelliginden dolayi hizli su kaybina yol acmasi, bu kaybin da yerine konmamasidir.
    ornek olarak vucuda 50 cc saf etanol almak icin, 2 adet 500 cc'lik hacmen %5 alkol iceren bira icmeniz gerekirken, ayni alkol miktarini 125 cc hacmen %40 alkol iceren tekila icerek de yakalayabilirsiniz.
    ancak, ayni alkol seviyesini bira ile elde etmek icin 1000 cc - 50 cc = 950 cc de su icmis olursunuz. tekilada ise su miktariniz 125 - 50 = 75 cc'dir sadece.
    ikisinde de ayni miktarda alkol aldiniz, ayni miktarda alkolun diuretik etkisi de ayni oldu, ancak bira icerken cok daha fazla su icmis oldunuz esyanin dogasi geregi. (total sivi alimindan dolayi ozmotik basincin etkisini goz ardi edersek)
    peki sonuc ne oldu? tekila icerken kaybettiginiz suyu yerine koyamadiniz, ama bira nispeten daha az su kaybina yol acti. bu yuzden tekilanin ertesi gunu cok daha kotu oldu.
    peki ne yapabiliriz? alkol alirken arada sirada bir bardak su icmeyi ihmal etmeyin. farki kesin hissedersiniz.
    su kaybederken elektrolit kaybi da yuksek oluyor. su yerine powerade ya da soda icerseniz daha makbule gecer elektrolit iceriklerinden dolayi.

    edit: buna bir istisna da ucuz veya iyi havalandirmamis saraplardaki yuksek sulfur dioksit miktaridir. sarap iyi havalanmadan icilirse icindeki sulfur dioksit ucamaz ve siz bunu icmis olursunuz. sulfur dioksit de naparsaniz yapin basinizi agritir (bkz: kopekolduren)(bkz: chateau migraine)*

    edit 2: cl'ler cc olarak duzeltildi.

  • rize belediye başkanı reşat kasap, seçim döneminde '10 numara projeler' başlığı altında kamuoyuna açıkladığı meydan projesi için çalışma başlattı. cumhuriyet meydanı'na yerleştirilen tabelada yer alan proje çiziminde, atatürk anıtının yerine çay bardağı figürü yerleştirilmesi ise anıtın kaldırılacağı tartışmalarına neden oldu. tepkiler üzerine açıklama yapan rize belediye başkanı reşat kasap, meydan projesi inşaatı süresince valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu atatürk heykelinin daha sonra eski yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı.

    kaynak: cnn türk - rize'de atatürk heykeli için referandum kararı

    gün geçmiyor ki akp'li belediyelerden rezil bir haber daha duymayalım.

    orası hangi ülkenin toprakları, siz ne ara bu ülkenin kurucusu atatürk'ün heykelini referanduma taşıyacak kadar araplaştınız.