hesabın var mı? giriş yap

  • 369kd balıkesir bakım okulu

    -aranızda lojistik okuyan var mi?
    -ben varım komutanım.
    -tamam. al bakayım şu çantayı taşı.

  • küçük bir tadilatla büyük bir tadilata hazır hale getirilebilir, ve bu büyük tadilatla bina yıkılıp sıfırdan başka bir bina dikilebilir mesela.

  • bir gun anneyle uvey baba yine kavga etmis, evde kan govdeyi goturmus, anne kafaya koymus evi terk edicez. lakin uvey baba azicik psikopat oldugundan, bunu kacarak yapmamiz lazim... anne, ise gitmeden once ikimiz icin birer ufak bavul hazirliyor, kapinin arkasina gizliyor. bana da tembih ediyor ki, evde kimsenin olmadigi bir ani kolla, bavullari da al suraya gel diye... o zaman da antalya-kemer adliye lojmanlarinda oturuyoruz. uvey babanin arkasi her turlu saglam, karakola gidiyoruz, ''vay bilmem kim beycigim ne oldunuz yahu?'', ''aile arasinda olur boyle seyler'' diyerek geri gonderiyorlar falan... o yuzden kacacagiz. adam da sessizlikten suphelenmis, yarim saatte bir eve damliyor o gun. neyse bir ara dedim tamam bi on-on bes dakika gelmez herhalde... gecirdim ayagima terlikleri, ayakkabiyla zaman kaybetmek bile istemiyorum, o kadar hedefe kitlendim.

    tam binadan ciktim, arkamda kundura sesi ''sstt'' sesiyle beraber. manyak adam gitmemis, binada pusuya yatmis meger... lojmanin icinde onde terliklerle sap sap sap iki elde bavullarla ben, arkada bana gore kundurayla avantajda olan adam kosuyoruz, millet de bakiyo... efendim ben sonuc olarak yakalandim. kolumdan sundurule sundurule eve tikildim. o zamanlar da dokuz yasinda miyim on mu oyle cirpi gibi bi kiz cocuguyum, gucum yetmiyodu ite...beni saatlerce bulusma noktamizda bekleyen ve bir terslik oldugunu anlayan anne, ayaklari geri geri giderek eve geliyor. ben zaten enselenmenin verdigi eziklikle mahvolmus durumdayim, bir de annem bakmadi mi gozumun icine ''ne bok yicez simdi'' der gibi... of of of. baska diyecek bir sey yok... araya bikac tekme yemeyi goze alarak girince, annem kendini banyoya kitleyebilmisti. de iste... banyonun kapisi daha saglam olsa, kirilmasa iyiydi... neyse daha detaylandirmaya gerek yok. insanlik hali, herkes cinnet geciriyor... hangimiz esimizi bogmaya calismadik ki?

    sonra gel zaman git zaman, bunlarin arasi duzelir gibi oldu. o arada adamin tayini cikti eskisehir'e. biz de kalktik gittik, annem orda yeni bir is kurdu falan, fena degildi durumlar. adam da onca seye ragmen kalkip gelmemize sevinmis, iyi davraniyo o aralar... en azindan annem gozlerindeki morluklari fondotenle falan kapatabiliyo, cok ciddi yaralanmalar olmuyo kisa donem... ama iste adamin ici pis, napsin, onun da yapisi oyleydi, bi zaman sonra basladi yine. annem yine kafaya koydu, kacicaz. iyi, peki, kacalim... ama bu kez daha planli hareket edelim dedik. ben de o zaman orta sondayim. bu kacis davasina kazandigim anadolu lisesine kaydimi da yaptiramadim ya, belki simdi daha iyi bi universitede okurdum diye icimde ukte kaldi, neyse... dedeme haber verdik. cunku o kez, isler cok ciddiydi ve adam silahini masanin uzerine gozumuzun icine bakarak koymustu. hata payimiz yoktu, basarmamiz lazimdi.

    hamamyolu'ndan yeditepeler'e ilerlerken, arada pino vardi o zamanlar. o pino'nun karsisinda, kosede, altinda cicekci olan bi bina vardi, bu dehset orda yasandi... hatta devam ediyorsun, suleyman cakir lisesi, sag tarafa gidersen dersaneler sokagi falan... neyse dedeme haber verdik, adamcagiz kalkti geldi antalya'dan. iki sokak ilerde bekliyor arabada. biz bu kez iki kisiyiz. kesin basaricaz. elimizde bavullar, cikiyoruz evden. tam o sirada asansor cagiriliyor asagidan. biz dorduncu kattayiz. uc ve dorduncu katin arasina inip, nefesimizi tutuyoruz. asansor cikiyor 2...3... devam ediyor... 4'e gelecek... asansor durmadan kosturup 3'e iniyoruz. yine benim salakligim, evin kapisini acik unutmusum... kaciyoruz ya... adam durumu cakip, merdivenlere yoneliyor. ama annem ondan once davranip asansoru coktan cagirmis, biz zemin kata ulasmisiz... patir patir ayak sesleri geliyor merdivenlerden, durur muyuz artik, onumuzde sadece bina kapisi var. onu da asinca, sokak... kurtulus... atliyoruz dedemin arabasina, arkamiza bile bakmiyoruz artik.

    daha ufak captaki girisimlerimizi saymazsak, son kacisimiz oluyor o adamdan... psikopatliklarindan... bu olaydan sonra annem bosanma davasi acti kocasina, cok sukur cikti hayatimizdan. ya da biz ciktik onunkinden sag salim... olan bizim anadolu lisesine oldu iyi mi... cop oldu onca emek... ah be...

  • başbakan atatürk olsaydı durum muhtemelen şu olacaktı:
    hangi patlama?
    debe editi: sanirim eksik anlasildi. boyle bir olaya mahal verilmezdi, zemin hazirlanmazdi; boyle bir olay oldugunda da ic guvenlik politikasi geregi daha sert bir karsilik verilirdi. demeye calistigim buydu.
    edit: bu kadar beğeni aldığına göre cidden anlatamadım ben derdimi...

  • lan arkadaş illa yazdırıyorsunuz.

    yine bilinçsizler şuursuzlar doluşmuş.

    metallica ve megadeth'i direkt olarak aynı kategoriye koyup karşılaştıramazsınız. illa bir karşılaştırma yapılacaksa öncelikle farklılıklarını tanımlamak lazım.

    iki yarış arabası düşünün, birisi mesela lamborghini olsun. lamborghini çok hızlı, teknik olarak çok müthiş bir arabadır ama esas özelliği tarzıdır. o araba iyi olmasa, hızlı olmasa bile çok tarzdır herkes beğenir sever. birisi de mesela mclaren olsun. herkesin beğeneceği bir araba değildir. gördüğünde iyi bir şey olduğunu anlarsın ama tarz olarak hiç sevmeyebilirsin. ama teknik olarak çok iyidir.

    metallica lamborghini gibi bir gruptur, çok iyidir ama esas numarası tarzıdır. entersandman gibi, nothing else matters gibi, no leaf clover gibi basit ama acayip etkileyici şarkılar da yapar, one gibi acayip teknik şarkılar da yapar. hetfield'ın sesi bile tek başına etkileyici bir unsurdur.

    megadeth mclaren gibidir. çok tarz değildir, hiç bir şarkısında bir wherever i may roam tarzı bulamazsın, kızların çok beğeneceği hemen etkileneceği bir yapısı yoktur. bir çokları için mustaine'in sesi iticidir ama megadeth çok tekniktir, içi çok doludur. bir holywars, bir ashes in your mouth kolay kolay her gruptan çıkmaz. metallica çalmak o kadar da zor değildir, marty friedman sololarını hakkıyla çalmak inanılmaz zordur. megadeth'in şarkı sözleri çok içeriklidir, dahiyanedir.

    daha çok şey söylenebilir. bu iki arabayı piste koyarsan mclaren pataklar ama vitrine koysan çok büyük çoğunluk lamborghini'yi seçer.

    ne hissetmek istiyorsanız ona göre dinleyiniz efendim. iyi metal müzikler.

  • efsanevi woodstock 69 festivalinin kilit adamlarından.

    festival alanı olarak ilk düşünülen yer olan walkill'de "50bin hippi toplanacakmış" korkusu halkı sarıp da walkill belediyesi'nden tekmeyi yiyince yeni bir yer arayan organizatörler, new york'un en büyük süt üreticisi olan yasgur'un 600 hektarlık arazisini kiralar.

    şu anda da max yasgur'un arazisi içinde bir woodstock anıtı, festivalde sahne alan müzisyenlerin resimleriyle ve festival görüntüleriyle süslü bir de bar bulunmaktadır.