hesabın var mı? giriş yap

  • komutan : evladım sen sivilde ne iş yaparsın ?
    asker : tiyatrocuyum komutanım
    komutan : al şu kazma küreği de bir iş öğren
    asker : emredersiniz komutanım !

  • 1665 yılının sıcak yaz günlerinde hızla yayılan vebaya yaklaşık 100 bin insanı kurban veren londra 1666 senesinde de büyük bir yangınla sarsılarak ikinci darbeyi yedi. veba kentin insan potansiyelini harcarken bu büyük yangın da kentin alt yapısını yerle bir etti.

    1666 ağustos ve eylül ayları londra için kavurucu sıcakların yaşandığı aylardı. fırıncı thomas farriner 2 eylül 1666 pazar gecesi bir fırıncının yapmayacağı bir hata yaptı ve fırınını ocaktaki ateşin tam söndüğüne emin olmadan kapattı. fırında başlayan alevler sıkışın nizam ahşap evlere sıçradı ve sıcak havanın verdiği destekle tüm ahşap evleri yutmaya başladı. kuvvetli gece rüzgarları neticesinde yangın yayılabildiği kadar yayıldı. londra'da hazır bulunan itfaiye birliğinin gücü yangını kontrol altına almaya yetmedi elbette.

    pazar günü yangının söndürülebileceğine dair umut kalmayınca herkes canının ve malının derdine düştü. yangın pazartesi günü kentin banker ve borsacılarının olduğu kısımları sardı sağolsun thames nehri yangının güneye yayılmasını engelledi. salı günü de aziz paul katedrali alevlere teslim oldu. londralılar kalın taş duvarlara sahip bu yapının tanrı tarafından korunacağını düşünseler de şöyle bir tesadüf vardı: katedralde o sıralar restorasyon çalışması vardı ve bina tahta iskelelerle çevriliydi. ayrıca pek çok kitapçı sözde güvenli diye kitaplarını katedral mahzenine doldurmuştu. dışardan iskeleler içerden kitaplar tutuşunca katedral de sahneden silindi.

    yangın çarşamba günü kontrol altına alındı ama dört günde yapacağını yapmıştı zaten. yangında 13 binden fazla ev zarar gördü, on binlerce insan evsiz kaldı. ölü sayısı belirsizdi. bunda tutulmayan kayıtların etkisi vardı. yangından ders çıkaran yeni londra belediyesi yapı malzemesi olarak ahşabı terk ederek taşa yöneldi. tanrının koruyamadığı yanan katedral de insanlar tarafından yeniden inşa edildi elbette.

  • sen doğduğundan beri ben hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin.

    şimdi ben bunu bir anlatayım, ilerde açar açaar okurum.

    seneyi tam hatırlamıyorum ama 2001 falan, babamın işsiz olduğu zamanlar, iş aramak için dışarıya çıkmış cebinde 10 lira parası var, ankarada bütün gün dolaşıp iş aramış. dönerken de işportada satılan kitaplar var, harry potter’in ilk kitabını görüyor, çocuğa ne zamandır kitap alamadım diye düşünüp ne olduğunu falan bilmeden 10 lirasının 7’sini işportacıya veriyor. çok mutlu oluyorum. 10 yaşındayım. durumumuzun da farkındayım ama, yine de çok mutlu oluyorum, çok da mahçup.

    ertesi gün beni gazete almaya gönderiyor, milliyet almam gerekiyor ama kalmamış, eve gazete almadan gidersem üzülür, belki de kızar, o bana okuyacak bir şey almış, ben de ona alayım diyip star gazetesi alıyorum. eve geliyorum. babam gazetede bir iş ilanı görüyor. evimize çok yakın, yürüme mesafesinde. bir gideyim, görüşeyim diye çıkıp gidiyor. yarım saat sonra eve geliyor, beni çağırıyor yanına, işe aldılar beni, yarın başlıyorum, sen doğduğundan beri işsiz kalmama rağmen hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin diyip sarılıyor. 10 yaşındayım, çok mutluyum, babam da çok mutlu. 29 yaşındayım, çok mutluyum, babam da hala öyle.

    edit : debeye giren ilk entry’m babamla ilgili oldu. çok mutlu oldum, hepinize teşekkürler (bkz: gülücük).

  • en önemli gündem maddemiz bu! bu olmalı! bu türkiye'nin varolup/olmama savaşıdır. göz göre göre işgal ediliyoruz. kaynak

    insanların uyanması için gelenlerin asker üniformasında mı olması lazım? bu da bir işgaldir!..

    her gün gündemin üst sıralarında olmalı. ekonomi, asayiş, eğitim, sağlık hepsi buna bağlı. yarın çok geç olacak!

  • edit: bunlara da bakın (bkz: eşinin evinde şiddet gören teyzenin ses kaydı)
    (bkz: lübnan'ın suriyeli sığınmacıları geri göndermesi/#163447633)

    istanbul'u ziyaret eden bir turistin, adım başı sigara dumanına maruz kaldıktan sonra kurduğu isyan cümlesi:

    görsel

    " bir turist olarak istanbul'daki sigara içme alışkanlığı karşısında şoke oldum. yahu herkes sigara içiyor, inanamıyorum. kapalı veya açık alanlarda, birkaç dakikada bir adamın teki sigara yakıyor. babalar ve anneler bile çocuklarının yanında sigara içiyor. başınızı sağa sola çeviriyorsunuz ve o da ne? yine bu zıkkımı içen bir adamı görüyorsunuz.

    sizin neyiniz var? avustralya'da sigaraya yüksek vergi uygulanıyor ve elektronik sigara ürünlerinin satışı yasa dışı hale geldi. türk sağlık bakanlığı türk halkını korumak için bir şey yapmıyor mu? "

    bir başkası: "türkiye'yi seviyorum ama ne zaman ziyaret etsem, ben ve çocuklarım sigara dumanına maruz kalmadan yemek yiyemiyoruz. bu yüzden sabah erkenden restaurantlara gidip çıkıyorum. bütün avrupa'yı, amerika'yı, rusya'yı, iran'ı, azerbaycan'ı gezdim. istanbul ve ankara kadar halkın rahatlıkla sigara içip, diğer insanlara rahatsızlık verdiği başka bir yer görmedim."

    görsel

    bir başkası: "bu ulkede nefret ettiğim tek şey bu sigara dumanı. ne zaman ülkenizi ziyaret etsem buna maruz kalıyorum" demiş.

    görsel

    bir başkası: " bu koduğumun zehiri yüzünden ne yolda yürüyebiliyoruz, ne restaurantta yemek yiyebiliyoruz. sözde kapalı alanlarda yasak bu zıkkım ama hükümet buna göz yumuyor."

    görsel

    ve bunlar: " bir gün istanbul'da bir restauranta gitmiştik. görevliler gece 1 gibi bizi çıkarıp dükkanı kapatmadan önce ışıkları yaktıklarında, bütün restaurantım dumanla kaplı olduğunu gorunce gözlerime inanamamıştım. hayatımda böyle bir şeye şahit olmamıştım."

    " istanbul'da yaşlı bir teyzenin sigara içtiğini gorunce gözlerime inanamadım. "

    görsel

    daha önce başka turistler de açık alanda sigara içilmesinden şikayet etmişti:

    (bkz: sigara dumanı yüzünden ülkeye gelmeyen turist)

  • daha çok kuzey kutbunda yaşayıp, karla gereğinden fazla haşır neşir olan insanlarda görülür.belirtilerinden bir diğeri de anlamsız kelime tekrarlarına dayanan ekolali* hastalığıdır.

  • olabilir diyenler ilkokul terk sanırım. borsadan çok para kazananlar var ama bu rakamlara inananlar kendine dikkat etmeli.

    size 1 saat verseler ve son 3 aydaki borsa hareketlerini bir deftere yaz sonra da seni zaman makinesiyle 3 ay öncesine yollayacağız deseler bile büyük çoğunluk o parayı 1500 katına çıkaramaz.

    boğa falan diye mal mal konuşmayın.

  • yaptığının kesinlikle savunulacak yanı yok hatta hapise atılmasını destekliyorum, gaga bulutu da hiç sevmem ancak bu ceza çok fazla olmamış mı? zira tecavüz suçundan yargılananlar bu kadar ceza almıyorken çok abartı olmuş.