hesabın var mı? giriş yap

  • trabzon'da fenerbahçe sk kafilesini taşımakta olan otobüse silahlı saldırı yapılması.

    trabzon'da tribünden atlayan bir gencin ilave yardımcı hakemi yumruklaması.

  • uzun zamandan beri internette, joker’in aslında kim olduğuna dair tartışmalar döner durur. bunlardan en çok ön plana çıkanı ise joker’in, travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip bir savaş gazisi olduğu yönündeydi. duymamışsanız eğer, yıllardır neredeyse ortak kabul edilen internet görüşlerinden birisi olabilir bu. askeri malzemelere çok kolay bir şekilde erişmesi olsun, taktiksel olarak planlamasının çok iyi olması olsun, bu teoriyi güçlendiren şeylerdendi. ama benim de aklımın daha çok yattığı bir başka teori var. joker’in sıradan bir askerden öte, askeri bir istihbarat uzmanı olması.

    bu iddiayı destekleyen, insanların internette ortak olarak ürettikleri şeyler ise şu şekilde:

    * filmin başında gambol’ın yanına ilk geldiği sahnede, ekrandaki muhasebeciyi göstererek “ötecek kuşları iyi tanırım, bu da ötecek bir tip” demesi kendisinin sorgulamada, karşısındakini iyi ölçebildiğini gösteriyor,

    * kiminle konuşursa kişiliğini ve metotlarını o kişiye göre ayarlıyor ve nasıl bir sonuç alacağını kesinlikle biliyor; gambol’ın erkekliğini alaya alması, sahte batman brian’ı, ölen polis arkadaşlarına olan sadakatinden hareketle korkutması, harvey dent’in adillik duygusuna yüklenmesi, gordon’un yalnızlığına saldırması.

    * batman ile sorgu odasında, batman’in sınırlarını zorlaması ve tıpkı istihbaratçıların yaptığı gibi, karşısındakini kırılma noktasına getirmesi ki batman’in kendi kurallarını yıkması için onu zorluyordu.

    * yine sorgulama sahnesinde batman’e “asla kafadan başlama, sonra diğer bölgelere vurduğunda kurbanın acıyı hissetmez” demesi. öylesine atılmış bir replik değil bu, değil mi?

    * geçmişinden sürekli farklı bir şekilde bahsetmesi de gizlenme yeteneğiyle ortaya çıkmış bir yan etki olabilir.

    * ayrıca rusların köpeklerini, ruslara karşı kullanıyor ve aynı köpekleri batman’in üzerine alıyor. hatta o sahne, zamanında ırak’ta cıa’in el garip hapishanesinde mahkumların üzerine köpek saldıkları fotoğrafları ziyadesiyle andırıyor.

    * ve en sonunda batman’e yakalandığında ve tamamen kaybettiğinde attığı kahkahalar aslında bir nevi kendi nirvanası. “durdurulamayan bir kuvvet, hareket ettirilemeyen bir nesneye çarptığında” diye anlatıyor ilişkilerini ve tüm film boyunca da kıramadığı tek sorgu mahkumu da batman oluyor. belki de bu yüzden seviniyor.

    * askeri görevlerinden sonra ülkesinde şiddet eylemlerine başvuran eski askerlerin çok büyük ölçüde bunu para için değil, “büyük resimde olan biteni görmüyorsunuz” şeklinde bir düşünceden hareketle bu eylemleri yaptıkları bilinen bir şey. joker için de söz konusu olan tam olarak bu. paraları yakarken yapmak istediği şeyin insanlara bir ders vermek olması.

    * yaralarını da kendisini mental olarak kıran bir sorgulamada almış olması ihtimaller dahilinde.

    günün sonunda joker'i ilginç yapan şey zaten adından geliyor. bir wildcard, kimsenin ne olduğunu tahmin edemeyeceği bir oyuncu. ama yaptığı şeyler üzerine bunca yıl sonra bile düşündürebildiği için yazılan en iyi karakterlerden birisi kesinlikle.

    edit: deathbringer uyarısıyla post travmatik stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu olarak güncellendi.

  • al abicim. al al şu ağrıya overrated diyenleri...

    ucunda kanca bulunan bi sopayı geçir yumurtalıklarına. geçir ve çek çekiştir var gücünle. bak bakalım bi daha "yeaaa ne var 10 dakika ağrır geçer, niye bu kadar abartiyosunuz yaaaaaa " diyebiliyolar mı?

    yahu kazara top sürtse, 3 takla 5 burgu ata ata taç çizgisine gidip şeyini uluorta çıkarıp zeval gelmiş mi gelmemiş mi diye işeyerek test eden sensin... kıymetli çünkü.

    sonra kalkmış benim her ay döllenmeyen yumurtamın "artık bu bedende işim yok hacı. döllenmedim de... ee hadi bana müsade" diyip, yine benim rahmimi yırtarmışcasına kendini dışarı atması olayına acısını hiç çekmediğin, bilmediğin halde yorum yapan da sensin...

    ulan bi kere de bişeyi bilmeyin be...

  • ben de 5'te kalkıp sanayide işe geliyorum, mühendisim ve 550 euro anca alıyorum. aynı işi yapan adam 2500 euro alıyor. market alışverişi aylık 200 euro, benim de 100 euro. onun kirası 1000 euro (kırsaldaysa müstakil evde oturuyor) benim 300 euro (45 m2 1+1 ist ortalama semt)
    bana 150 euro kaldı ona 1300 euro kaldı. sosyal haklar konusunda zaten saçmalamışsın o konuya girmiyorum strong minded 'tan mantık beklenmez de, bir kaç ayda %20 geldi yazmışsın 1 yılda % kaç geldi onu yaz hele. ve devlet neden sübvanse ediyor, ihanet edip dövizi arttırmasalardı benim vergilerimle sübvanse edip ağlamazlardı belki
    onun dışında araba fiyatları, market fiyatları, kredi imkanları, seyahat imkanları, tatil süreleri hepsini konuşabiliriz yine

    almanya'ya bağlı bir firmada çalışıyorum, her gün görüştüğüm alman mevkidaşım için hayat toz pembe.

  • "ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsiniz."

    örnek olay:

    "bir gün eve giderken aklıma "kedi maması" almak geldi. üstelik evimde bir kedi de yaşamıyor. yalnızca sokak kedilerini doyurmak için bunu düşündüm. o arada aile bireylerimden birisi beni aradı ve konu kedi mamasına geldi. önce eve uğrayıp akşam vakti mamayı alır ve bir sonraki gün kedileri beslerim diye düşünerek eve gittim ve bilgisayarımı açtım. dolaştığım sitelerin içinde bulunan reklamlarda bir gariplik vardı. pet maması ve hatta spesifik olarak kedi maması reklamları aratmadığım halde her reklamda beliriyordu."

    ekşi sözlük yazarlarının konu hakkındaki deneyimleri için: google'ın telefonları dinlemesi

    bu tip olayları sıkça yaşayan bir kişiyseniz ve bu durum sizi haklı olarak paranoyaklaştırmaya başladıysa, bilmeyenler için basitçe google'ın "kişiye özelleştirilmiş reklamları" ve "davranışsal reklam servis sağlayıcıları"ndan kurtulmanın yolunu anlatacağım.

    google'ın kişiye özelleştirilmiş reklamlarını kapatmak:

    bu linke tıklayın: https://adssettings.google.com/authenticated (reklam kişiselleştirme kapalı bölümünü seçerek kaydedin.)

    davranışsal reklam servis sağlayıcıların reklamlarını toplu olarak kapatmak:

    bu linke tıklayın: http://www.youronlinechoices.com/…lam-tercihleriniz (isterseniz teker teker, isterseniz sol tarafta beliren "tüm şirketleri devre dışı bırak" seçeneği ile etkinlikleri devre dışı bırakın.)

    ayrıca unutmayın ki;

    "şartları okudum ve kabul ediyorum." dediğimiz anda telefon uygulamaları dahil her bedava ve ücretli uygulama bizi dinliyor, anlıyor ve yakaladığı sözcükler üzerinden bizlere reklam göstermeye başlıyor. en azından kullanmadığınız her an “ses erişimi ve mikrofona izin ver” seçeneğinizi kapalı tutmakta fayda var.

    bizleri ansiklopedilerden, kitaplardan, kalemlerden ve kağıtlardan "tercihli olarak" koparıp, internet dediğimiz bu soyutluğun içine hapsettiler. bu da yetmezmiş gibi yavaş yavaş ve korkunç bir şekilde "yürüyen ürünler" haline dönüştük. oysaki tek istediğimiz şey bilgiye hızlı ve etkin ulaşabilmekti. bu basit istek, hem bilgiye ulaşırken tembelleşmemize hem de ürünleşmemize sebebiyet verdi.

    bizler ürün değil bireyiz, elimizden geldiği kadar kişisel alanımız için mücadele etmeliyiz.