hesabın var mı? giriş yap

  • bu beyana sahip ergenler üstüne üstlük bir de "uğraşsız, masrafsız, kılçıksız ve tertemiz" olduğunu ilave ederek adamı gülmekten yararlar.

    doğru yapılmış bir evliliğin en büyük getirisi size bir hayat arkadaşı sağlamasıdır. hayat arkadaşı ise iyidir, çok iyidir.

  • sinan oğan'ın istekleri:

    - anayasanın ilk 4 maddesine dokunulmayacak
    - anayasa madde 66'ya dokunulmayacak
    - mülteciler ülkeden gönderilecek
    - terör örgütleri ile mücadele edilecek, terörle iltisaklı partilere mesafe konulacak
    - “faiz sebep enflasyon sonuç” gibi mantık dışı argümanlarla ekonomi yönetilmeyecek. bir an önce bilimsel metotlara dönülerek ekonomi düzeltilecek.

    milliyetçi ve vatansever seçmene soruyorum: siz de bu isteklere boyun eğmeyecek misiniz?

  • gurbetçi tiplemesi çok başarılı olan film. almanya’ya işçi olarak giden şaban, memleketinde kendisiyle aynı soy ismi taşıyan ve baba adı tutan çocukların belgeleri ile alman makamlarından çocuk parası alıyor. apaçık şekilde almanları dolandıran kendisi olduğu halde almanların ne kadar kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışıyor. kaçak gittiği ülkede sanki onu zorla tutan var gibi hem almanya'yı yerden yere vuruyor hem de almanya'nın etinden sütünden faydalanıyor. filmdeki şaban karakteri, günümüzdeki "türkiye çoh eyi, almanya türkiye'yi gıskanıyor" deyip "niye türkiye'ye gelmiyorsun madem" sorusuna uyduruktan bahaneler bulan gurbetçilerin atasıdır. yani gurbetçi gibi gurbetçidir filmdeki şaban.

  • onlarca ayakkabısı olduğu için ayakkabı eskimeye fırsat bulamamıştır. misal ben taştan yapılma ayakkabı alsam 1 yıl zor dayanıyor, niye? çünkü tek çift ayakkabım var, her yere onu giyiyorum.

  • kılıçdaroğlu chp grup konuşmasında dünkü ses kayıtlarını dinletirken bir anda canlı yayını kesen habertürk' ün spikerinin söylediği söz.

    afedersiniz ilkenizi silkeyim.

    not: gg olarak ispiyonlamayın girerse bana girer

    edit: gelen mesajlar üzerine küfrü düzelttim. klavye sürçmüş.. sinirden kendimi..

  • babamın hentbolu bırakmasıyla eşdeğer olay.

    şömineyi kale yapmışlardı az önce yeğenimle.

  • siz, sendrom diye diye pazartesiyi nam nam nam yiyip bitirmeden (tamam illa yiyecekseniz, bana da bir lokma ayırın) önce, bir şey anlatayım.

    bu sabah, mal varlığımın en kıymetli parçalarından biri olan "ac/dc" tshirtümü giydim. tamam, biraz eskimiş olabilir ama hâlâ çok güzel. ben gözlerim yerde, kulağımda müzik, metroya yürüyordum. kafamı bir ara kaldırdım, karşımdan 45- 50 yaşlarında bir kadın geliyordu. üzerinde de "ac/dc" yazılı bir tshirt. tshirtler farklı, ama ac/dc aynı ac/dc. birbirimize iyice yaklaşana kadar, ayırmadık bakışlarımızı. ben ne yapsam diye düşünürken, kadın benden önce davrandı ve yan yana geldiğimizde şu hareketi yaptı; devil horns
    ben de karşılık verdim, ac/dc kardeşliğimizi kutsadık ve yollarımıza devam ettik. saatler geçti; rüya mıydı, değil miydi... emin olamıyorum.