ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
-
zaman çok hızlı geçiyor. ufak bi hesap yaptım. iki gün sonra ben tam 34 yaşında ve tam 22 yıldır babasını görememiş biri olucam.
bu 22 yılda o kadar çok şey birikti ki ona söylemek istediğim nereden başlasam bilmiyorum. cenazesinin olduğu gün "ne kadar çok seveni varmış babamın geldiğinde söyleyelim" demiştim annemede daha bi hıçkırarak ağlamıştı. ölümü, ölenin artık gelmeyeceğini hemen kabullenemiyor insan. ağzımdan öyle kaçmıştı işte.
başlarda kızgındım hep. sanki ölmeyi o istemiş gibi söyleniyordum sürekli kendi kendime. allaha da kızıyordum. dedem daha yaşlı o ölseydi babamı almasaydı allah. bi kaç ay sonra dedem de öldü zaten evlat acısına daha fazla dayanmadı kalbi. o da ölünce kaldık dımdızlak. evin hatta ailenin tek erkeği olmak 12 yaşındaysanız biraz zor oluyor. maddi olarak söylemiyorum. babamın 39 yaşına kadar yaptığı serveti çok uğraşmama ramen 22 senede bitiremedim. şu an ölsem kendi oğluma mirasım babamdan bana kalanların bir kısmı olacak :/
konuyu dağıttıkça dağıtıyorum. uzun lafın kısası babama bir kez olsun "seni seviyorum baba" demeyi çok isterdim. sanıyorum ki hiç söylememiştim sağlığında. anneme de söylediğimi hiç hatırlamıyorum. şimdi arayıp söylesem " niye bu kadar çok içiyorsun oğlum" der. yarın da şu anki cesaretim olmaz. ben niye böyle bi adamım ya?
kafa güzel olunca uzatıyorum böyle. buraya kadar okuyup sarhoş muhabbetimi çekenlerden özür diliyorum.
son sözlerim babama olsun. söylemek isteyip de söyleyemediklerimin bir kısmı;
" babacım ben seni çok seviyorum.. çok özlüyorum.. oğluma senin adını verdim. babacıııım diye seviyorum onu. ben sana layık bi evlat olamadım ama oğlum umarım senin gibi bi insan olur. gözlerim yanıyor baba. sanırım toz kaçtı. bu arada cenazene o kadar çok kişi geldi ki inanamazsın. ne çok sevenin varmış"
sedat kapanoğlu
-
madem muhendis, bir tane üniversite arkadaşı çıkıp da benimle aynı sınıftaydı dememiştir.
e-5'te makas atarken kaza yapan bmw
-
geberdiyse ya da agir sakat kaldiysa sevindigim haber. bu tur olaylarda tek uzuntum, normal bir sekilde yolunda giden insanlara ve araclarina verilen zararlar. yoksa bu davarlarin geberip gitmesi, aramizdan ayiklanmasi tek temennim.
15 ağustos 2019 sigara zammı
-
siz olayı yanlış anlamissiniz arkadaslar. vergi veriyorsunuz, devlet de jest olarak size sigara hediye ediyor. daha neyin tatavasini yapıyorsunuz anlamadım.
eve gidince haber ver diyen insan
-
pek çok yerde böyle birini bulursan onu asla kaybetme diye sözler, fotoğraflar paylaşılmaktadır... kesinlikle katılıyorum; bu cümle içten söylendiğinde önemsemeyi, değer vermeyi gösterir. bir de bunu ergen tripleri, baskı unsuru olarak görenler vardır ki, merak ederim sorunları daha önce hiç önemsenmemiş olmaları mıdır yoksa karşısındakini önemsememiş olmaları mı?
evet arkadaşlar, hayatınızda böyle biri varsa asla kaybetmeyin, sahip çıkın, vazgeçmeyin...
sis yüzünden metronun çalışamaması
-
(bkz: diren türkçe)
edit: başlık düzeltildi. "o kadar sis olmak ki metro çalışmasın" gibi bir yapıdaydı.
sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa'nın ingilizcesi
-
"too many chiefs, not enough indians."
kulak çınlaması
-
tıp dilinde tinnitus olarak adlandırılan 3 aydır müdavimi olduğum bir tür işkence şekli.
sürekli olarak yüksek sesle müzik dinleme ya da yüksek sesli ortamlarda bulunma, kulak zarının delinmesi, orta kulak iltihabı sırasında iç kulağın zarar görmesi gibi sebeplerle ortaya çıkabildiği gibi kolesterol yüksekliği, b12 eksikliği, çeşitli minerallerin eksikliği, folik asit eksikliği gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. kolesterol gibi sebeplerle ortaya çıktığı zaman, bu sorun çözüldüğünde çınlama da yok olabiliyor. ancak özellikle kulak zarındaki ve iç kulaktaki hasarlar kalıcı olduğu için hayatınız boyunca size eşlik edebilme yeteneğine de sahip.
neyin sebep olduğu bilinmiyor; haliyle resmi bir tedavisi de yok. sadece sebep olabilecek bazı ihtimaller üzerine gidiliyor. uzun süredir bunu yaşayan ve çeşitli yollar denemiş hastalar kök hücre tedavisini bekliyor veya bununla yaşamaya alışıyor.
3 doktor görmem, çeşitli denemeler sonucunda bazı işe yarar tiyolar:
tintus formula: içerisinde b12, çinko, ginkgo biloba olan takviye. özellikle ginkgo bilobayı kulak çınlaması için öneren kişiler var. işe yarayanlar da var. ilk ay için buna ben de dahilim.
vastarel: bir tür damar gevşetici ilaç. damarlarınızı rahatlatarak çınlamayı azaltma işini görüyor. etkisini 20 günden sonra gösterir. o yüzden 3-6 ay arasında kullanımı tavsiye edildi doktor tarafından.
maden suyu: günlük hayatta içtiğimiz sular mineral yönünden fakir. özellikli arıtma suları. sudan alamadığımız mineralleri almak için günlük 1 tane maden suyu içmek iyidir.
güneşlenme: kapalı alanlarda fazla kalan biriyseniz camdan giren güneş ışığı fazlasıyla kırıldığı için yeteri kadar d vitamini alamıyor olabilirsiniz. bu yüzden günde 5 dakika güneşlenmek iyi gelebilir.
sakız çiğnemek: bu hareket östaki borusundan iç kulağınıza hava vererek basınç dengelemede yardımcı oluyor. çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin.
valsalva manevrası: genelde dalgıçların su altında tercih ettiği bir hareket. sakız çiğnemek gibi basınç dengelemek için yapılıyor. burnunuzu tıkayıp yine burundan hava vermeye çalışıyorsunuz. hava kulağa gidiyor ve basınç dengelemeye yardımcı oluyor. ancak doktor sakız çiğnemeyi tercih etmemi söyledi. çok sağlıklı olmayabilir.
düzenli uyku: iyi dinlendiğinizde çınlama azalıyor.
kabullenme: kulak çınlaması için en etkili şey. psikolojik olarak onu yenebilirsiniz.
dünyanın en samimiyetsiz cümlesi
-
(bkz: bir şeye ihtiyacın var mı)