hesabın var mı? giriş yap

  • kurban olasimin geldigi kopektir. tatliliga bak aklimi cildirdim. bizim evde 2 kedi var teki uzaktan izler muhtemelen digeri de anneme "terlik ise yaramaz al bunu" diye bicak falan getirir ulan.

  • sentetik olarak da ürete bilinen mentol aslında nane bitkisinin yağından elde edilen bir kimyasaldır. biz daha çok bu kimyasalı sakızlardan bilmekteyiz fakat bir çok kullanım alanına sahiptir. örneğin öksürük şurupları ,merhemler-kremler, ağrıkesiciler, diş macunları, böcek ilaçları ve sigaralarda(sanırım bu alandaki kullanımı yasaklandı) dahi kullanılmaktır.

    oda sıcaklığında kristal halde bulunabilen bu madde ne yapıyor da bizi ferahlatıyor veya serinletiyor?

    bu durumu yaşamanız için, aslında mentolün sizi kandırdığını ve dolandırdığını söyleyebiliriz. bilim insanları bu kandırıkçı kimyasalı bitkilerin daha fazla tüketilmemek adına bir savunma sistemi olarak ürettiklerini düşünmektedir. örnek verecek olursak ıspanak yediğimizde de dişlerimizde bir kamaşma hissederiz. işte bu hislerin oluşumu bitkiyi aşırı tüketilmekten korur ve neslini devam ettirmesini sağlar.

    bu dolandırıcının nasıl çalıştığına gelirsek; vücudumuzun her yerinde bulunan sinir hücreleri üzerinde olan ve ortam sıcaklığını anlamaya yarayan duyusal trpm8 reseptörlerine bağlanarak sinir hücresi üzerinde bir gözenek açar, kalsiyum iyonlarının hücreye hücum etmesine neden olur ve beyne mesaj gönderen bir aksiyon potansiyeli(bir çeşit akım oluşturur diyebiliriz basitçe) oluşturur sonrasında beyin bölge sıcaklığının düştüğünü sanır fakat gerçekte böyle bir şey yoktur, yapılan deneylerde sıcaklık ölçen kameralarla bakıldığında böyle bir şeyin olmadığı sadece beynin bir illüzyon sayesinde kandırıldığı anlaşılmaktadır.

  • bu gece evden alkol almak için dışarı çıkar çıkmaz polis çevirmesinde geçen diyolog:

    polis: ehliyet ruhsat.
    cmbkts: tabi buyurun.
    polis: alkol aldık mı?
    cmbkts: yok daha almadım. almak için çıktım.
    polis: (elinde alet olmasına rağmen üfletmeden) al, iç bir tur at gel bekliyorum burada.
    cmbkts: evde içecem ben ya.
    polis: canın sıkılır çıkarsın filan 3' e kadar buradayız biz.
    cmbkts: eyvallah.

  • önalım hakkı; mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren haktır, yenilik doğuran haklardandır.

  • taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.

  • burada çin ekibi çalışıyor, buraya gelmenize gerek yok demek istemişler.

    adamlar enkaz altından insanları çıkarmak için yardıma gelmişler bu adamları bile eleştirecek, karalayacak bir şeyler buluyoruz. şaka gibi.

  • "potemkin zırhlısı'nda, ünlü "branda bezi kurşuna dizilecek hükümlüleri ayırır" sahnesi, şaşırtıcı bir anlatım gücü taşır. yönetmen bu oluntuda, "hükümlülerin gözlerini bağlayan devasa bir çatkı imgesini, yani canlı varlıklar üzerine serilen muazzam bir kefen imgesini" görüyordu. oysa ki, gemilerde, ölüme hüküm giymiş kimseler hiçbir zaman böyle büyük bir bezle örtülmemişlerdi;örtü, yalnız güverteyi kan lekelerinden korumak için kullanılmaktaydı. filmin askeri danışmanı, bilgisizliğini açığa vurarak ele güne kendini gülünç göstermemesi için aynsenştayn'a yakarır; çünkü bu, gemideki yaşamı körcesine çarpıtmak demekti; ne var ki yönetmen bile bile bu gerçeğe boş verdi; ama, bununla yaşamı hiç de bozup değiştirmiş olmadı; sonunda bu küçük olay böylece bir yoğunluk kazanarak, derin, simgesel bir anlama ulaştı. diderot, sanatta hakikate-uygunluğun gerekçesini açıklarken şöyle yazar: "övgüye değer her kompozisyon, her şeyde ve her yerde doğa ile uyuşma içindedir; şöyle diyebilmeliyim: böyle bir olay hiç görmedim, ama varmış demek" diderot'nun bu düşüncesi her zaman için geçerlidir. aynsenştayn'ın filmindeki branda örtülü sahne, seyircilerde hiçbir kuşku uyandırmadı; çünkü, olayın derin hakikatine inanmışlardı."
    http://www.halksahnesi.org/…iss_sanatta_hakikat.htm

    ancak usta'nın örtünün altında kendisinin de bulunduğunu yazmakta olan er'in davranışından kendi kuramı açısından çıkardığı sonuç biraz fazla iyimser geliyor bana. "film, görgü tanığını bile güçlü bir empati ile etkileyip onun anılarındaki gerçek olayı değiştirebilmektedir." demek yerine, sözkonusu askerin basit bir şarlatan olduğunu düşünmek daha mantıklı görünüyor nedense. ama bu yine de sıradan izleyici gözünde sahnenin yumruk etkisini değiştirmez elbette.

  • başlık: sıçmadan önce 74 kiloydum.

    sıçtım tartıldım yine 74 kiloyum. acayip mantık hatası.

    @2- adam tartıya sıçmış beyler.

    not: aramaya inandım aradım bulamadım. gören olurda uyarırsa silerim.

  • ümit özdağ twitter'dan erdoğan a türk milletine yakışır bir şekilde cevap vermiştir

    "sayın erdoğan, türkiye babanın çiftliği değil. vatanımızı paylaşmayacağız. paramızı paylaşmayacağız. ülkemizi daha fazla soydurmayacağız. gelecek seçimler bir referandum olacak. tek soru, erdoğan ve sığınmacılar gitsin mi? zafer partisi hem sizi hem sığınmacıları yollayacak."

    twit