hesabın var mı? giriş yap

  • özellikleri şunlardır:
    - fiziksel cazibeye ters orantılı özgüven
    - 1000 metreye kadar trip atma kabiliyeti
    - atmosfer olaylarını etkileyebilecek güçte pöfleme
    - evlendikten sonra dahi 7 aya kadar vermeyebilme
    - 1 dakikada 42 bin karaktere kadar mesaj yazabilme
    - ikili kimlik (evde yarılana kadar açık çay, dışarda cafe latte)
    - bele yönelmiş kızılötesi ışınları engelleyebilen alttan çıtçıtlı body
    - her erkeğin taşıyamayacağı çelik gövde
    - saçın üzerine sabitlenmiş anti serpinti güneş gözlüğü
    - 54 metre ötedeki hava akıntısını algılayıp üşüyebilme

  • benzer formatta 3 adet reklam entry yazılmış, 15-23 tane fav almış üçü de, favlayanlar da aynı yazarlar. reklam olduğu baştan belli .

  • başıma sıkça gelen bir durumdur. oldukça ilginizi çeken bir konu üzerinde okuma yapmaya başlamışsınızdır. bak ben hiç bu açıdan düşünmemiştim, hay allah ya, çok doğru yerlere değinmiş dersiniz ve birden olan olur. dahi anlamındaki da ayrı yazılmamış, soru eki olan "misin" kelime gövdesinden ayrılmamıştır. işte o zaman size değişik gelen şeyleri dile getiren yazar, sizin için sümüğünü balon yapan bir bebeye dönüşmüştür. bunu sık yaşıyorum. içimde uyanan merak, okumamı heyecanla istese de bir nevi hastalık olan diğer imlacı taraf; yeter lan daha de nerede birleşik ya da ayrı yazılır bilmiyor diyen taraf galip gelip merakımı öldürür. üzücü bir durum, bunu harflerin yerleri karıştığında veya yanlışlıkla eksik yazıldığında hissetmem ama o "da" ayrı olmalı, soru eki gövdeden ayrılmalı, yalnış diye yazılmamalı arkadaş. ayıp oluyor ama.

  • hiç beklenmedik şekilde karşılaşınca daha çok gülümseten detaylardır.

    haftalık dergilerimi almak için gittiğim gazete bayisinde dergilerimden birini raflarda bulmaya çalışırken bayinin küçük kızının dükkanın göz önünde olmayan bir yerinden dergiyi çıkartıp gülümseyerek getirmesi ve arkasından babasının yaptığı açıklama;

    -dergiler bu hafta erken geldi ve hemen satıldı, son bir tane kalınca "abi gelirse bulamaz" dedi arkaya sakladı.

    aynı adamın kardeşi de daha önce "siz sürekli alıyorsunuz bu dergiyi, belli ki seviyorsunuz" diyerek uykusuz cildi hediye etmişti. mahallede insanları gülümsetmeye odaklı, sempatik ve güleryüzlü bir ailenin dükkan sahibi olması da ayrıca güzel bir detay.

  • yeni turkiye o kadar bereketli bir yer ki her gun bir baska kanaat onderi yetistiriyor, toplumu egitecek, sistemin isleyisi icin duzeni olusturacak yeni bir bekci murtaza cikartiyor. daha dune kadar adi uyusturucu kullanimi, velayet kavgasi gibi haberlerle ismi anilirken bugunlerde "sanatta seviye, etik" gibi konularda topluma yon gostermeyi kendinde hak goren sarkici.

    http://www.sabah.com.tr/…isan_unluler?tc=56&page=34
    http://www.gazeteciler.com/…ler-gecti-0-33029p.html

    son gunlerde verdigi roportajlarda, yaptigi ahlak temali cikislarla hem gundemde kaliyor, hem ismini temizliyor, hem de yeni turkiye duzeninde kendisine guvenilir bir yer aciyor. ve tabii asil unutmadan soylemek lazim, "kutsal anne" kendisi. roportajlarinda surekli "bunu bir anne olarak soyluyorum" veya "o arkadaslar da anne olduklarinda beni anlayacaklar" gibi ifadeler kullanip anne olmayan (tercih etmeyen) veya olamayan kadinlari da stigmatize etmis olurken, öldürülen, siddete ve tacize maruz kalan kadinlar (veya anneler) icin herhangi bir cikista bulunmuyor.

    hakkinda bu kadar yazmak bir sekilde yine kendisinin ulvi amacina hizmet etse de, pazar pazar "insanlari sadece dogruya yonlendiriyorum" veya "illuminati gibi kavramlar var" tarzinda kendini aşan vaziyette laflar edildiginde hele hele bunu edenin de victor hugo'yu bilim adami zanneden biri olmasi insani yalan degil, biraz olsun "dogruya yonlendirmeye itiyor", hakkinda paragraflik entry yazdiriyor.

    http://www.radikal.com.tr/…i_donla_cikmadim-1212554

    gercekten de dinime kufreden musluman olsa.