ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tersten okunuşu sakıncalı olan kelimeler
üç beş sambacıdan izin alacak değiliz
mehmet günsür
-
her şeyi iyi hoş ama az sonra sanki ''sultanım müsaadenizle ben starbucks a gidiyorum.'' diyecekmiş gibi bir aksanı olan er kişi.
kavga etmekten korkan erkek
-
bir kere korkmadım onda da gözümü ambulansta açtım. yıllar önce trafikte biriyle tartışmıştım, artık kavga edecek kıvama geldik ben tam yumruğumu sıktım tiger uppercut yapacağım sırada elektrikler gitti ama sadece bende gitmiş. gözümü ambulansta açtım. sonra hastanede babama n'oldu dedim, ilk rauntta nakavt oldun dedi, herif tek yumrukla beni asfalta yapıştırmış. ben tabi umursamıyormuş gibi işi şakaya vurdum, ağzımı yamultup "adrian adrian" diye bağırdım hastanede.
ilkokul birinci sınıftan sonra ilk kavgam bu olacaktı ve ben kendimi çok hazır hissediyordum. ama beni tek yumrukla harikalar diyarına gönderen bir boks hocasıymış. bir insan boks yapabilir, hobi olarak yapar profesyonel olarak yapar hiç sorun değil ama boks hocası nedir arkadaş. türkiye'de kaç tane boks hocası var bunların kaçı trafikte seyir halinde? zaten herif boks hocası gibi de değildi. senin benim gibi biri işte. insanda şans olsa arabadan fadıl fıdıllıoğlu gibi biri inerdi. neyse şikayetçi olmadım, o da özür diledi zaten. konu kapandı ama kafamdaki şişlik baki.
türklerin %80i avrupaya gelemez gelse de tutunamaz
-
daha doğru düzgün telefonun olmadığı dönemde, okuma yazması olmayan deden baban geldi tutundu, 21. yüzyılda mı tutunamayacak insanlar!
siz gelmeyin ulan ayılar demek istemiş. başka bir mevzusu yok.
mehmet akif ersoy
-
bugün okuduğum bir şiiriyle bir kez daha hayran olduğum, o şiir yazan ellerini öpmek istediğim şair. sizlerle de paylaşayım canlarım..
"evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
sesler de: “vatan tehlikedeymiş… batıyormuş!”
lâkin, hani milyonları örten şu yığından,
tek kol da “yapışsam…” demiyor bir tarafından!
sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
sen sâhip olursan, bu vatan batmayacaktır.
feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
uğraş ki: telâfî edecek bunca zarar var.
feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
yok yok! hele azmindeki zincirleri bir kır!
“iş bitti… sebâtın sonu yoktur!” deme, yılma!
ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma."
türkiye'de diktatör olmaz diktatör türkçe değil
-
bir devlet bahçeli beyanı. ben ikna oldum.
bu kapsamda türkiyede demokrasi yok ve türkiye laik değil
yıllık 17 milyon euro
-
ingilizler büyük ihtimalle bizim yeni tl işaretini euro işaretine benzettiler ve bizim gazetelerde çıkan 17 milyon tl'yi 17 milyon euro olarak çevirdiler.
16 ocak 2015 rte'nin merkez bankasına atarlanması
-
rte'nin merkez bankasına faiz konusunda yaptığı çıkıştır ve şu şekilde bağlamıştır:
"ha diyebilirler ki; merkez bankası bağımsızdır, ee ben de bağımsızım, kendileriyle konuşacağım.."
(bkz: patron yine çıldırdı)
senede sadece 14 gün izin saçmalığı
-
bana inanılmaz gelen durum, abi bi insan en azından 2 ayda bi istediği yere 1 hafta kaçabilmeli, tatil yapabilmeli ama türkiye'de işe giriyorsun ve 1 sene çalıştıktan sonra sadece 14 gün izin hakkın oluyor.
kendimi görünmez bi kelepçeyle özgürlüğü alınmış köle gibi hissediyorum. ne yani sevdiğim bir şehre gidip 1 hafta kalamaz mıyım şimdi ben? niye kimse itiraz etmiyor buna.
çanakkale zaferi'nin 100. yılına özel reklam filmi
-
atatürk'ün adını ağzına alamayan fakat onun başarısı üzerinden prim yapmaya çalışan bir zavallı reklam.
iş kuracaklara tavsiyeler
-
bu tavsiyelere kulak verin bence, çünkü yaşayan adam gelir anlatır burada ve hepsi birer ayrı tecrübedir. şimdi olacağı gibi;
öncelikle, aileniz çok zengin değil, miras falan kalmadıysa, en az 6 aylık şahsi giderlerinizi (kiradaysanız, kira, yemek, içecek, sosyal hayat için gereksinimler, vs) bir kenara koyun ve bunu unutun.
ilk başlarda şaşalı ofislere, sekreterlere, elemanlara gerek yok, bunu da unutun. 300-400 liraya bir ofis tutup, bir masa iki sandalye başlayabilirsiniz. hatta direkt home office de başlayabilirsiniz. ama evde çalışamıyorum, olmaz derseniz ilk söylediğim bence makuldür.
belli bir portföyünüz olmadan asla başlamayınız. ben şirketimi kurayım da nasıl olsa bir şekilde müşteri bulurum diye sakın ama sakın düşünmeyiniz, bu hataya düşmeyiniz.
bir arkadaş ortaklık kötü demiş, buna katılmakla birlikte, ama'lı bir cümle daha ekleyeceğim. ama finansal destek sağlayacak güvendiğiniz ortaklara da yüzünüzü dönmeyiniz. zira ilk zamanlar hiçbir banka sizin suratınıza bakmayacağından finansal destek çok önemlidir.
alacaklarınızı sıkı takip etmeli, tahsilatta gerekirse işi yüzsüzlüğe vurmalısınız, yoksa 90 gün vade olur size 150 hatta 180. sonra bağıra bağıra batar gidersiniz. nakit akışını sağlamak en öncelikli göreviniz olmalı
sözleşmesiz iş yapmamalısınız. unutmayın ki; piyasada herkes sizin gibi düzgün, sözüne sadık değil.
hiçbir zaman dürüstlüğünüzü kaybetmeyin. belki başlarda bu yüzden iş kaçırdığınız zamanlar bile olacaktır. ama bir kez adınız dürüst olarak piyasada nam saldı mı, sizi kimse tutamaz.
böyle gaz verip de entarime son dikişi atarım işte. haydi hayırlı işler.