ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bana verilen oyları kılıçdaroğlu'na taşıyamam
-
bilinçli aday işte. kendi seçmen kitlesini biliyor. biz de onu diyoruz ince ye oy verecek adam muhalif değil
etimoloji
-
bir allahın kulunun "etimoloji" kelimesinin etimolojisini yazmaması ile şaşırtmıştır.
etimoloji kelimesi türkçeye fransızca aynı anlama gelen "étymologie" kelimesinden geçmiştir. türkçedeki en eski kullanımı 1910'a tarihlenmektedir. fransızca sözcük eski yunanca "etymología" kelimesinden alıntıdır. bu kullanım grekçe asıl, hakiki, gerçek anlamındaki étymon köküne, akıl, bilim, söz anlamlarındaki lógos ekinin eklenmesinden türetilmiştir.
etimolojiye osmanlıcada ilm-i iştikak adı verilir.
kaynak: wiki
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kahve 30 tl, fal ücretsiz." yazmış.
kahveye 30 lira veren malın geleceğini tahmin etmek çok da zor değil...
yeter artık içim parçalandı lütfen dur
-
- ya bu ne allah aşkına?
- ne oldu aşkım?
- ya 2 saattir girip çıkıyorsun hissetmedim bile.
- nasıl ya?
- sus sus üff çok üzülüyorum haline. yeter artık içim parçalandı lütfen dur, yorulma boş yere artık.
edit: ola ola bu entry beğenilen listesine girdi ya ona yanarım... ya arkadaş, yeter artık içim parçalandı lütfen dur diye bağırmak istiyorum hepinize.
bak hala oyluyor...
editovski: başlık başa kalmış.
zen and the art of motorcycle maintenance
-
hikaye bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun motosiklet yolculuğundan oluşuyor. yolcular, metalik-plastik yalnızlıklarının hüküm sürdüğü, özdeki çirkinlikleri yapay bir stil cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı, stilize nesneler, stilize insanlar ve ilişkilerle dolu bir hayatın yaşandığı amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçer, bir dağa tırmanır ve en sonunda okyanusa varırlar.
adam yolculuk boyunca bir de iç yolculuk yaşamakta, başka doruklarda gezinmektedir. kendi deli geçmişine, aklın ötesinde yolculuk yapmaktadır. akılcılık dediği hayaletin peşinde antik greklerden modern bilim felsefesine kadar bütün batı düşüncesini kat eder. etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğin sebebi olduğu söylenen teknolojiyi suçlamaz. sorun, teknoloji üreten insanlarla ürettikleri nesneler arasındaki ilişkidedir. bunun da temelinde gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan akıl anlayışındaki genetik bir bozukluk yatar. bu anlayış, nitelik sorunuyla hesaplaşamaz. bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motosikleti özenle tamir ettiği saf nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. bir yanda bir insan, bir yanda dünya/nesne yoktur. değer yoksa olgu da olamaz. iyi gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir.
pirsig’e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz, bunlar ancak temeldeki değerler sisteminin doğru olması durumunda işe yarar. dünyayı düzeltmenin yeri önce kendi yüreğimiz, kafamız ve ellerimiz ve onlardan çıkan iştir. bu yüzdende insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından bahseden bir kitaptır bu. çünkü gerçek motosiklet kendimiz denen motosiklettir.
ayrıntı yayınlarından çıkan kitabın, arka kapak yazısından alıntı..
leo dicaprio'nun mekandan 20 kadınla ayrılması
memur kalitesinin artması için çözüm önerileri
-
kamuda 10 senesi dolmak üzere olan birisi olarak gözlemlerimi belirteyim.
belli yaşın üstünde, zamanın torpillisi (sağcısı solcusu farketmeksizin) bilgisayar ile araları iyi değil. yeniliklere kapalılar ve verim almak neredeyse imkansız.malesef ellerinden fazla iş gelmiyor.(gerçi iş yapma gibi bir dertleri de yok) 52 yaş üstü bu kesimi istisnalar haricinde yok kabul edebilirsiniz. genç memurlar ise ikiye ayrılmış durumda;
a) genç torpilliler: burunlarından kıl aldırmıyorlar, herhangi bir işin parçası değiller, ortalıkta gezinip starbucks tartışmasından öteye gitmiyorlar, sırtları sağlam.
b)genç torpilsizler: işte bütün yük bu kardeşlerimizin üzerindedir, her birimde bunlardan asgari 2, en fazla 5 tane bulunur. varolan işlerin bütün sorumluluğu bu arkadaşlara aittir. birimin işlerinde hata mı var? bu arkadaşlar yapmıştır. birimde iş ile ilgili bir tartışma mı var? tartışmanın göbeğinde bu arkadaşlar vardır. müfettişler soruşturma mı yapıyor? bu arkadaşları ve yaptığı işleri soruşturur. çalışmayan kesim herhangi bir iş yapmadığı için herhangi soruşturma vb. şeyler geçirmeden çay, kahve, tuvalet üçgeninde mesaisini bitirir. 657 değişirse ilk bu torpilsiz arkadaşlar topun ağzına gelir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
aşk mı para mı diyo. lan ben küçükken düşen dişimi yastığın altına koyup sabah para olduğunu görünce 3 sağlam dişimi söküyodum zor tuttular amk
milli eğitim bakanlığı'na göre ateizm
-
gene iyiymiş lan. ben ''bunların alayı şerefsiz pezevenktir, dombilidir, yavşaktır'' falan bekliyordum.
2017 miss turkey güzelinin tacının geri alınması
-
gelecekte sıkça yaşanacak bir sorunun bugünkü tezahürü.
çocuklukta ve ergenlikte hepimiz salaklıklar yaptık ama hafızalardan silindi. şimdiki çocuk ve ergenlerin tüm salaklıkları internette. kendileri bulup silmedikçe de öyle kalacak. 30 yıl sonranın başbakanı şuanda eski sevgilisine twitter'da laf sokmalı twit atıyor olabilir mesela.
wifi açıkken sakın uyumayın
-
expert: uzman
performance: performans
disease: hastalık
cancer: kanser
kezbanietzsche: fatal error
edit: yukarıdakilerden bağımsız olarak konuşacak olursam wi-fi açık yatanın çocuğu doğu perinçek gibi olabilir diyebilirim. gece yarısı "sen wi-fi açık uyudun!" diye gelip uykunuzu haram edebilir.
hayata dair gülümseten detaylar
-
metroda kulak misafiri olduğum iki yaşlı amcanın arasındaki şu konuşma;
-benim bir arkadaşım var gazeteyi gözlüksüz okuyor.
-gözlüksüz müü?
-eveet.
-vay bee...
gülümseyerek dinledim çünkü gerçeklik budur, çok içten geldi bu muhabbet. bizim de böyle diyeceğimiz günler gelecek...
gelen cv'leri çöpe atıyorum
-
(bkz: socar'ım cv'ne)