hesabın var mı? giriş yap

  • irfan'ın yeğeni can'ın sürekli soru sorarak ihsan'ı çıldırttığı her diyalogun dahil olduğu kategori. birini hafızamı zorlayıp yazayım dediysem de yazınca pek yarmadı.
    can: ihsan amca bir soru sorabilir miyim?
    ihsan: hayır sorma can.
    can: ama ihsan amca, çok önemli.
    ihsan: cevabı portakal tamam mı? şimdi git başımdan.
    can: aa nerden bildin ihsan amca?
    ihsan: soru neydi ki?
    can: sorma dedin ya ihsan amca.
    ihsan: can delirtme beni soru neydi dedim sana!

    yıllar sonra gelen edit: venusteki limon agaci’nın söylediğine göre portakal değil yeşil biber.

  • üst edit: sevgili dostlarım 04.08.2022 tarihinden itibaren, gelecek dönem için anlaşılan maaşlara ek olarak 2000 lira zam yapılmıştır.

    şu 'görselden göreceğiniz gibi bahçeşehir koleji asgari ücret zammından sonra ilk maaşları bugün yatırdı. asgari ücret vermiş olmamak adına asgari ücretin 5 lira fazlasını yatıran, kul hakkından korkmayan, allahtan korkmayan, rezil bir kurum haline geldiler.
    bu durumu muhasebeye sorduğumda "hocam okulda herkese asgari ücret yatırıldı" şeklinde içler acısı bir açıklama yapıldı.
    daha ne kadar medyanın gözünde alçalacaksınız merak ediyorum. yarın çok desteklediğiniz hükümet gittiğinde ne yapacaksınız çok merak ediyorum. sayın yücel ailesi yatacak yeriniz yok.
    her yere yeni şubeler açıp, giresunspor'u ve basketbol takımını zengin edeceğinize öğretmeninize sahip çıkın.

    edit: bazı aklı selim arkadaşlar ne bilelim kardeşim belki 20 günlük maaş aldın diyor, başlığın altında yazılan enrty'lerde mi güvensiz geliyor sana? bununla alakalı çok güzel bir atasözü var.
    + mahalle yanarken birileri saçını tararmış.
    sevgili dostum öğretmenlerin tatilini çekemezsiniz, aldığı maaşa inanmazsınız. yerden yere vurduğunuz bu insanların sayesinde bir mesleğiniz var. hiçbir şey yapmıyorsanız bari saygı duyun. yarın çocuğunuz bize emanet edilecek onlara sizden fazla değer vereceğiz. siz evdeki 2 çocuğunuza yeri geliyor "of" derken bizler 45-50 'sine aynı anda dokunmaya çalışıyoruz.

    not: zorunlu açıklamadır.

  • akp grup başkanvekili bülent turan ekonomik kriz olduğunu kabul ediyor ve ekliyor:

    "şu an krizimiz var kabul ediyorum. bir problemimiz var kabul ediyorum. bu bedeli beraber taşıyacağız milletimizle"

    video

    ben neden bedel çekiyorum kardeşim? ben mi yedim paraları?

    lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince mee. yok öyle.

  • her duvarını ayrı renge boyamak. bildim bileli bizim ev krem renginde. bi türlü değiştirmeye ikna edemedim bizimkileri.
    ulan bi evim olsun kaç tane duvar varsa o kadar ayrı renk kullanıcam. ayrıca salondaki bir duvar kesinlikle elma şekeri kırmızısı olacak. bir tane duvarı ise boya kutusunun dibinde kalan boyaları duvara seperek boyayacam. hem fütürist hem sürrealist olacak o duvar. elimi boyaya daldırıp avup içimı duvara basarak imzamı da atacam.

    yeter lan krem de krem. bok gibi renk işte

    edit: çatı katına da jakuzi koymazsam adam değilim

  • --- spoiler ---

    yeri geldiğinde kendi adaletini kendisi yerine getirmiştir.

    by muhammedmirza. ( üst entry )

    --- spoiler ---

    bu romantizmden de nefret ediyorum. apaçık katil herif , hakim öldürdü. bi de sonradan anılar yazıp bu herifin yaptığı bu kıroluğu romantikleştirmeye çalışanlar oldu. nerden tutsalar ellerinde kaldı.

    ayrıca nebahat çehre'nin başına bardak koyup silahla vurma, nebahat çehre'yi dövmesi ve en sonunda kendini terk etti diye araba ile çarpması. kadın düşmanı kıronun teki. mafyalarla oturup kalkıyor, ülkücülerin alaattin çakıcı'yı yüceltmesinden pek farkı yok solcuların bu adamı savunmasında.

    nebahat çehre'ye arabayla çarpmasının nesi adalet .

  • türkiye'nin özünü anlatan bir tespit.

    çünkü:

    1. biz ona onu yapacak imkanları vermedik ki? hangi imkanla yapacak?

    2. kendi imkanlarıyla yapmaya kalksa bile çoktan başkalarının onu aşağı çekmiş olması gerekirdi. o aşağı çekenlerden nasıl kurtulacak?

    imkansız yani yapması.

    1992 yılında (15 yaşındayım) turbo pascal'da hem object oriented programming öğreniyorum (deneme yanılmayla, çünkü hiçbir kaynağım yok). bir yandan abimin yolladığı unixworld dergisindeki workstation'ların masaüstü grafiklerine hayran hayran bakıyorum (nextstep, open look, motif vs). o yüzden de öğrendiğim kadarıyla grafik arabirimli bir şeyler kodluyorum.

    bu grafik arabirimli araçları dim-soft'ta fatalica'nın kardeşi faruk'a gösteriyorum. sonradan öğrenmiştim ki ben gösterirken seyreden ruthcom bilgisayarın sahibi ibrahim arkamdan "yok ya o yapmamıştır" demiş. faruk adamı "yok abi yazıyor hakkaten" falan dediyse de ikna edememiş benim yaptığıma.

    bu beni hem gururlandırmış (zira yaptığım şeyin süper olduğunun en samimi itirafı olmuştu), hem de sinirlendirmişti. sadece adamın ülkede 15 yaşındaki birinin düzgün bir şeyler yapmasının imkansız olduğunu düşünmesi değil, aynı zamanda o yaştaki birinin büyük ihtimalle yalancı bir sahtekarın teki olduğuna olan bu kati ve kesin inancı da.

    bu adam özelinde de değil, tüm ülke çapında, bakanına "bizden mucit çıkmaz" dedirtecek kadar ulusal boyutta bir eziklik. çünkü kendi varlığı anca diğer herkes eşit ölçüde ezik olduğunda kayda değer anlamlı bir hal alıyor.