hesabın var mı? giriş yap

  • paul davison ve rohan seth'in kurduğu alpha exploration'ın ürünü, ses temelli yeni nesil bir sosyal ağ.

    konuşma başlatmak için 3 seçeneğiniz var: open room, social room ve closed room. open room dışarıdan herkesin katılımına açık, social room sadece takipleştiğiniz kişilerle iletişim kurabileceğiniz, closed room ise dışarıdan başka kimsenin katılamadığı oda anlamına geliyor. çok kez yazıldığı üzere odalarda konuşulan hiçbir şeyin kaydı şimdilik podcast'teki mantık gibi tutulmuyor, tüm konuşulan şeyler oda kapandığı andan itibaren kayboluyor.

    crunchbase isimli web sitesine göre uygulamanın andreessen horowitz ve kortschak ınvestments'tan 2020 yılının mayıs ayında 10 milyon dolar yatırım aldığı söyleniyor. cnbc'nin 2020 mayısında paylaştığı habere göre ise 100 milyon dolarlık bir değere ulaşmış.

    uygulamadan para kazanmak olayına gelirsek, şimdilik spotify gibi platformlarda verilen reklamlar yerine içerik oluşturucularına kendi abonelik içeriği hizmetlerini kurmalarına izin veren, patreon ve kreosus gibi internet tabanlı platformlar sayesinde para kazanılabileceği fikri daha akla yatkın görünüyor.

    (bkz: fomo)

  • allahtan biri yanina gelip "atam sen kalk da ben oturam." geyigini yapip, yerine oturmamis.

  • fenerbahçe'ye geldiginde toy bir üniversite ogrencisiyken su anda evli barkı işinde gücünde çocuklu çocuklu bir adamım lan ben. nasıl 3 dakikada yollarsınız lan bu adamı! amlarına koyayım ben onların.

  • vampirlerin yakaları kolalı ceket giyip dağın başına yaptırdıkları şatolarda oturduğu, arada efendi gibi inip yakalayabildiklerini emdikleri, aşk meşk işlerine bulaşmaktan imtina ettikleri efsane dönem.

    beyoğlu'na takım elbisesiz girilemeyen döneme rastlar.

  • bakın çok net söylüyorum. joseph goebbels mezarından kalksa ve şunları görse, "vay arkadaş sizin yaptığınız propagandayı ben yapsam bütün dünya bugün nazi ydi" filan der. vallahi bunların yanında goebbels çok masummuş. 1 birim parası daha 3 gün önce bizim ülkede 20 birim eden, bütçe fazlası veren, gençlerine karşılıksız para veren, 1-2 aylık maaşlarıyla bizim bugün en iyi ihtimalle 100-150k birim para ödediğimiz arabaları alan, dünyanın her yerine vizesiz seyahat eden, gençleri yaşlıları dünyayı gezen, asgari ücretli çalışan sayısı %2 civarı olan ülke batmış öyle mi?

  • sözlükte karşılaştığım en anlamlı veritabanlarından birisi.
    tamam diğerleri çok saçma sapan ama bu da çok aydınlatıcı olmuş.
    (örnek olmasını umuyorum.)

    daha önce görev aldığım bir hastanede bir hekim arkadaşıma konu hakkında fikrini sormuştum ve bana 25-30 yıl sonra bu operasyonların ne kadar doğru ya da yanlış bir karar olduğunu anlayabileceğiz demişti.

  • klavye mantığı ile, hatunu ters çevirip sallarsanız, kırıntılar oradan çıkacaktır. ama çıkmayabilir de, sonuçta ben klavye ile her gün beraberim, hatun nedir bilemiyorum pek.

  • elestirilecek noktayi kaciriyoruz yine her zamanki gibi. onun maasi fazla degil, sizinki az.

  • cumartesi sabahı erken bir saate "hadi moonstruck'a gidek" diye gittiğimiz, moonstruck'ın kapanıp yerine buranın açıldığını görünce üzülüp "e kahve içek bari" diye oturduğumuz yer..

    sabah erken bir saat olduğu için bizden başka kimse yoktu. siparişimi verdim "iki latte, bi kek, bi çiizkeyk.." adımı sordu. ukala ekşici bir piç olduğum için "bi kişi var zaten" dedim. neyin peşindesin mına koyim?

    siparişimi alıp masaya oturunca kasadaki çocuğun içime sokup çevirdiğini anladım:

    http://i.imgur.com/u7czz.jpg

    herif incici piç çıktı.

    inşallah bir gün bütün starbucks senin olur. ışığın hiç sönmezin, yıldızın parlasın.

  • yaratıcı değiller. sürekli aynı kalıpları kullanarak birbirlerini gazlıyorlar.

    - çok mu güzeliz ne..
    - o senin güzelliğin canım..
    - ee çekene de bakmak lazım..
    - çok ösledim canım ya, bi ara buluşalım..
    .
    .
    .
    böyle gider bu..