hesabın var mı? giriş yap

  • - sola geniş, sağa dar dönülür.

    - uzun yol yapıyorsunuz, bir baktınız lastiklerinizin havası inmiş. sakın ola sıcak lastiğin içine soğuk havayı basmayın. lastiğinizin havasını iyice indirin sonra hava basın.

    - her şeyden önce lastik en önemli unsurlardan birisidir. çıkma lastikten uzak durun ve sıfır lastik alın.

    - yaz aylarında uzun yolda kışlık lastik kullanmayın. o sıcak asfalt ve sürtünme ısısı lastiğinizi çatlatabilir.

    - viraj içerisinde kesinlikle fren yapmayın. viraj öncesi tekerlekler ve direksiyon düz durumdayken hızı ayarlayın freninizi virajın başında yapın.

    - uzun yolda süratliyken bir tırın ya da kamyon gibi ağır vasıta araçların yanından geçerken direksiyonu iki elle tutun. yanınızdaki ağır vasıta araç rüzgarı kestiği için kamyonu ya da tırı vs. geçtiğinizde rüzgar birden arabayı savuracaktır dikkat edin.

    - pür dikkat önünüzdeki yola bakmak yerine arada müsait anlarda dikiz aynalarınızı sık sık kontrol edin. önünüz güvenliyse çevrenizden haberdar olmak ekstra güven sağlayacaktır.

    - takip mesafesine uyun. km'nizin yarısı kadar bir boşluk bırakın önünüzdeki araçla

    - eğer soldan gidiyorsanız ve de arkanızdan bir enayi durmadan selektör atıyorsa hiç sikleyip stres olmayın. panik yapıp hata yaparsınız. orta şeridin müsait olmasını bekleyin ve uygun zamanda sinyalinizi verip geçin.

    - üç şeritli yolun en güvenli şeridi orta şerittir.

    - dönel kavşaktayken geçiş üstünlüğü adanın etrafında dolanan aracındır. eğer iki araçta aynı anda kavşak girişine geldiyse geçiş üstünlüğü sağdakine aittir. dönel kavşakta olan aracın adayı bitirmesini bekleyin ve müsait zamanda girin.

    - tabelaların ne anlama geldiğini bilin ve de gözünüz her zaman onlarda olsun.

    - kıçınızda motorcu gördüyseniz yol verin ilerlesin. bazen yolu mu takip edeyim bunları mı takip edeyim bilemiyorum. yoruyorlar insanı.

    - manuel araç kullanıyorsanız eğer, durmadan önce ilk olarak frene dokunun daha sonrasında debriyaja basın. ilk olarak debriyaja basarsanız araba boşa çıkacak ve bir ufak daha hızlanacaktır.

    - otomatik kullanıyorsanız sakın iki ayakla kullanmaya çalışmayın. araba her zaman tek ayakla kullanılır.

    - çevre yolunda sağa ya da sola dönüş alacaksanız, viraja ya da çatala yaklaşmadan bi 400-500 metre önceden gireceğiniz yönün şeridine geçin. hem trafiği felç hale getirmezsiniz hemde daha güvenli olur.

    aklıma geldikçe editlerim.

    edit:

    - süratli bir şekilde giderken aniden önünüzde trafik tıkandıysa hemen dörtlüleri yakın ki arkadaki sürücü önde trafik olduğunu uyansın önceden yavaşlasın.

    - sol şeritten giderken birden trafik tıkandıysa yine dörtlüleri yakın ve “eğer ki müsaitse” kendinizi bir sağ şeride atın. sol şeritten gelen adamın sağı solu belli olmaz. duramayabilir ve arkadan vurabilir.

    - aynadan arkadan makas atarak gelen birisini gördüğünüzde panik yapıp ondan kaçmaya çalışmayın. o an hızınız ve şeridiniz ne durumdaysa aynen öyle seyir etmeye devam edin. o önceden nereden geçeceğini hesaplamıştır. bunlar genelde kaza yapmaz yaptırır.

    - arabanızı; eşe, dosta, ahbaba emanet olarak öyle çok vermeyin. yaşanan herhangi bir kazada direksiyonda olan kadar ruhsat sahibide sorumludur. başınız ağrıyabilir.

    - aracınız sarı bir ikaz ışığı yaktığında bunu ciddiye alın ve de kısa sürede servise ya da ustanıza gösterin. kırmızı yaktığında ise durum ciddidir ve de hiç vakit kaybetmeden yolunuzu değiştirin ve en yakın bir ustaya gösterin. kırmızı yanan ikaz lambası her ne olursa olsun problemdir ve o renkle yola çıkılmaz.

    - sağ ve sol aynalarınız aracınızı çok fazla görmemesi lazım. kör noktaları minimuma indirmek gerek. bu yüzden aynaya baktığınızda sadece aracınızın ön kapı kolunu aynanın alt köşesinde görmeniz yeterlidir. yani neredeyse arabanızı görmemeniz lazım. kapı kolu ucunun görünmesi kafi. başınızı hiç oynatmadan doğru oturma pozisyonunda rahatlıkla kör noktayı görebilmeniz gerekiyor. orta dikiz aynasında ise arka camı dört köşe içerisinde görmelisiniz.

    - koltuğunuz sırt bölümü omuzlarınıza yapışsın. dizlerinizi 20-30 derede bir açıyla bükün. bu hem pedallara basmak konusunda daha konforlu gelecek hemde herhangi bir kaza durumunda diziniz katlanabilir bir pozisyonda olacak. böyle anlatıyorum ama benim oturma pozisyonumu sormayın maalesef:)

    - direksiyona çok yakın olmayın. oturma pozisyonunuzda kolunuzu direksiyona uzatın, uzattığınızda bileğinizin direksiyonun üst tarafına değiyor olması lazım. buna göre ayarını yaparsınız.

    - tır ya da kamyon gibi ağır vasıta araçların çok fazla sağında ve önünde dolanmayın. bu araçların kör noktalarına girerseniz sizi göremeyebilirler. sağında kaldıysanız da yavaşlayın ve her zaman yol verin ilk önce onlar geçsin. her ne kadar sağlarını göremedikleri gibi araç yüksek olduğu için aracın önüne çok yakın bir pozisyondaysanız, önündeki b sınıfı aracı da pek göremiyorlar. o yüzden ani bir frenle kaza kaçınılmaz olabilir. her zaman bir araba boşluk olacak şekilde ayarlayın öndeki pozisyonunuzu.

  • 24 yılın ağır biz ceza olduğuna katılıyorum. hatta bir insan ömrünün neredeyse 3'te1'i ama indirim uygulanınca bunun 16 yıla düşeceği aşikar gibi.

    işlenen bu cezada tahrik unsuru yok. adı üstünde -canavarca hislerle adam öldürmek-

    adli tıp raporunu okumuştum malesef. münevver karabulut henüz canlıyken tahayyül dahi edemediğimiz işkencelere maruz kalmış.
    bu tip ayrıntılara girmek istemiyorum ama kızın kafa derisini kafatasından ayırmaya kalkmışlar. hadi öldürdün, hadi parçaladın.
    neyin hırsıdır bu ki vahşice oynuyorsun bedenin üstünde.

    yani bu, kızı öldürüp sonra panikten parçalamak falan değil. bu cani ve yardım edenler bir şekilde çocuğun bedeni üstünde en korkunç şekilde katliam yapmışlar.

    münevver karabulut göbek hizasına paralel şekilde yarıklar açılırken malesef ki hala canlıymış...

    münevver karabulut başı gövdesinden parçalanırken bir noktaya kadar canlıymış.

    bakın bu kız korkunç acılar çekerek öldü. ve bir çöp kutusuna atıldı. bunlar şaka değil.

    empati yapın aileyle dahi diyemiyorum. insan delirir !

    bu tip bir cezanın bedeli duygusal yönden bakarsam idam olmalı. ama idam cezasına da karşı duralım diyoruz, insan canını alma hakkı başka insana verilmesin diyoruz amenna.

    o yüzden uygun olan cezanın müebbet hapis olduğuna inanıyorum.

    bir caydırıcılığı olmalı her şeyden evvel yahu. emsal bir dava bu.

    ne kadar ıslah olmuş olursa olsun ben 40'lı yaşlarında özgür kalmış bir cem garipoğlu'nun olduğu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum.

    cem garipoğlu'nun işlediği suç akıllara sığmayacak derecede ağır bir suçtur. bunu unutmayın. o'na sempati beslemeyin.

    hepimizin iyi niyetleri adına üzgünüm ama bazı insanlar topluma kazandırılamaz. kazandırılmamalı..

    bunu anlamak için münevver/emsalleri/yakınları olmak gerekmiyor.

  • sağcı politika zihniyetinin anlayacağı dilden reklamı yapılmadığı için burada "yazık o kadar paraya" minvalinde yorumlar girilmiş.
    oysa belediye başkanı "bu tesis 300 kişiye istihdam sağlayacak, avrupa'nın en büyük hayvan barınağı" demeliydi ki burada "yaşa, varol" densin..

  • bu albumun kapagindaki prizma ile albumun icindeki bazi seslerin arasinda bir iliski var.kapaginda prizmaya carpan ve renklere ayrilan bir isik var. albumun basinda da once kalp atislari, yazarkasa sesi, garip bir aksaganla konusan adam (i've always been mad...) , saat sesi, ucak sesine benzer bir ses , hep beraber veriliyor. sonra bir bayan cigligi duyuluyor* ve albume geciliyor. albumde de her sarkida bu bahsettigim sesler ayri ayri duyuluyor (time'da saat, money'de yazarkasa, great gig in the sky'da o deli adamin konusmasi, on the run'da ucak sesi ...)

    bu durumda o seslerin toplamini isiga, kadin cigligini prizmaya ve albumun her bir sarkisini ayri bir renge benzetebiliriz*. yorumlarim bu yondedir.

  • kızartma işlemi bitince önceden 200c ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişirin, sonra mangal üzerinde asma yaprağı içinde közleyin, küllerini rüzgarda savurun, tadına doyamıyacaksınız

  • evladım. tsunami o. napsınlar deniz kenarlarına 1 km yüksekliğinde tsunami geçirmez duvar mı örsünler. 9.5 depremde bina yıkılmıyorsa yapılması gereken yapılıyor demektir. biz de japonlar kadar hazır olmasak şuan 41000 insan yaşıyor olabilirdi.

  • ''hayatim suresince boyum kadar kitap yazdim ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kisaydi- diyebilirler.'' demi$ bir vakitte..

  • videoda zibidi çocuk "polise versen ne olur?" diyor. yani daha önce de böyle durumlar yaşadığında, polise şikayet edilse de bir sorun yaşamamış demek ki. veya arkam sağlam bana bir şey olmaz babam halleder demek istiyor. böyle böyle kabile devletine döndürdünüz ülkeyi, kendi adamımız diye abuk sabuk esnafları ihalelerle, rantlarla zengin iş adamı yaptınız. hepsi çoluk çocuk torun torba mafya gibi geziyor amk ortalarda...