hesabın var mı? giriş yap

  • kahvede para vermeden kaçanlardan sıkılmış beethoven'ın ölümsüz pozu. para vermeden kaçanların arkadaşlarına çayları gömerek bu sorundan kurtulmasıyla kahvecilik tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.

  • ingilizler büyük ihtimalle bizim yeni tl işaretini euro işaretine benzettiler ve bizim gazetelerde çıkan 17 milyon tl'yi 17 milyon euro olarak çevirdiler.

  • yol verelim vermesine de ;

    sorun olan hızlı gelmesi, selektör yapması veya çok uzaklardan yol istemesi değil ki!

    sağ taraf müsait değilken bile bu ısrarını sürdürmesi, kıçına yanaşıp resmen trafikte taciz etmesi ve yol güvenliğini tehlikeye atmasıdır...

    olay bmw, mercedes, audi, vs. olayı değil yani...

  • eleştiri kaldıramayan arda saçmalaması. bu insanlar bu kadar ünlü oluyor, büyük paralar kazanıyorlar fakat hala seni bulucam olum türevi kekoluklarından vazgeçemiyorlar ya çok tuhaf geliyor. yıllardan beri milyonlarca insan tarafından takip ediliyorsun, başarılı olsan dahi insanlar tarafından eleştirileceğin gerçeğini kanıksayamadın mı? nedir bu kimse bana laf edemez tripleri, üç kuruşluk tehditler? hala bayrampaşalı ardasın, biraz yol yordam öğren, olmadı kendine kişisel gelişim uzmanı falan tut. cumhurbaşkanından futbolcusuna hepsi zorba anasını sattığımın memleketinde, insanın reset atası geliyor ülkeye.

  • yeni sezonu beklerken bugun yayinlanan fragmaniyla ilgili gerçeklesme orani %99 olan bir ongorulerde bulundugum dizi.

    --- spoiler ---

    -kuzey cephesi:
    kuzey cephesinde toplanan bir ordu tekrar winterfell'i almak icin yola koyulur. bu ordunun icerisinde olan bir isim, fragmanin verdigi spoilera göre ser davos. fotograf
    burada dikkat çeken sey ise arkadaki stark bayragi.
    burda anti parantez bir sey soyleyeyim:
    fragmanin en basinda ser davos, jon snow'un itiyle birilerine karsi kiliç çekmis durumda. buyuk ihtimal jon snow'un öcünü alip, wildling ordusuyla guneye dogru yureyecek tekrardan.
    jon snow'un hemen geri donmeyecegini varsayarsak, stark ordusuna liderlik edecek kisi sansa stark. cunku fragmanda sansa'nin intikam mesajlarina da yer verilmis. bunun disinda sansaya amca benjen stark, bran stark yardim edecek olabilir. ancak fragmanda sansa'nin kiyafetine dikkat ederseniz stark amblemini gorursunuz.
    foto
    ser davos, hem stannis'in savasini devam ettirmek, hem de ölüler tarafindan iki taraf arasinda sıkıştıkları için wildlings'i ikna eder ve guneye winterfell'e yurur stark sancaklariyla.

    -winterfell: starklar kazaniyor bu savasi zar zor da olsa(nerden anladik? fragmanda surekli bu savastaki karsi tarafin ne kadar guclu ve organize bir ordusu oldugunu gostermis). hatta winterfell'in kapisini da wildling dev aciyor.
    foto

    -jon snow: dizinin sonraki sezon icin bi cesit marketingine malzeme olacagini dusunuyorum. eger geri donme durumu olursa bu dizinin son bolumu veya sondan bir onceki bolum olacak.
    buyuk bir beklenti yarattilar, bu beklentiyi son bolumde son sahnelere dogru bize gostererek, bombayi patlatcaklar ve istedikleri "herkesin bu diziyle ilgili konusma" etkisini tuketiciler uzerinde yaratacaklar. cunku gunumuz marketing'inin en etkili alani artik reklamlar degil, insanlarin kendileri arasinda konusmasi. buzz yani. bunu bu sezonun afisinden ve yarattigi etkiden de anliyoruz ki adamlarin marketing teknigi bu sekilde .

    -arya: yeni bir sans aliyor. dayak mayakla kendine gelecek, bu sirada teskilatin yeni sirlarini goruyoruz. dizinin ilerisine bir yatirim oluyor sanirim daha sonradan onemli bir rol vercekler ama bu sezon tekrar yetisme evresini izleyecegiz. eger bize bu gecirdigi zorlu zamanlari gozumuze gozumuze sokuyorsa, ned stark gibi ani bir sekilde öldürülecegini dusunmek zor olur. bu acidan tahminimce ileride, surekli sayikladigi isimlerden birisini öldürecek. bu listede cok onemli kisiler kalmadigindan dolayi, bu kisi bence cersei.

    -lannisterlar yani o kadar sıkıcı bir hal aldi ki bu dizide resmen zaman geçirmek için varlar. bu yeniden dirittikleri mountain herkesi gorunuse gore sikicek, iste dincileri falan.

    -khalesi de ayni sekilde sıkıcı. aynen lost'a yavas yavas ceviriyorlar diziyi su hikayelerle. neymis "ya iste aldi ejderha gitti koydu bi yere aaa dothrakiler" simdi 10 bolum bunun aptal hikayesini izlicez amk.. bu arada cok iyi kilic kullanan targeryen bir adam goruyoruz. acaba bir askeri mi yoksa targeryen ailesine mensup birisi mi merak ettim. foto
    edit: beni uyaran yazarlara tesekkurler, bu kisi arthur dayne
    --- spoiler ---

    edit: imla.

  • feminist değilim. feministlerin de birçok tutumunu eleştiririm, hatta pek de sevmem. lakin bunları ciddi ciddi söylüyor, daha önce bu tacizle hiç karşılaşmamış olamazsınız. galiba hiç otobüste bacağı açmak suretiyle kadınları okşayan şerefsizlerle karşılaşmadınız. bacağını size sürterek tahrik olan erkeklerle başkalarını bir tutmuşsunuz tebrikler. bacağını açan kadın ne ayrıca ya. sadece ben mi görmedim acaba bacağını hayvan gibi açıp yanındakine sürtünen kadın? toplu taşıma araçlarında elleyen, yaslayan, mıncıklayan, okşayan veya oturduğu yerden bacağını size sürten bir güruhun karşısına argüman olarak kilolu kadınları koymuşsunuz. sizin gibilerle aynı dünyada yaşamaktan utanıyorum, empati acizi sığırlar.

  • rahmetli efsane belgeselcimiz süha arın'ın belgesellerini restore edip günümüz kalitesinde yayınlamasıyla tanıdığımız yeğeni evren arın, arşivden yine harika bir cımbız yapmış ve bizlerle paylaşmış.

    https://youtu.be/ue9q9pb5hyq?si=fofhswsn_yrz6lrz

    doksanları iliklerimize kadar hissedeceğimiz harika bir nostlaji.

    benim favorim şark muhallebicisi'nin alüminyum vitrin ve kapısı oldu. bir anda geçmişe ışınlandım.

    edit: hayır ağlamıyorum. gözüme doksanlar kazağı ve montu kaçtı.

    edit2: o yıllarda ben ankara bebesiydim. istiklal'i ilk keşfettiğimde yıl 2005 ya da 2006 falandı sanırım. videoda kış kasveti, doksanlar melankolisi hakim. 2005 lerde gittiğimde videodakinden de daha güzeldi. ankara'dan gelen biri için film seti gibi gelmişti bana cadde. o ağaçların olduğu, her yerinden kültür sanat mozaiği fışkıran avrupalı turist dolu rengarenk istiklali görmüştüm.

    crossing the bridge izleyip , siyasiyabend hayranı olduğum yılların güzel beyoğlusu yaşanıyordu o dönem.. hiçbir şey yapmadan tüm günü istiklal, tünel, galata mevkinde sağa sola hayran hayran bakarak dolduruyordum.

    rüya gibiydi bence. o zamanlar emo'lardan şikayetçiydi herkes. araplaşma hiç yoktu. o son geçiş sürecindeki istiklale aşık olmuştum. sonra birkaç sene gelmedim ve ilk kez 2017 de yine gördüm.

    2005-2008-9'lardaki istiklali beklerken karşılaştığım manzara karşısında gözlerime inanamamıştım. o ağaçlı rengarenk istiklal nerede. bu gezi sonrası gri arap istiklali nerede. donup kalmıştım. şu an artık düzenli gidiyorum istanbul'da yaşadığım için. açıkça diyebilirim ki 2017-18 yıllarındakinden daha iyi durumda bence bariz düzelme var.

  • yıllar sonra biraz merak biraz da hevesten başvurmuştum sınava. hazırlığım yok, sınavın şekli hakkında bile bir fikrim yoktu. dedim, doğaçlama yaparım, falan.

    ama işte öyle olmadı sözlük. son on beş günümü lanet olası bir öksürüğün pençesinde geçiriyorum. her şeyi demedim ama geçmiyor, azalmıyor bile delirmek üzereyim. neyse işte ben bu öksürükle idare ederim, artık baya alıştım bir şey olmaz hallederim, dedim. sonra aklıma aylardır sınava hazırlanan çocuklar geldi. benim öksürüğüm yüzünden sınavlarından olsalardı nasıl bir vicdan azabı çekerdim bilmem.
    vazgeçtim hayallerimden, güzel sanatlardan hatta gastronomiden. girmedim sınava, çok mutsuzum şimdi. sabah kalktım ama yapamadım ya günah diye.
    ne bileyim iyi mi yaptım.
    herkes için hayırlı olsunlar dilediğim sınav. içimde ukte kalacak sınav.

  • -napiyosun ask?
    -seni dusunuyorum.
    -gunun nasil gecti?
    -seni dusunerek
    -annen napiyo?
    -ailecek seni dusunuyoruz.