hesabın var mı? giriş yap

  • gecen hafta radikal iki'de cikan roportajinda "evde daha çok dean martin, frank sinatra, ofra haza dinleriz, gençler bilmiyor bu isimleri" demesiyle bana ufaktan bir dumur yasatmis, ama dumurun kralini okan bayulgen'in bir programinda okan'in hafif alayla sordugu
    "baba ya, bu dusunuyorum oyleyse varim lafindan ne anliyosun?" sorusuna
    "bunu descartes diye bir adam soylemis.. adam diyor ki tum nesnelerin varligindan suphe edebilirim ama suphe ettigimden suphe edemem.. suphe ede ede, suphe edemeyecegim bir hakikate ulasiyorum diyor.. yani suphe etmekle dusunen bir ben oldugunu kavriyorum.. sonra da diyor ki, dusunuyorum oyleyse varim" diye verdigi cevapla yasatmis sarkici.. muzik piyasasindakilerin %99'unun daha once descartes ismini duydugundan bile suphe ederim.. *

    fazla sarkisini bilmem ama gonul dagi'ni ve elveda meyhaneci'yi guzel okuyor.. ruhuna saglik baba..

  • yikan olay.

    sene 1995, bakirkoy,
    istasyon caddesinde kumpircinin ko$esi olmasi lazim, sinema ve ptt'nin oldugu ara, luks bir $arkuteri var. biz de ogrenciyiz bir evde, yari ac yari tok ya$ayip gidiyoruz. yaz okulu, yalnizim. bir gun para biriktirmi$im. oyun falan almami$im bir hafta on gun. sucuk alicam da sucuklu yumurta yapacam... hastasiyimdir. yumurtalar hazir evde, sigara almaya cikarken aldim 8-10 tane. yatirdim buzdolabinin kapagina. sucuklari beklerler.
    bu dukkana gidesim tuttu. belki biraz pahalidir ama kalitelidir. 3 lira pahali olsa ne olacak dedim. alt tarafi bir kucuk kangal sucuk. bu arada da kafamda hesap kitap yapiyorum. bir kangaldan 3 sucuklu yumurta cikarma egilimindeyim. kangali 33 derecelik acilarla nasil keserim acaba diye teknik cali$iyorum kafadan. 2 seferde mi yapsam diyorum o zaman sucugu bol olur ogunun, daha kiral olur ama 1 sefer az yersin.
    fakirlik i$te bunun gibi bir $ey olsa gerek dedim kafamdan. neyse;
    gittik dukkana, marka sucuklar var, kiral. ustlerine bakiyorum. biraz buyukcenelere param yetiyor, 2 de ekmek alicam taze. banip banip...
    $oyle ortalama bir taneyi alayim diye karar verdim. uzunca sure marka marka, buyukluk buyukluk baktim sucuklara ama... farkindayim mekan sahibi killaniyor. kiyafet de belli. itulu bir muhendis sap... matematik de co$sun, kari de sussun, cepte para yok, t cetvelim hic olmadi benim, olsa satacam oyun alacam. :(
    ogrencilik de boyle $ey arkada$lar... hep biliyoruz ya. neyse;
    neyse sucuga uzanacam tam. gozum pastirmaya ili$ti. ne de guzel olur be? he? ben sucuklara bakarken pastirma alanlar da olduydu. kafadan bir hesap yaptim gene, eldeki para ile ne kadar alinir, oran ve orantiya hakim bir insanim, bir pi$irimlik pastirma da alabiliyorum gibi geldi. karar veremedim. 2 pi$irimlik sucuk mu? 3 pi$irimlik sucuk mu? 1 pi$irimlik pastirma mi? bu arada 10 saniyede bir yutkunuyorum. karnim deli ac. eve ko$acam yapacam, yiyecem. neyse;
    ben tam son ve aslinda mantiksiz karar olan pastirmayi alacaktim, arkadan kalantor, ustten kel bir adam geldi. dukkan sahibi, "- oooo bilmemne bey, sizin ozel sipari$ hazir..." dedi. $oyle bir kucaga yakin, cuvalimsi kagida sarili bir "$ey" uzatti. kenarindan gordum, nereden baksan 2-3 kilo pastirma. sonra cikardi parayi verdi balyayla, benim nereden baksan 2 ayda yiyemeyecegim para...
    buruldum bir ko$ede. gozlerim pastimada, sucukta. alamadim. almak ezilmek miydi, kazanmak miydi? tarif edemedim. seri adimlarla kacarcasina ciktim.
    eve giderken eti burcak aldim. kotu gunlere dosttur diye... onu yedim de agladim.

    kemalettin tugcu gibi yazdim, farkindayim, ozur dilerim. agladigim da yok tabi ama, o sectigim sucugu var ya, $imdi gorsem hatirlamazsam adiyim. santimetrekareye du$en beyaz yag noktaciklarini sayacak kadar uzun sure baktiydim sucuklara.

    allah kimseyi aclikla islah etmesin.
    yalniz da birakmasin.
    sevdiceginden de ayirmasin.
    sigaraya ba$ladigim yilin yaziydi. dersler kotu gittiydi. neyse,
    .
    .
    .

  • nintendo fusajiro yamauchi tarafından 1889 yılında nintendo koppai ismiyle küçük bir işletme olarak kurulmuştu ve ana iş dalı el yapımı oyun kartları üretmekti. bu kartlar günümüzdeki iskambil kartları gibi birkaç farklı oyun oynamak için kullanılabiliyordu. ancak nintendo bu kartlarla oynanan hanafuda isimli bir oyun da piyasaya sürmüştü. hanafuda kısa sürede gözde bir oyun haline gelmiş ve bu sayede nintendo bir başarı yakalamıştı. hatta kartlara olan talepler o kadar fazlaydı ki firma kartları toplu üretmek için birçok kişiyi işe almıştı. 1950'lerin ortalarına kadar nintendo orta boyutlu ve oyun kartı üreten bir firma olarak kaldı ve japonya'nın dışına pek çıkmamıştı.

    1949 yılında nintendo'nun patronu değişti ve kurucunun torunu olan hiroshi yamauchi 22 yaşında şirketin başına geçti. nintendo'nun oyun kartları üretiminden, günümüzdeki yerine gelmesini sağlayan kişi de kendisidir.

    hiroshi yamauchi 1956 yılında şirketini genişletmek amacıyla amerika'ya gitmeye karar verir. oraya ulaştığında oyun kartı üreten firmasının potansiyelinin sınırlı olduğunu görür ve farklı alanlara yönelmeye karar verir. 1963 yılında şirket farklı sektörlerde faaliyet göstermeye başlar. ilk sırada bir taksi şirketi işletmeye karar verir ancak başarılı olamaz. ardından japonya'ya özel olan love hotel işletmeciliği gelir ve o da başarısız olur. sonra medya kuruluşluğu, en son da yemek şirketi denemesi yapılır ve bunlardan da istenilen sonuç alınamaz. 1964 yılında gerçekleşen tokyo olimpiyatlarından sonra kart satışları da düşer ve nintendo tarihi boyunca en çok zarar ettiği dönemi yaşar.

    birkaç sene içerisinde birden çok sektörde başarısız olan nintendo, 1966 yılında oyuncak sektörüne girer ve burada küçük oranda başarı sağlayıp, zarar ettiği durumunu bir nebze de olsa düzeltir. 1973 yılında ürettikleri ve laser clay shooting system ismini verdikleri ürünle nintendo ilk defa aile eğlence sektörüne giriş yapar. bu oyun nintendo'nun beklediği kadar satış yapamamış olsa da, şirketin aile eğlence sektörü ve oyun endüstrisi için araştırma yapmalarına imkan sağlayacak kadar gelir getirmiştir.

    1970'li yıllarda oyun konsolları evlere girmeye başlamıştı. bunu gören nintendo oyun endüstrisindeki ilk girişimini 1975 yılında magnavox odyssey oyununun japonya'daki dağıtım haklarını alarak yaptı.

    70'li ve 80'li yıllarda evlerde oyun konsollarının sayısı çok az olsa da, nintendo dağıtımını yaptığı oyunla başarı yakalamıştı ve hem ev konsolları hem de arcade makinaları için oyun geliştirmeye başlamıştı. nintendo'nun arcade makinaları için yaptığı ilk oyunu 1975 yılında piyasaya çıkan evr race olmuştu. donkey kong ise 1981 yılında çıkarıldı. bu oyunlar aslen arcade makinaları için çıkarılmıştı ancak ilerleyen zamanlarda atari 2600, intellivision, colecovision gibi oyun konsolları için de çıkarıldı. nintendo bir taraftan oyunları yapıp piyasaya sürerken, diğer taraftan başka bir işle ilgileniyordu. geliştirdikleri el konsolu ile nintendo için yeni bir dönem başlamıştı.

    nintendo'nun ilk el konsolu oyunu game and watch isimli oyunlarıydı ve 1980 yılında çıkarılmıştı. game and watch'da birkaç oyun bulunuyordu ancak bütün oyunlar aynı el konsoluyla oynanmıyordu. her el konsolunda oyunun farklı bir bölümü bulunuyordu ve oyunun farklı bölümü için başka bir konsol almak gerekiyordu. bu adım el konsollarının başlangıcı olmuştu.

    1984 yılında nintendo üretim kapasitesini arttırarak iş alanını genişletmiş ve famicom isimli kartuşla çalışan oyun konsolunu japonya'da piyasaya çıkarmıştı. bu sistemin başlarda biraz sorunları olsa ve oyunlardan atma olayları yaşansa da, video oyunlarına olan talebi oldukça yükseltmişti. nintendo, famicom sistemini 1985 yılında yeni bir isimle bütün dünyada piyasaya sürdü, nintendo entertainment system (nes). sistemin hatalarının çözülmesi sayesinde nintendo rakibi olan atari ve diğer firmalar karşısında öne geçmişti. ardından nintendo robotic operating buddy isimli bir sistem daha çıkarmış ve bu sayede oyunların konsolla senkron halde çalışmasını sağlamıştı. nes ile birlikte nintendo'nun en gözde oyunları da piyasaya sürülmüştü. bu oyunların arasında super mario bros ve legend of zelda bulunmaktaydı. nes'in geliştirilmesi ve 1985 ile 1988 yılları arasında çıkarılan gözde oyunların sayesinde nintendo büyük bir başarı yakalamıştı. 1986 yılında nes avrupa pazarına girmiş ve her evde olması istenen bir cihaz olmuştu.

    80'li yılların sonu ile 90'lı yılların başlarında nintendo kendisine rakip olarak karşısında sega'yı bulmuştu. nintendo'nun mario karakterine karşı sega kirpi sonic'i çıkarmıştı.

    1990 yılında nintendo amerika'daki video oyun pazarının %90'ına hakimdi ancak sega geliştirdiği oyun konsolu sega genesis ile 1994 yılında amerikan pazarının çoğunluğunu ele geçirmişti.

    nintendo nes üzerinde çalışıyorken sega daha güçlü bir konsol üretmeyi amaçlıyordu. sega genesis piyasaya çıktığında 16-bit destekliyordu.

    sega ve nintendo arasındaki yarış tavşan ve kaplumbağa hikayesine benziyordu. sega sahneye ilk çıktığında gösterişliydi, hızlıydı ve güzel bir tasarıma sahipti. diğer taraftan nintendo ise daha çok oyunların oynanışına ve tasarımına önem veriyor, pazarlamayı ikinci plana atıyordu. nintendo'nun kaplumbağa stratejisi donkey kong country'nin çıkmasıyla işe yaramıştı ve 1994 yılının sonlarında tekrar piyasalarda sega'nın önüne geçmişti.

    ek olarak, iki firmanın arasındaki en belirgin politikalardan birisi de nitelik ve nicelik ayrımıydı. nintendo oyunlarının kaliteli olmasına önem veriyordu ve bu sebeple sega'ya göre daha az oyun çıkarıyordu ama oyunları kaliteli oluyordu. sega ise karşılık olarak oyun kütüphanesini mümkün olduğunca büyük tutarak yarışmayı hedefliyordu ve sonuç olarak çok sayıda kalitesiz, az sayıda başarılı oyun çıkarıyordu.

    satış rakamları göz önüne alındığında nintendo geliştirdiği kaliteli oyunların sayesinde yarışın galibi olmuştu. sega her ne kadar geride kalmış olsa da o dönemde oyun endüstrisine yön vermeyi başarmıştı.

    sega ve nintendo arasındaki yarış 1980'lerde 8-bit döneminde başlamış ve 2000'lerin başında 32-bit dönemine kadar sürmüştü. 1995 yılında sega amerika'daki geliştirici ofislerini kapatmış ve diğer konsollar için oyun yapmaya karar vermişti.

    nintendo 1989 yılında game boy konsollarını japonya'da satışa çıkarmıştı. game boy ilk kartuşu değiştirilebilen el konsoluydu ve bugün bile oynanan bir oyunla birlikte satılıyordu, tetris. game boy düşük fiyatı ve sağlamlığıyla büyük bir satış rakamına ulaşmayı başarmıştı.

    nintendo'nun sonraki adımı 1990 yılında japonya'da super famicom veya batıda bilinen adıyla super nintendo entertainment system'i çıkarmak oldu. bu konsolun piyasaya çıkmasıyla birlikte nintendo kendi oyun imparatorluğunu sağlam temeller üzerine kurmaya başlamıştı. snes 1991 yılında amerika'da, 1992 yılındaysa avrupa'da satışa sunulmuştu. snes konsolu dünya çapında 46 milyondan fazla satış rakamına ulaşmıştı. ayrıca 1992 yılında zelda'nın devam oyunu the legend of zelda* piyasaya sürülerek yine büyük bir başarı yakalamıştı.

    devam eden yıllarda nintendo grafiklerde ve yeni ürünlerinin teknolojilerinde büyük gelişim göstermişti. nintendo her ne kadar başarılı konsollar üretse de, piyasada kalabilmek için daha iyi teknolojiler üretmesi gerektiğinin farkındaydı. satellaview ismini verdikleri bağlantı cihazıyla snes ve game boy konsollarından dijital görüntü almak mümkün hale gelmişti ve bu sayede oyunların hem grafikleri, hem de oynanışı daha iyi hale gelmişti.

    1996 yılında nintendo büyük bir adım atmış ve nintendo 64 ismini verdikleri 64-bit destekleyen konsollarını piyasaya sürmüştü. konsolun satışa sunulduğu ilk günde 500,000 adet satmış ve insanlar bu konsolu alabilmek için uzun kuyruklarda beklemişlerdi. yine 1996 yılında nintendo, game boy pocket konsollarını piyasaya sürmüştü ve bu konsol, el konsolu olan game boy'a göre %30 civarında daha küçüktü. nintendo 64 için çıkarılan super mario 64 büyük bir başarı yakalamıştı ve günümüzde bile en iyi oyunlar arasında sayılmaktadır.

    26 şubat 1996 tarihinde ilk pokemon oyunu game boy için japonya'da satışa sunulmuş ve kısa süre içerisinde çok beğenilmişti. pokemon serisi o tarihte çıkarılmaya başlanmış olsa da günümüzde devam serileri çıkarılmaya devam etmektedir. nintendo, pokemon sayesinde toplamda 277 milyon oyun, 21.5 milyar oyun kartı satmıştır ve 17 film çıkarmıştır.

    1998 yılında game boy color piyasaya çıkarak el konsollarına yeni bir soluk getirmişti. 2001 yılının eylül ayında nintendo gamecube piyasaya sürülmüş ve aralık ayına kadar 2.7 milyon satış rakamına ulaşmıştı. super smash bros melee oyunu gamecube için en çok satılan oyundu ve dünya çapında 7 milyondan fazla satış rakamına ulaşmıştı.

    52 yıldır nintendo'nun başkanlığını yapan ve firmayı elektronik oyun endüstrisinin lideri konumuna getiren hiroshi yamauchi 2002 yılında emekliye ayrılarak koltuğunu satoru ıwata'ya bırakmıştı.

    2003 yılında game boy advance sp piyasaya sürülerek game boy'un başarısını devam ettirmişti. yine 2003 yılında mario kart: doube dash piyasaya sürülmüştü.

    nintendo ds 2005 yılında piyasaya sürülmüş ve hemen başarıya ulaşmıştı. ds'de çift ekran, kablosuz çoklu oyuncu, dokunmatik ekran bulunuyordu ve game boy advance oyunlarını da destekliyordu. 2006 yılında nintendo wii çıkmıştı ve bazı oyunlarını oynamak için aktif olarak hareket etmek gerekiyordu. oyun oynarken hareket etme olayı sayesinde nintendo wii oyuncuların yanı sıra oyunlara ilgi duymayanlara da hitap etmeye başlamıştı.

    ds ve wii'nin piyasaya sürülmesinden sonra nintendo 2011 yılına kadar yeni bir konsol çıkarmayıp, önceki dönemlerine göre sessiz kalmıştı. piyasaya sürülen nintendo 3ds ve wii u, önceki konsolaların iyileştirilmiş sürümleriydi. 3ds konsolunda kullanılan teknoloji sayesinde gözlüğe ihtiyaç duyulmadan, konsolun donanımında bulunan bir parça sayesinde 3 boyutlu görüntü elde edilebiliniyordu.

    2016 yılına geldiğimizde nintendo arttırılmış gerçeklik oyunu olan pokemon go'yu piyasaya sürdü. bu oyun mobil cihazlar için geliştirilmişti ve cihazların kameralarını ve gps'lerini kullanarak gerçek dünyada pokemon yakalamaya olanak sağlıyordu. oyun çıktığı ilk haftada milyonlarca kez indirilerek büyük bir başarıya imza atmıştı. oyun ücretsiz olsa ve nintendo'ya büyük oranda doğrudan kazanç sağlamasa da, pokemon go'nun çıkışından kısa süre sonra nintendo'nun hisse değerleri 9 milyar dolar yükselmişti.

    1889 yılında kurulan ve geçen 131 sene boyunca önce başarılı olmuş, ardından farklı pazarları deneyerek büyük zararlar etmiş ve elektronik oyun sektörüne girerek büyük bir imparatorluk oluşturmuş nintendo'nun hikayesi elbette birkaç satıra sığacak kadar kısa değil. elektronik oyun devrimini başlatan ve gelişen teknolojiyi en önde takip edip, rakiplerinden daha kaliteli işler çıkaran nintendo günümüzde bir oyun imparatorluğu olarak varlığını sürdürüyor.

  • hatay'da enkazdan kurtarılan irem'in bacağı çok ciddi durumda. kangren olmak üzere. eğer o seviyeye gelirse bacağı kesilmek zorunda olacak. hatay ve çevresinde hastane ve doktor bulamıyor. ve bacağı o halde enkaz ortasında bekliyor. lütfen yardım edin bu kızın bacağı kesilmesin.

    (bkz: edit) görsel
    ilgili kişiyle yazışma görselini ekledim. lütfen başlık altına yazıp destek verelim.
    (bkz: edit) kızın bulunduğu tam konum. görsel

    (bkz: edit) arkadaşlar müjdeli haber geldi. ibb irem'e ulaşmış . bir depremzede kızımızın bacağını kurtardık. tüm ekşi sözlüğe ilgisi ve desteği için çok teşekkür ederim. gelişmeleri editleyeceğim.

  • "halkım açı bilmiyordur, hem ben de bu fırsatla yalan söylememiş olayım" demiş olabilir kendileri.

  • devrilmekte olan bir kitaplığı tutmaya çalışan adam prensibine dayalı strüktür, gotik akımının iki yeniliğinden* biridir. yüksek bir duvar inşa edecekseniz (ki gotikseniz etmelisiniz) devrilmesin diye yandan desteklemeniz gerekir, bu bağlamda uçan payanda adamın kollarıdır aslında. genelde altında bir ağırlık kulesi bulunur, payandanın kendisi devrilmesin diye, bu da adamın ayaklarına etkiyen sürtünme kuvvetine karşılık gelir. (yer kaygansa adam düşer, ağırlık kulesi yoksa payanda çöker.)
    ayrıca (bkz: payanda)