ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imamoğlu'nun yunan tanrısını metroya bastırması
-
inanmıyorsanız da saygı duyun. haşa “sözde tanrı” falan ayıp oluyor.
mısır patlatmayı bir üst basamağa çıkaran detaylar
-
-orta ateşte tencereye dibini ıslatacak şekilde biraz yağ koyun
-yeter mi diye düşünmeyin. yeter. çok yağlı olmasın
-tencerenin dibini kaplayacak kadar mısır koyun
-yeter mi diye düşünmeyin. yeter. taşıyor sonra
-iyice kavurun. mısırların rengi önce beyaza sonra tekrar sarıya dönecek
-yeter mi diye düşünmeyin. yetmez. ilk tane patlayana kadar kavurun. karıştırmaya devam
-arzu ederseniz daha önceden hazırladığınız birer tutam tuz karabiber kekik pul biber karışımını ilk tane patladıktan sonra tencereye ekleyip karıştırıp kapağını kapatın
-kapağı mısırların dışarı kaçmasına izin vermeyecek şekilde sürekli sağından solundan kaldırıp indirin. bunu içeride basınç oluşmaması için yapıyoruz. az basınç olmalı ki mısırlar patlayabilsin
-sesler kesilip son mısırın da patladığını düşündüğünüzde altını kapatın. kapağı açın
-birayla patlatın
-yeter mi diye düşünmeyin. yetmez. ilk bira çok çabuk bitiyor. bir bira fazla alın.
edit: kevimli semiğimi yemir (:
kadınların bitmek bilmeyen adam gibi adam arayışı
-
hep bir isyan, hep bir özlü sözle gönderme, hep bir 'adam'lık vurgusu içeren instagram paylaşımları ile kendini gösteren arayıp da bulamama hali.
ara ara kaybolup yeni sevgilileriyle resim paylaşırlar. bir süre sonra o kişi de 'adam' olmadığından ilişki biter ve yine adamlığa gönderme başlar.
bu adam gölge adam sanırsam.
banka hesabında 10 milyon tl görünce yapılacaklar
-
kirayı öde.
zira ben hesaba para yatınca ilk kiramı öderim.
berat albayrak'ın iftiracılara yaptığı kapak
-
dün ilkokuldan mezun oldu yazmış damat berat. hangi okul acaba? bizim buradaki ilkokullar geçen hafta kapandıydı.
mesaj kutusu patlama editi: günübirlik bulgaristan'a gittim geldim mesaj yağmış, hepsini okuyamadım henüz.
özel okullar nisan ayında 1hafta tatil verdikleri için 1hafta geç kapanıyormuş.
mevzubahis okul da piyasadaki özel okullardan farklı olarak kapısında polis bekleyen ve gbt yapmadan içeriye almayan, yıllık ücreti geçen sene 90 bin tl olduğu söylenen kısacası buymuş: https://www.nunokullari.com/…s/nun-ilkokulu-kampusu
tokyo'da 8 metrekare evde yaşayan kadın
-
aynı zamanda dubleks evde yaşayan kadındır. 2.kata bir de ranza koysan al sana tripleks daire.
yıllar önce barış manço'nun japonya'da bir kapsül oteli anlattığı programı hatırlatmıştır.
tolga zengin'in kalede kapattığı köşe
-
dünya'nın en güvensiz yerleri arasında; pakistan-hindistan sınırı, ortadoğu coğrafyası ve kuzey kore-güney kore arasında kalan demilitarized zone ile yarışabilecek yegane bölgedir.
ayrıntılı bilgi için ayrıca:
(bkz: kuzey kore güney kore savaşı)
(bkz: hindistan pakistan savaşı)
(bkz: ortadoğu'nun sürekli savaş halinde olmasının sırrı)
(bkz: tolga zengin)
interstellar
-
"ya su an yasadigimiz dunya aslinda nesli tukenen bi irkin yasamlarini surdurmek icin yuzbinlerce yil once sectigi yasanabilir bir gezegen ise?" diye dusuncelere surukledi beni bu film.
ekmek bizim geleneğimiz değildir
-
bir gece sofrada atatürk misafirleriyle otururken, ekmeğe bir kuruş zam yapılacağı hakkında bir mevzuu açıldı.
yapılacak zam hakkında herkes bir fikir beyan ediyordu. tartışmalar sürerken, atatürk “durun bakalım, bizim sofracıbaşımız ibrahim’in de fikrini alalım, o halk çocuğudur. bu hususta bakalım ne diyecek ?” dediler. sonra ibrahim’e dönüp “söyle bakalım ibrahim, bu ekmek zammına ne diyorsun ?” diyerek cevabını beklediler.
ibrahim bey arkadaşımız “paşam, ekmek fakir fukara halkın başlıca gıda maddesidir. bu itibarla yapılacak 1 kuruşluk zam zengin tabakayı zaten ilgilendirmez. halk tabakası ise günde üç dört ekmek yer, bu da cebinden 3, 4 kuruş fazla çıkması demektir. zengin ve varlıklı olanlar esasında francala yer. onun için yapılacak zam, ekmeğe değil, francalaya ve buna mümasil diğer yiyecekler olan pasta, börek, çörek, bisküvi gibi varlıklı insanların yedikleri unlu mamullere yapılmalı” dedi.
atatürk sofrada bulunanlara dönüp “ibrahim’in söylediklerini işittiniz mi?” diye sordu.
-“evet, işittik”.
-“o halde biz de ibrahim’in fikrine iştirak edelim ve ekmeğe yapılacak 1 kuruşluk zammı kabul etmeyelim”
atatürk’ün yanıbaşında - çankaya köşkü kütüphanecisi nuri ulusu’nun hatıraları - derleyen mustafa kemal ulusu- doğan kitap
ibb'nin boğazlardaki yetkisinin alınması teklifi
-
yetmez ibb'nin istanbul'daki yetkisi elinden alınsın. ibb gitsin kendi işini yapsın istanbulu napacak? siz hiç hastalarla ilgilenen doktor, öğrenciyle ilgilenen öğretmen gördünüz mü?
6 mayıs 2019 imamoğlu lehine tweet atan ünlüler
-
fişleme deniyormuş.
insanlar artık konuşacak.
alışın.
korku devri bitti.
bitti sizin devriniz.
türk dizilerinin tutmama sebepleri
-
''2 kişi arasındaki bakışın 5 dk sürmesinden dolayı'' bu sebeplere eklenebilir.
dyson airwrap
-
almadan önce gerekli mi diye çok araştırılan bir cihaz. ben araştırmaya başladığımda şu anki fiyatına ulaşmıştı bile. bu nedenle fiyat & performans açısından benzeri bir araştırmanın içinde olanlar için uzuuun bir inceleme yazısı yazmak istedim.
ilk olarak herkesin kafasındaki tek soru; airwrap’in bu paraya değip değmeyeceği. işin komiği, avrupa’daki, amerika’daki kullanıcıların da tek derdi o. yani oradaki ortalama bir insan için de ciddi bir paraya karşılık geliyor kendisi.
bu kritere cevap vermek çok güç. şöyle diyeyim; bence bu ürüne verdiği paraya asla acımayacak çok küçük bir grup insan var, onlar da ısıl işlem olmadan asla ama asla saçını kullanamayanlar.
bunu biraz açalım.
şimdi senin doğuştan düz saçın vardır ama dalgalı seviyorsundur. paran çoksa al ama değmez.
saçın dalgalıdır ama yüzüne düz saç daha çok yakışıyordur. gene değmez.
demek istediğim, saçını iyi kötü doğal haliyle kullanabilen kimsenin vereceği paraya değmez bence bu. bazen “saçım düz, kalın telli, airwrap’in dalgaları tutmuyor” gibi yorumlar okuyup üzülüyorum. mis gibi kalın telli, düz saçım olsa hayatta bu parayı vermem bir saç şekillendiriciye.
peki, kimler verdiği paranın bir kuruşuna bile acımaz? işte benim de içinde olduğum bu grup, gerçekten cihaza aşık olacak olan kişilerden oluşuyor:
- saçı ince telli,
- kırılmaya yatkın,
- ne yaparsa yapsın saçı elektriklenen,
- ısı görmeyince ne düz ne dalgalı, her telden çalan bir saç ile başa çıkmaya çalışan,
- duştan çıkıp saçını kurulayıp hazır olan herkesten nefret eden (opsiyonel, nefret olmasa da inceden bir uyuz olmak yeterli),
- bu saçla dışarı çıkacağıma yatar uyurum diye planlarını iptal edesi gelen,
- ulan saçı gene salamadık yaa, neyse baş ağrısından çatlatsa da topuz yapmak zorundayım diyen (true story),
- …
örnekler çoğalır gider. işte bu, ne idüğü belirsiz saçlara sahip kız kardeşler dyson airwrap ile yeniden doğmuşa dönebilir.
(bu arada, böyle anlattım ama bu saç tipi %90 kıvırcık / kıvırcığa dönük dalgalı saçlı olduğunu anlamayan insanlara ait. curly girl method’u araştırıp bir airwrap parasının 10’da biriyle mükemmel dalgalı saçlara da yelken açabilirsiniz. benim bile ne düz ne dalgalı saçım bu yöntemlerle bir hayli günlük kullanılabilir bir hale geldi -aşırı güzel oldu demiyorum- ama süreç meşakkatli.)
gelelim çabuk yıpranan saç kısmına. zaten ince telli saçların kabusudur bu. benim saçlarım biraz içsel ve dışsal faktörler nedeniyle gerçekten çok ama çok güzel göründükleri zamanın gerisindeler şu an. sorun değil, yine toparlar. gel gelelim saçım azıcık düzgün görünsün isteyip düzleştirdiğim her seferde aşırı yıpranmalara maruz kalıyordum. ki düzleştirme dediğim de ayda 1-2 falandır. saçımın hassaslığını oradan anlayın.
dyson’ın hava akımıyla şekillendirmesi falan biraz hikaye, sıcaklık maksimumdayken cayır cayır valla. o yüzden mümkün oldukça orta seviyede bir kurutma işlemi yapıyorum.
düzleştiriciyle karşılaştırayım, bu kadar sık kullanımda düzleştirici 100 üzerinden 95 zarar verecekse dyson 20 falan veriyor. ama yine de biraz zarar veriyor.
not: ben ısıdan koruyucu herhangi bir sprey kullanmadım, çünkü araştırdığım ürünlere pek güvenemedim. önerisi olan varsa ve mesaj atarsa çok memnum olurum. haliyle bu dediğim oranlar yıkanmış ve uygun bir saç ürünüyle saç şekillendirmeye hazırlanılmış versiyon için geçerli.
diğer madde, peki dyson saçı gerçekten güzel şekillendiriyor mu?
madde madde yazayım;
- yumuşak düzleştirme fırçası: benim saçımı elektriklendirdi ama nazik bir düzleştirme etkisi var. ben verim alamadım çok. normal makineyle üstten ısı versem gene buna yakın düzleşirdi saçım.
- sert düzleştirme fırçası: işte aşk yaşadığım icat. hem hacimli hem de neredeyse dümdüz bir saç yaratıyor. düzleştirici ya da fön düzlüğü arayanı tatmin etmez yalnız, doğal görünümlü bir düzleştirme bu. nasıl anlatsam bilemiyorum, açıp videolarını izlemek gerek. elimi saçlarımdan alamıyorum, tutup öpesim geliyor ahahah.
- düzleştirici kurutma başlığı: valla yüzyılın icadı. saçı güzel kurutuyor hadi ok, bu paraya onu zaten yap da, elektriklenmeyi de gerçekten çok iyi alıyor bu aparat. tabii bu geçici bir etki, hele ki ben gibi nemli bir şehirde yaşıyorsanız ister istemez birkaç saat sonra nemden kabarıp elektriklenebiliyor saç. ama genel olarak etkisi bana yetti de arttı.
- yuvarlak hacimlendirici fırça: klasik fön fırçasına benzeyen bu fırçayı sadece düz durmamakta aşırı inatçı katların ucunu şekillendirmek için kullanıyorum. iyidir.
- 30 & 40 mm airwrap: 1 kere kullandım, dalga isteyeceksem saçımı doğal kullanıp kıvırcık kız uygulaması yapıp daha az güzel görünürüm ama en azından daha az uğraşmış olurum dedim. biraz üşendim ama alınacak verim el alışkanlığıyla da artınca belki düzenli kullanılır.
beklediğimden de uzun bir yazı oldu. çok ciddi bir paradan bahsediyoruz, bu nedenle umarım birilerine faydası olur.
sonuç; okuyun işte, o kadar yazdık. *