ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
newton yasasına uymayan turuncu madde
-
bildiğin türk milletine benziyor.
birden saldırınca taş gibi oluyor. yavaş yavaş çaktırmadan elini sokunca dibine kadar girebiliyorsun.
futboldaki saçma kurallar
-
0-0'ın 1 puan olması. bence 0-0'ın karşılığı 0 puandır. bunun dışındaki tüm beraberlikler yine aynı şekilde 1 puan sayılmalı. böylece hem defansif futbol bitecek hem de yeni bir heyecan gelecektir.
üniversite bölümlerinin koku olarak karşılıkları
-
ilahiyat- gül suyu
eczacılık- ecza (ilaç)
tıp- kadavra
hukuk- eski kağıt
güzel sanatlar- alçı&boya
besyo- ter
mimarlık- yapıştırıcı
iktisat&işletme- çay&kahve
reklam&halkla ilişkiler- parfüm
ben ayrılmak istiyorum diyen sevgiliye cevaplar
-
tamam.
gitmek isteyene ne yapsan boş. aklına gitmeyi koyduktan sonra yapacağın her şey sadece ertelemesine sebep olur. gitmek isteyen mutlaka gider.
7 aralık 2021 tuvalet kağıdı zamları
-
akit gazetesinin tanesi 1,5 tl.
32'li alınca 48 liraya geliyor, devir tasarruf devri.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: a4 kağıdını araplar bulmuştur kanıtlıyorum
1. beyler arabistan ingilizcede ne demektir? arabia...
peki bir şey dikkatinizi çekti mi? a-rabia
rabia arapçada 4 demektir, rabianın yerine 4 koy a4 olur
bu da şüphesiz ki a4 kağıdını arapların bulduğuna işaret eder...
genel kültür olsun size
13. ismini bulmuşlar kağıdı değil oç
bağıran çocuğa sus demeyen ebeveyn
-
el yumrugu yemedigi icin kendininkini balyoz zanneden bi cocuk taparin dehsete dusurucu ifadeleri..
bir psk olarak hicbir zaman cocugunuzu salin cayira sigir gibi buyusun seklinde bir "ozgurluk” ogutu vermedim..
siz baskalarinin ozgurlugune tecavuz etmediginiz surece ozgursunuz.. bu is hak ihlallerine girerse o zaman bal gibi de haksizsin..
cocuguna adap edep ogreteceksin.. sen elinden geldigince o cocugu birlikte yasanabilir, topluma entegre bir birey haline getireceksin; digerleri de sana tolerans gosterecek..
ama yok sen cocugu salacaksin koridora, bi o yana bi bu yana parmak atacak cocuk ve sen de diyeceksin ki ne olacak canim cocuktur..
baskalarindan bekledigin bu toleransi, madem ki cok elit ve dusunceli birisin sen rahatsiz olanlara gostereceksin sigir..
bi de demis ki bir yumrukta yere sererdim bilmem ne.. borbo klavyeli seni
edit: “anne baba olma ayricaligiyla henuz tanisamamis” seklindeki ifadesiyle de ztn ne kadar bos bir kibre sahip oldugunu anliyoruz bu adamin.. ulan kirpinin de inegin de atin da kedinin kopegin de yavrusu var.. dogada herkesin ilk yaptigi isi buyuk bir esermis zannetmen ne buyuk bir sigliktir ya.. ne oldu yani? dunyada ureme problemi vardi da 7 milyar insandan bir siz mi üremeyi basardiniz? madalya taktilar mi? bi plaket falan?
beyaz tenli kadınlara tavsiyeler
-
bol bol mesaj atın. bana.
müzik tarihinin en abartılmış grubu
-
sırf dinlediği müzik türünden farklı diye dünya çapında başarısını fersah fersah kanıtlamış grupları yazan yazarları seri eksilediğim başlık. sen dinlemeyince abartılmış mı oldu anlamadım ki. yazılan gruplara bakınca köşeye çekilip ağlamak istedim bunlar yazılır mı vicdansızlar.
(bkz: queen)
(bkz: radiohead)
(bkz: muse)
(bkz: the beatles)
(bkz: coldplay)
(bkz: nirvana)
(bkz: pink floyd)
bartleby sendromu
-
uygun sözlerin ve o sözleri yazan kalemin artık bulunamayacağına olan inançtır. 'yazan', 'yazı' ve ikisini kavuşturan 'yazma' (eylemi) yolundaki duraklardan biri değil de; bu yolun dışı olsa gerek. yazarken yolda durulur, inip etrafa bakılır; kısa ya da uzun bir mola verilir ve yine çıkılır yola. yolda yazılır, inilen yerde de yazılır, uzaktan görülüp coşkusu hissedilen yerler yazılır. ama ya kendini yolun dışına atmaya ne demeli ? kaybedilen yetenek mi, yoksa 'yazma eylemi'nin, yazan kişi için anlamını yitirmesi mi diyelim ? hani böyle kalemini kaybetmişsin gibi.
bir yerlerden çekip çıkarılan, özenle dizilen 'söz'lerin yetmediği zamanlar olur. kalem kaybolur, hep olduğu yerde bulunmaz ya kalem, arandığı yerde bulunamayınca da söz durur. yeniden aramaya başlandığında, yeni bir kalem de bulunur; kalemler kaybolur ve bulunur ama yenisini bulmak da kolay değildir işte, hem bulunup bulunamayacağı da belli değildir öncesinde:
“kuyucu arıyordum.
kuyucuyu bulunca toprağı gösterdim.
'burdan su çıkar mı ?' dedim.
toprakta gitti geldi, bazı yerlerini kazdı toprağın, eline aldı, evirdi çevirdi.
uzun uzun baktı.
'çıkar da, çıkmaz da. bilinmez' dedi.
şairin işi de su bulucusu gibidir: bilinmez !
bir şiir bazen baş verir gibi olur ama çoğun hiçbir şey değildir bu.
bilinmeze bir yolculuktur çünkü şiir.” ¹
işte... hiçbir şey olmayabilir, kaybedilen kalemin yerine yenisi gelmeyebilir. bazen de, "kalemin bulunacağı şüpheli" ya, hani bulduk diyelim; yeni kalemin, yolda görülenleri yazmaya uygun olduğuna inanılmazsa yazı biter orada. henüz yanına varılmamış uzaktan sevilen merak edilen yerdir yazılmak istenen, yolun kendisidir. biedma, -yarattığı bir karakter olduğunda ısrar ettiği- şair jaime gil de biedma'nın söyleyebileceği hiçbir şey kalmadığını ifade etmiş ve yoldan dışarı atmıştır kendini:
"ben şair olmak istediğimi sanıyordum ama aslında şiir olmak istiyordum" jaime gil de biedma
¹ 'kuyucu arıyordum' ilhan berk [logos s. 54]
mikasa futbol topu
-
"abanmak yok" kuralının çıkış sebebi olan nice yiğitleri geldiği yerde yamultan japon harikası.
turizm bakanı'nın 4.5 milyar lira teşvik alması
-
çok şanslı bir bakandır:
"temmuz ayı yatırım teşvik belgelerine göre turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.
sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın temmuz ayına ilişkin teşvik belgeleri resmi gazetede yayımlandı.
buna göre kültür ve turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu bodrum türkbükü’ndeki mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 307 oda, 870 yataklı 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.
sol haber'den kadir sev'in haberine göre bölgesel öncelikli yatırım sınıfından verilen teşvik unsurları şunlardan oluşuyor:
7 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesini devlet karşılayacak. projeyi gerçekleştirmek amacıyla alacağı kredilere faiz desteği verilecek. gelir vergisi; gümrük vergisi ve kdv istisnalarından yararlandırılacak.
bakan mehmet nuri ersoy, 25 dönüm ormanlık araziyi talan edecek otel projesini, geçen mayıs ayında tartışmalı bir çed sürecinden sonra onaylamıştı. iki ay sonra teşvik listesine alındığı görülüyor.
ersoy, aralık 2020’de bodrum hilton tükbükü oteli’in de sahibi olduğu azerbaycan merkezli ısr turizm şirketini satın almış ve adını mra turizm ve otel işletmeciliği a.ş. olarak değiştirmişti.
7 ağustos 2022 günlü resmi gazetede yayımlanan geçen haziran ayında yatırım teşvik listesinde ersoy'un sahibi olduğu voyag turizm otelcilik aş’nin 2 milyar 150 milyon lira tutarındaki modernizasyon projesine “bölgesel öncelikli yatırım” sınıfında yer verilmişti.
ersoy’un sahibi olduğu şirketlere yalnızca iki ayda verilen teşviklerin tutarı 4,5 milyar liraya ulaştı. "
kaynak
--- spoiler ---
bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı
huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır
ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…
yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden;
yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
şu doyumcu sofra, bakın gelişinizle övünçlü!
hakkıdır kutsal savaşınızın, evet, o hak da elde bir…
yiyin, efendiler yiyin; bu iç şenliği sofra sizin,
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
tüm sizindir efendiler, konak, saray, gelin, alay;
tüm sizindir, tüm sizindir, hazır hazır, kolay kolay…
yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
büyüklüğün sindirimi biraz ağır olsa da yok zarar,
görkemli yüceliği, öç alıcı sevinci var,
bu sofra gönül almanızdan böyle ısınır ve ışıldar.
sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…
yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını,
varlığını, hayatını, umudunu, hayalini,
tüm olanca rahatını, olanca gönül balını,
hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…
yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak;
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
--- spoiler ---
(bkz: yiyin efendiler yiyin)
cüneyt arkın
-
ilginç bir insan. yeri geliyor dünyayı kurtarıyor, yeri geliyor kendini kurtarıyor. zaten şu hayatta bana sorarsanız kendisini kurtarabilmiş bir tek insan var, o da cüneyt arkın. filmlerine dikkat edin mesela, babasını kurtarıyor ama kendi, çünkü babasını da kendi oynuyor, dedesini kurtarıyor ama kendi, çünkü dedesini de kendi oynuyor.