hesabın var mı? giriş yap

  • ben buradaki herhangi bir kimsenin fikirlerini belirtmesine, istediği her şeyi eleştirebilme hakkının olmasına falan tamamen destek veriyorum da şurada saçma sapan şeyler yazan trollerden bıkkınlık geldi, keşke bunlardan arındırılsa şu ortam.
    gılgamış destanı gibi yazıyorlar bir de nicklerini de alta inmeden göremiyorsun.
    bunların bir de hayran kitlesi var bunları zeki falan zanneden. ne güzel yazıyor ya falan diyorlar, onlar pek güzel yazmıyor da siz ''avelsiniz'' arkadaşlar.

    edit; ekleme

  • tam hali "içinde içki olduğu anlaşılmasın diye verilen siyah poşet"tir.

    içki görünmesin diye siyah poşet verilir, siyah poşet görülünce de içinde içki olduğu anlaşılır. böyle de bi paradokstur.

    bu ikilemi on dakika kadar düşününce insanın kafasında, en az o poşet kadar kara bir delik açılabilir.

  • munih'te bir sinemada filmden once vizyona girecek filmlerin fragmanlari gosterilmekte. son fragman olarak twilight serisinin gelecek filmi gosterilir. sonra teknik bir sorun olur, sinema projeksiyonu perdeye sadece beyaz isik yollamaya baslar. bu esnada en arkada ve projeksiyonun altinda oturan ben ayaga kalkip elimi projeksiyonun onune goturerek kus, kopek vs golge oyunlari yapmaya baslarim. bir kac dakika sonra birakinca on siralardan bir ses yukselir:

    "bu twilight'tan daha iyiydi"

    tum salon kopar...

  • düşlediği şeylere ulaşmasında ona destek olun:

    - ya offf alpr ya, of ya!!
    + sakin ol canım, ne oldu? neye sinirlendin?
    - ya btn gn otbslrde insnlrn bna bkmsndan bktm! kot gyrm bkarlr, etek gyrm bkarlr! kpalıda gynsm bkyolr!
    + canım bu çok doğal, sen güzel bi kızsın, bakacaklar tabii.
    - ne dmk bu şmdi?!!!
    + nasıl yani, ne ne demek?
    - ne dmk alpr bu?!!
    + anlamadım haya...
    - sn bni ksknmıyomsn?! ne yni erkkler bna bknca hç gocnmckmısn?! bksnlar mı orama brama yni?!
    + hayatım, baksınlar demiyorum da...
    - eeeeee?!!!
    + ...güzel bir kadına erkeklerin bakması da çok fazla önlenemez yani.
    - alpr sn aptlmsn?!!! aptlmsn sn?!! inanmyrm sna!
    + ??!
    - bnu bna nsl sylrsn! sn nsl bi insnsn?! o zmn dmkki sn bni svmysn!
    + tt..t.tamam hayatım, ne yapmamız gerekiyor? sakin ol, yapabileceğimiz bir şey var mı, onu söyle.
    - bna yzk al!
    + yzk mü?
    - yzk al bna!!
    + yüzük? ama...
    - hrksn vr yzüü! o slk rhyna ble devvvvvvvv gbi yzk almş svglsi kcmn! kcmnn!!
    + ama hayatım, biz nişa...
    - alpr erkklr bkıo diyrm!!!
    + ...peki hayatım. peki... alalım.
    - ollleyy!!!! ajkısını yrm bnn! *cop!* btnmsn bnm!
    + sen d...
    - ay hmn plnleri aramm lzmmmm!
    + t..
    - ajkısı!! *copp!* alooo, plnnn! ayyy spr yaaa! alıooo!!!! evvett oleyyyy! alıooooo!
    + .

    yzk, bir kezban için önemlidir.

  • ben okurken bile zarar gelmesin kitabıma diyerek kitabı çok ayırmadan okuyorum, kıyamıyorum. millet aldığı kitabı geri getirmiyor ben kıyamıyorum diyorum o geri getirmiyor. sadece iki arkadaşım ile kitap paylaşıyorum. geri getireceğine kesin emin olduğunuz arkadaşınız varsa paylaşmak güzeldir.
    mesela bir arkadaşımı kıramadım çok ısrar etti, verdim. dedim bak kitabım çok değerli geri istiyorum zarar verme. iyi tamam benden bahsediyoruz tabii ki getiririm dedi ve iki yıl oldu gelmedi kitap, iki yıl. ben başıma geleceği biliyorum. ev arkadaşım da doğum günümde hediye gelen kitabımı aldı gitti(içime oturdu sanırım hiç geçmeyecek). ve daha giden nice kitaplarım.

    şimdi bir yöntem buldum; iki tane kitaplığım var birini diğerinin önüne çekiyorum bir tane kitaplık gibi gözüküyor. böylece kayıbı en aza indiriyorum. annemi de tembihledim ben yokken biri kitap isterse asla ve asla verme. izinsiz vermem, kitaplarına karışmam diyor.

    not: en güzeli kapalı kitaplık, kimse görmeyecek. kafa rahat. ayrıca kitaplar çok değerli güvendiğiniz insanlar ile paylaşım yapın.

  • oncelikle sunu dikkatli bir okumak gerekiyor. ozellikle su kismini:

    "...o dönemde köşk'teki müstahdemin, yaverlerin, muhafız polislerinin iaşesi ve köşk'ün diğer masrafları da atatürk tarafından karşılanıyordu. başvekil ve vekillere ödenen harcırah cumhurbaşkanı için söz konusu olmadığından seyahatlerde ulaşım dışındaki, yemek ve içki dahil bütün masraflar, tamamen kendi kesesinden çıkıyordu... "

    o zaman neredeyse cumhurbaskanligi butcesi anlamina gelen bir parayla bugunku cumhurbaskani maasini karsilastirirsan boyle oran cikar tabii.
    (bkz: beyin bedava)

  • yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.

    "bir gün nereli olduğumu sordular.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."

    yılmaz güney

  • uzman oldukları tek konu ek ders,haftasonu sınav gözetmenliği olan tipik yurdum öğretmeni.ama bana iki oturum çıktı ona niyeee dörtttt.

  • hüzünlü yaşamda huzura koşmak gibi ters esen rüzgâra inat. serinin devamları da okunmalı olan, vasconcelos eseri.

    "herkesin bir portuga'sı vardır. yaşama cemre gibi düşen, kaybolan karanlıkta aniden."

  • gözlerim çok güzeldir.

    gerçekten güzeldir. babam karaçaydı. kendi gözleri kahverengiydi ama genetik mirasını bana ve kızkardeşime devretmişti rahmetli. şimdi beyazından çok mavisi olan oyuncak bebek gözleri gibi gözlerim var. gözlerimi o kadar çok severim ki hayatta çok çok istediğim bir şey olursa şöyle derim ekseriyetle: "bunun için gözlerimin rengini bile verebilirim."

    uzun ve düzgün bacaklar bunlardan biridir mesela... ya da iri göğüsler... ya da elmacık kemikleri ve çıkık bir çene... pürüzsüz bir ten... bembeyaz inci gibi dizilmiş dişler...

    güzel olmadığımın farkındayım ve bu değiştirebileceğim bir şey değil. 34 yaşındayım. boyum 153 cm. 42 kiloyum. bu, kalabalıkların içinde kaynayıp gidecek varlığı istesem de geliştiremem. elbette bir kaç operasyonla elmacık kemiklerimi ve çenemi doldurtabilir, dişlerimi yaptırabilir, göğüslerimi büyütebilirim. ve size bir şey söyleyeyim mi, çok da güzel olurum o zaman... ama içime sindiremem. çünkü onca operasyonu yaptırdıktan sonra herkes güzelleşir zaten. birbirimizin kopyası androidler olarak geziniriz ortada. ayrıca her ne kadar zaman zaman canımı sıksa da sırf güzel olmak için bunca acıya katlanmayı da gururuma yediremem açıkçası...

    off ne bileyim...

    güzel değilim ben, 0-5 yaş dönemini saymazsanız da hiç bir zaman güzel olmadım... muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. ama bunun bilincinde olmak beni "olgun" ya da "akıllı" yapmıyor. sadece daha mutsuz yapıyor. çünkü eğitimi, kültürü, sosyal statüsü ne olursa olsun, kadın dediğin güzel olduğunu düşünmek istiyor. ve bir kez güzel olmadığınızı anladığınızda artık dönüşü olmuyor. bildiğiniz bir şeyi silemiyorsunuz...

    güzel olmayan ve bunun farkında olan kadın hayata biraz kırgındır... yani, ben öyleyim en azından...