hesabın var mı? giriş yap

  • çok büyük bir olaydı bu...
    babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...

    güzeldi,çok güzeldi

  • bu insanlar genelde çok yanlış anlaşılır ve içe dönük olmak sanki burnu büyük bir insan olduğunuz ya da değiştirmeniz gereken bir özellik gibi lanse edilir. fakat bu insanlardan mükemmel dostlar ve hayat arkadaşları ortaya çıkar genelde.

    öncelikle bu insanlar yalnız kalmayı severler. kendi özel alanları vardır az insan öz insan felsefesini benimserler. sizi yakınına alması çok zordur ama aldığı zaman da harika bir insan kazandınız demektir. çünkü bu insan bir insanla yakın ilişki kurduysa fazlasıyla emek verir.

    insanların ne dediğini pek umursayan tipler değillerdir. bu yüzden genellikle başarılı olurlar. çünkü dış onaylara ihtiyaç duymazlar. onlar kendi dünyalarında mutludur. zaten az insan sevdikleri için geriye kalan insanların onun için bir önemi yoktur.

    kendi kendilerine vakit geçirmeyi çok sevdikleri için fazlasıyla okuyan tiplerdir. bu nedenle de empati yetenekleri fazlasıyla gelişmiştir. karşısındaki insan bir şey anlatırken öyle dikkatli dinler ki en önemsiz detayları bile hatırlar. onlarla sohbet etmek fazlasıyla keyif verir çünkü kendinizi önemli biri olarak hissedersiniz.

    kendini pazarlamayı hiç bilmez ve bunu yapan insanlara da biraz acıyarak bakar. çünkü dikkat çekmeyi sevmez ama fazlasıyla sorumluluk sahibidir. bir işi yaparım dediyse yapar ve ama bunu dile getirme ihtiyacını hissetmez.

    biraz güven problemi yaşayan tiplerdir. kendi özel dünyasını açması çok zordur. dünyası onun en büyük sırrıdır ve kendini her önüne gelen insana açarsa kendine ihanet ettiğini düşünür. sadece çok önem verdiği birkaç kişi onu gerçekten tanımayı başarır ki bu da bir elin parmaklarını geçmeyen dostları ya da hayat arkadaşı olacaktır. bir arkadaşım benimle ilgili güzel bir tespit yapmıştı yıllar önce "herkesi kitap gibi okuyorsun, dinliyorsun ama kendi iç dünyanı açma konusunda tam bir pintisin." demişti. onun için iki tip insan vardır ya çok samimi olduğu bir insansındır ya da yabancı.

    çevrelerindeki insanlar tarafından çokça yanlış anlaşılma potansiyelleri vardır. genelde oldukça naif insanlardır, her daim her şeyin en iyisini yapmaya çalışırlar, kendilerini bile bulundukları yerden daha ileriye taşımaya çalışırlar. başkalarını üzmek gibi bir amaçları yoktur bu hayatta ama nedense işin sonunda genelde üzülen taraf bu insanlar olur. belki de her şeyi güzel yapma amaçları onların omuzlarına daha fazla yük almak anlamına geliyordur.

    bu insanlar gerçekten gözlem yeteneği sayesinde insanları iyi tanırlar, onların yaralarını iyi görürler. ezmeye değil de destek olmaya çalışırlar. bu özellikler çok nadirdir ve herkeste bulunan şeyler değildir. bu yüzden de genellikle belli başlı meslekleri tercih ederler. kısaca kimseye zararı olmayan ve sanıldığı gibi de utangaç olmayan güzel insanlardır.

    ayrıca benim uzun zaman önce dinlediğim, psikoloji okumama karar vermemi sağlayan videoyu buraya bırakmak isterim.

    susan cain içe dönüklerin gücü

    içe dönük insanlar her anlamda hayatlarındaki kişiler için iyi partnerler olurlar. genelde zor insanlar olarak görülürler ama aslında sadece herkesin yanında aynı şekilde olmayı tercih etmeyen ve kendi dünyasını koruyan insanlardır. onun için özel bir insan olduğunuzu anlamanın tek yolu size kendini açıyor olmasıdır ve sizin yanınızda bambaşka yanlarının ortaya çıkmasıdır. bu naif insanları kırmayın bence. sonra size özel olarak açtıkları her kapıyı kapatıyorlar, yeniden kendi dünyalarına dönüyorlar ve bunun da pek geri dönüşü olmuyor...

    debe edit: içe dönük özelliğe sahip insanlar ki bunlar toplumun yarısını ya da üçte birini oluşturuyor. yani karşınıza çıkan 3 kişiden birisi içe dönük bir yapıya sahip oluyor. eğer bu yapıya sahip bir insansanız bu içe dönük özelliklerin değişmesi çok zor oluyor. o nedenle dışa dönük olmaya çalışmak yerine kendi özelliklerinizi öne çıkarmak ve kabullenmek gerekiyor. içe dönük insanlar çok fazla kişiyle yüzeysel ilişkiler kurmaktansa az sayıda kişiyle derin ilişkiler kurmayı tercih ederler. yapılan araştırmalar empati yeteneklerinin çok gelişmiş olduğunu gösteriyor. dünyada iz bırakmış bilim insanları genelde içe dönük insanlardır. çünkü içe dönük insanlar için kendi dünyası ve düşünceleri çok daha önemlidir. yalnız kalmak bu insanlar için mükemmel bir deşarj olma yöntemidir. zaten genel olarak sakinliği çok seven insanlardır, kavga, gürültü gibi ortamları hiç sevmezler. bu kişinin en yakınları ile kavga ederken bile kolay kolay sesini yükseltip, hakaret ettiğini duymazsınız çünkü özünde naif insanlardır ve bu durumların içine girmeyi sevmezler. az laf çok iş durumunun insanlarıdır. yapılan araştırmalar içe dönük insanların okulda ya da iş yaşamında daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor ama bu insanlar bunu dile getirme ihtiyacı hissetmiyor. yüzeysel şeyleri gerçekten sevmiyoruz ve her durumda derinleşme ihtiyacı hissediyoruz.

    hatalı olan siz değilsiniz tam tersine günümüz sisteminde bize dayatılan dışarıya dönük olma durumu ve toplumun bu şekilde dizayn edilmiş olması bize kendimizde bir hata olduğunu düşündürmeye çalışıyor. halbuki kendimizi kabul ederek güçlü yönlerimizi öne çıkarmak zorundayız. insan sevmiyor değiliz sadece az insan tercih ediyoruz o kadar. insanın kendini kabul etmesi kadar güzel bir şey yoktur bu hayatta. içe dönük olmak bir sorun değil tam tersine oldukça ender özeliklere sahip olduğunuz için gurur duymanız gereken bir şey.

    kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin. (andrey tarkovski)

  • ev sahibi ödemeli diyenlerin yarın bir gün ev sahibi olunca 'tabii ki kiracı ödemeli aq' diyeceğinden emin olabilirsiniz.

    not: müzmin kiracı.

  • kaçak dövüşürüm, kuytudan sırta atlar, tırmalar geri kaçarım.
    umulmadık anda tükürür, geri kaçarım.
    tuzak kurar, kaçarım.
    kapı arkasından atlar, kafa ısırıp kaçarım.
    dövüş bitti sanırsın, yeniden saldırırım.

  • doların son zamanlarda giderek türk lirası karşısında değer kaybettiği, dürümünse günden güne değerlendiği düşünülürse sözlüğün dürümde tutulması daha mantıklı. ben olsam sözlüğü dürüme çeviririm. evet.

    yatırım tavsiyesi değildir.

  • futbolu birakinca milletvekilligi ve bol maasli futbol yorumculugu kapma yolunda ufak bir adim.

    edit: "basbakan gittikten sonra icki servisi baslayacak"mis. ben basbakanin yerinde olsam, gicikligina otururdum gecenin sonuna kadar.

    coook sonraki edit: koprulerin altindan cook sular aktigindan ufak bir hatirlatma yapmakta fayda var. simdi bu entrinin ilk yazildigi zamanlarda, arda turan-sinem kobal birlikteydiler ve hatta dugun hazirliklari filan yaptiklari konusuluyordu. dugune o zaman bb olan tayyip erdogan da katilacakti haliyle, arda-sinem cephesinden, "dugun ickili olacak ama bb gitmeden icki servisi baslamayacak" mealinde bir aciklama gelmisti...
    hey gidi, sinem onumuzdeki ay karadayiyla evleniyor, arda da, aslihan baska sacmaliklar yapmazsa onunla evlenecek gibi gozukuyor. rte, cb oldu, muhtemelen sinem'in dugunune cagrilmaz/gelmez, arda'ninkine kesin katilip sahit olur.

    coook daha sonraki edit: sinem evlendi karadayıyla, arda da oyle boyle aslıhan'la evlendi, bir de cocukları oldu gecen hafta, ama ondan bir hafta once arda herifin birinin karısına asıldıgı iddiasıyla gundeme geldi. halen basaksehirde oynuyor