ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlük üzerinden evlilik teklifinde bulunmak
-
nereye bağırıyoruz?
- evlen, don't think about!
insanlara küsüp mağarada yaşayan adam
-
Tek dişi kalmış canavarlardansa dişli canavarları tercih etmiş adam.
debe düzeltmesi: bu entry bir arkadaşın referansı sonucu yukardaki T harfi yüzünden debe oldu. gelmişken boş gitmeyin.
http://www.cafrande.org/?p=795
şeytan'ın en çok kullandığı kelimeler
-
- mesaj at.
ücretli mülakata sadece 1 kişinin gelmesi
-
11.000 tl maaş alan biri nasıl kadıköy veya çevresinde oturabilsin? galiba patron olunca böyle oluyor, çalışan kesimin maddi sıkıntılarını göremiyor, anlayamıyor, fark edemiyor oluyorsunuz. ayrıca neden kadıköy? günümüzde artık ulaşım kolay, avrupa kıtasından bile gelmek max 1.5-2 saat.
neyse daha da yazardım da başlık bariz bir şekilde troll başlık olduğunu belli ediyor :)
spotify yüzünden radyoların batması
-
sırf müzik dinlemek için radyo programcılarının birbirinden saçma muhabbetlerine maruz kalmak istemeyen bizler, müzik uygulamalarını, hışırtısız, çekme problemi olmadan rahat rahat dinliyoruz.
karşımda bir şeyler anlatan birini dinlemek istersem de podcast açıyorum.
yeniliklere ayak uydurabilenler kazanıyor. ayrıca teknolojik gelişmeler ve değişen ihtiyaçlarla birlikte yok olan birçok meslek var, radyocular tek değil.
amerikan sineması
-
"paris, teksas’ı yönettiğim zaman (...) new york times’tan, los angeles times’a kadar pek çok yerde ‘buna ihtiyacımız yok.’ gibi yazılarla karşılaştım. amerikalılar kendilerine dışarıdan gelen bir bakışa değer vermiyorlar. hâlbuki avrupa’da birbirine o kadar yakın gelişmiş kültürler var ki, bizler birbirimizi eleştirmeye açığız. amerika ile avrupa’yı veya almanya’yı karşılaştırdığım zaman beni ümitlendiren bir şey var: burada insanlar en azından sorunlar üzerine konuşabiliyorlar. buradaki kültür konuşmak ve sorunları çözmek adına daha açık. ancak amerikalılar dışarıdan görülmeye açık değiller. belki de kendi kültürlerini en üst düzeyde kültür olarak, amerikan sineması etiketiyle pazarlamalarının nedeni de bu."
(bkz: wim wenders)
edit: güncelleme
funda esenç
-
muhtemelen ekşi sözlükten haberin vardır. yoksa da yarın sabah uyandığında telefonunda onlarca çağrı bir sürü mesaj görecek "fundacım internet seninle yıkılıyor" diye arkadaşlarından haber alacaksın.
işte burayı açıp baktığında görmen için yazıyorum funda esenç. sen saf kötü bir insansın,ettiğin hakaretler sinir harbinden değil, muhtemelen kendinden aşağı gördüğün hatta kendin gibi 3 5 tiple bir araya geldiğinde "ıyy varoş şekerim bunlar" diye aşağıladığın insanı bilerek ve isteyerek tahrik etmek amacıyla hakaret ediyorsun. işte bu yüzden çok kötü bir insansın.
halkla ilişkiler firmasında müdürmüşsün ya,muhtemelen kısa bir süre sonra mahkeme kararıyla bu girileri sildireceksin. inandığım tüm değerler üzerine yemin ederim ki, sen sildirdikçe tek başıma bile olsa buraya senin ne kadar kötü bir insan olduğunu yazacağım. 200 lira para verdi diye karşısındaki insana "koca kıçını büyüteceğine aklını büyüt, sokak süprüntüsü ben çingeneler ile muhattap olmam" dediğini bıkmadan usanmadan tekrar tekrar tekrar yazacağım.
şu hayatta çok az insandan nefret ederim listeme paraşütle en tepeden indin.
düzeltme editi: kendisi başlıkta da sıkça belirtilen halkla ilişkiler şirketinden uzun bir süre önce ayrılmış. bilgiyi veren `@proverb haste makes waste` ye teşekkür ederim
emrah serbes
-
acı çeken kadınların saçmalıklarına şahit olmuştum da ilk defa bir erkeğin de bu denli saçmalayabileceğini farkettim. duygu barındıran herkes duygusunu dışa vurmada rahat olabilmeli oysaki. şekli bizlere yanlış gelse dahi. ben güzel bulmadım o jiletli resmî mesela . resim emrah serbest'e ait olduğu için değil kim olsa hoş görünmüyor, insanı üzüyor. lakin bu üzücü görüntüyü vermiş olmak o kitapları yazan adamı değiştirmiyor. acıyı yaşayış tarzı beni ilgilendirmiyor, emrah yine aynı emrah gözümde..
yaran diyaloglar
-
(bkz: based on a true story)
bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
- birader, türk müsünüz?
sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
- ııh, evet abi.. ee, sen?
- yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
- yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
- ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
burhan'ın yumruk yedikten sonra hey onbeşli şarkısı eşliğinde tokat üzerinde uçması.
7 bin hamamböceği besleyen küçük kız
-
ailesi yaşadıkları evdeki hamam böceği sorununu çözemediyseler demek ki . birlikte yaşamayı öğrenmişler .
71'de stanford'da çekilen protein sentezi videosu
-
afedersiniz, kızlı erkekli ribozomlar, yuvarlanmak suretiyle sentez yapmaktadır.