hesabın var mı? giriş yap

  • entrylerin çoğunluğu bıkkınlıkla dolu. insan biraz kafa yorsa evliliğin bi rutinden ibaret olduğunu anlar. ne sanıyordunuz ki?

    bu size taa çocukken öğretilen bi şey. küçükken hiç mi evcilik oynamadınız? kızlar o oyunlarda neyse evlenince aynısını yapıyor.

    ''ben meğersem yemek hazırlıyormuşum, sen de o sıra işten gelmişsin. bu da senin iş çantanmış. kapıyı çal şimdi'' gibi cümleleri hiç mi duymadınız çocukken? bak o oyunlarda bile ne olacağı üç aşağı beş yukarı belliydi. o oyunlarda bile talimatı kadından alıyordunuz. evlenince de alacaksın. gerçi doğru, evcilik oynamaktan çoğu zaman sıkılırdı çoğu erkek çocuğu. hemen doktorculuk oynardı. evet. sizin de ne olduğunuz taa çocukkenden belliymiş.

    bugünü de bu haklılığımla bitiriyorum.

    edit akbayram: ben hic evlenmedim. sadece iyi gozlemliyorum.

  • almayın. bir çamaşır askısı olmak için oldukça ağır ve hantal. hafif ve portatif bir çamaşır askısı tercih edin.

  • basit fikirli korku filmlerinin gücünü gösteren örneklerden biri.

    dışarıda bir sis var. sisin içinde bir şey var. sisin içindeki göremediğiniz şeyle aranızda hepi topu 4mm kalınlığında cam var.

    ama doğruyu söylemek gerekirse, içerideki ahali, dışarıdaki yaratıklardan daha korkunçtur.

  • "hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir; ümit, uyku ve gülmek." demiş ve sentetik teskin edici ilaç üreten firmaları kızdırmıştır.

  • bazen içinizde fırtınalar kopar, göz gözü görmez.. aynı anda aklınızdan yüzlerce şey geçer, onlarca cümle kurarsınız aslında ama hiçbirini söylemek istemezsiniz..

    bilirsiniz ki; söyledikleriniz, sustuklarınızın ötesine geçemeyecek, daha çok şey ifade etmeyecek. vazgeçersiniz.. zihninizde kurduğunuz tüm cümleleri söyleyip de duyuramadığınız diğerlerinin yanına gömer, neyin ne olacağını, kimin ne düşüneceğini önemsemez, boş veririsiniz...