hesabın var mı? giriş yap

  • dell currynin oğlu. o da babası gibi basketbolcu. amerika 19 yaş altı basketbol takımında kendisine yer buldu. ileride onu da babası gibi nba de izliycez sanırım. fiziği ve şut stili babasına benziyor.

  • paranızı yerel para birimine türkiye'den çevirerek giderseniz daha iyi oranlar bulabilirsiniz. ayrıca bir çok yerde dolar da geçerli ama kredi kartına güvenmeyin fazla. ayrıca oranın güneşi buralara benzemez, güneş kremi falan kesinlikle alın yanınıza.

    vize'yi havalimanında halledebiliyorsunuz. turistik bölgede bile halk yeterince ingilizce bilmiyor ama yine de gündelik kısmı kotarırsınız. öyle müzeydi kalıntıydı beklemeyin, camış gibi yatıp içip denize girmelik bir yer. balık avlamayı seviyorsanız eğer muhteşem ötesi seçenekleriniz var. ayrıca dalmak için dünyadaki en güzel 5 yerden birisidir aynı zamanda.

    wikitravel sayfasına bakmadan zaten hiç bir uzak asya ülkesine gitmeyin. buradan planınızı yapın, orada internet de sıkıntılı olabiliyor zaman zaman.

  • yurt dışında yaşamadığına göre ikea diye okumasında bir sakınca bulunmayan insandır.
    yurt dışında yaşasa yine ikea diye okuyabilir, nedir yani, insanın kültür seviyesi salt bununla mı ölçülüyor?
    yabancı turistler türkiye'ye gezmeye gelince trt spikeri gibi mi konuşuyor amk?

    ikea, ikea, ikea. okudum işte.
    pardon cehaletten burnum kanıyor şu an 1 sn :(

  • sokağa inmeye gerek olmamasından dolayıdır.

    birbirlerini kırıyorlar zaten şu anda. bizi gözlemci atadılar.

  • güzel insandır. oturup iki lafın belini kırabilirsiniz genelde kafa insanlar olurlar.

    sevgili arayan tiple geçirdiğiniz vakitten tad almazsınız çünkü o avının peşinde olur. evet av.

  • ya kardeşim hem insanlara bu hizmeti sunuyorsunuz, hem de vicdan çektiriyorsunuz. sipariş etmese işten çıkarılacaklar, etse "hava durumu kötü ne hadle sipariş geçersiniz?" diye yadırganacaklar. bu hizmet sadece türkiye'de yok ama hiç sanmıyorum ki sipariş veren insanlara bu kadar vicdan azabı çektirilsin.
    hava kötüyse yolları, motoru kaliteli yap, kuryeye güvenlik ekipmanları sağla. her yağmurda, karda da şu muhabbet dönmesin artık.

    edit: altta bir yazar, konforunuzdan ödün verseniz ölür müsünüz, demiş. olay sadece konfor değil. evde hasta olan insan olur, yemek beceremeyen olur, eve yeni taşınmış, tadilat yapmış o an pişirme mümkün olmayan olur. yemek siparişi sadece koltukta göbek kaşınırken yapılmaz. evet ölümler üzücü ama burda yapılması gereken güvenli yol bulmak. gelip burda hizmeti sunduğunuz insanları suçlayamazsınız.

  • sağlıklı beslenerek kilo vermenin "temelinde" ne var?
    arkadaşlar, ne yediğiniz, ne kadar yediğinizden çok çok çok daha önemli!
    ne yersen ye, ama 1500 kaloriyi geçme kilo verirsin diyenlerin atladığı çok nokta olduğuna inanıyorum...

    temiz beslenmeniz gerekiyor, çünkü vücut her besine aynı tepkiyi vermez, vermiyor.

    100 kalorilik cips ile, 100 kalorilik çiğ badem, vücutta aynı şekilde işlenmez, sindirilmez, vücudu aynı şekilde çalıştırmaz, vücut onu aynı şekilde kullanmaz!!!

    doğal besinler içerisinden bile, her vücudun her besine aynı tepkiyi vermediğini de söyleyebilirim.
    örneğin ben; patates olsun, pirinç olsun, fabrika şekeri olsun, un olsun... bunları tolare edemiyorum! bunları yediğimde kilo falan veremiyorum... bunu tabi ki kişisel deneyimlerimle fark ettim. (istisna yemelerden bahsetmiyorum, beslenme rutinine sokmaktan yani "günlük olarak" tüketmekten bahsediyorum.)
    bazısı da proteine aynı tepkiyi verebiliyor, bunu da gözlemlediğimi söyleyebilirim. bu yaşanılan coğrafyadan coğrafyaya değiştiği gibi, kişiden kişiye bile değişiyor. hepimiz farklı parmak iziyiz. o nedenle bana kilo verme konusunda fikrimi soran insanlara, kendi yaptığımı anlatsam da sonrasında şunu mutlaka ekliyorum, "kendine uygun sağlıklı beslenme yolunu bul ve o yoldan yürü"...

    bu noktada şöyle bir söylem var, işte belli başlı şeyleri, mesela; "basit karbonhidrat ve fabrika şekeri gibi şeyleri yemezsen, zaten istesen de çok yüksek miktarda kalori alamazsın"...

    bunun doğruluk kısmı, çok nüansta kalıyor diyebilirim.

    kendi kilo verme sürecimden bahsedecek olursam, ben yaklaşık 80-85 kiloyken, bir günde 300 gram ceviz içi yiyordum ve bu internet söylemine göre 1950 kalori eder, bunun üzerine başka şeyleri de yediğimi düşündüğünüzde, 3000 kaloriye yakın kalori tüketiyormuşum ve son derece de patır patır kilo veriyordum.

    obezken, günde 3000 kaloriyi, hamurişinden aldığım zaman kilo vermeyi bırakın, kilo alıyordum bile!

    ayrıca görüldüğü üzre, low carb beslenme ile de çok yüksek kalorilere çıkılabiliyor.

    vücudun doğal ve sağlıklı besinleri sindirmesi ile, bir dilim cheesecakei sindirmesi aynı değil. kilo vermenin "temelinde" ne var?