hesabın var mı? giriş yap

  • emniyet kemeri takmayan butun barzolarin yasamasini diledigim, belki bazi seyler duzelir diye umit ettirmis eylem.
    birisinin canini korumak için onu parasiyla tehdit etmek zorunda kalmak ne aci.
    "sıkıyor be abi"

  • aslında bilmeseniz çok da şey kaybetmeyeceğinizdir çünkü galaksimizin adı galaksidir.

    galaksi eski yunanca'da sütlü demek (galakt, glakt gibi kelimelerle laktoz, laktik asit gibi terimlerin nereden geldiğini görebiliriz)

    romalılar galaxias kyklos (süt çemberi) şeklinde almıştır. latincesi de via lactea yani süt yoludur. aynı sebepten ingilizce'de de milky way (sütlü yol) denir.

    peki türkler neden samanyolu demiştir? çünkü farsçada 'kahkaşan' saman kubbesi demek olduğu için. çoğu asya ve afrika ülkesi saman çemberi, saman yolu der. en eski kaynak bir ermeni miti olan saman hırsızının samanları çalarken gökyüzüne saçtığı inancıdır.

    kuzey ülkelerinin bazılarında 'kış yolu' denir. uzak asya'da 'gümüş dere' denir vs.

    dolayısıyla 'bizim' türklerin galaksi adıyla norveç galaksisinin adı aynı değildir. galaksimiz derkenki 'biz' insanlık olarak galaksimizin adı anlamında sorulmadığı için doğru soru: "bizde galaksiye ne isim verilmiştir?" olmalıdır. diğer türlü computer'ımızın adı nedir gibi bir soruya bilgisayar cevabı vermek gibi oluyor.

    neyse, bana niye denk gelmiyor bu sokak röportajları ağzının payını vermek istiyorum herkesin.

  • belki de sandığımız kadar titizlikle izlemiyordur.

    geçen gün google, telefonuma tuhaf bir bildirim yolladı:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"
    haftasonu oradaydınız, değerlendirin puan verin vs.

    bir an anlam veremediğim için, bilgi hırsızlığı gibi şeyler aklıma geldi, kredi kartımı kaybettim de o pansiyonda mı kullanıldı diye düşündüm, panikledim. haftasonu, yıllardır bazen haftada bazen on beş günde bir, bir-iki günlüğüne gidip geldiğim b şehri lokasyonundaki evde idim. hede apart pansiyon neresi, hiçbir fikrim yoktu. durumu anlamak için açıp baktım, neresiymiş burası diye. baktım, o benim senelerdir gidip geldiğim evin yakınında bir yermiş hede apart. (öyle çok yakınında da değil) ben yakınında durdum diye bana böyle bir bildirim yollamış durduk yerde.

    düşünün. farz edelim ki ben evli bir insanım ve eşime haftasonu arkadaşıma gideceğimi söylüyor ve bir iki günlük veya bir kaç saatlik, evden ayrılıyorum. döndükten bir kaç gün sonra telefonumun ekranına bildirim düşüyor:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"

    veya farz edelim, ergen-genç yaşlarda bir kızım. böyle konularda zaten titiz olan babamdan, arkadaşımda kalmak için zar zor izin alıyorum. kalıyorum, dönüyorum. bir kaç gün sonra yemek masasında telefon ekranıma bildirim geliyor:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"

    kişilere göre değişmekle birlikte, yaşanabilecek krizlerin büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz? kıskanç eş kavgalarını, paranoyak anne-baba tepkilerini düşünebiliyor musunuz? bir insan bu tip teknolojik buglardan dolayı çok ciddi sorunlar yaşayabilir, cidden zan altında kalabilir. sağlıklı düşünebilen ve mevzuya hakim birine durumu izah edersiniz belki ama ya zaten şüphe etmek için bahane arayan birine? teknolojiden anlamayıp, anlamadığını da anlamayan birine? ciddi bir sorun bu, çok ciddi hem de.

    google sık sık gitmediğim, sadece önünden yakınından geçtiğim yerlerle ilgili yorum/değerlendirme istiyordu, önemsemiyordum fakat bu son durum canımı sıktı. buraya da özellikle yazmak istedim ki, benzer durumlar yaşayan insanlar için referans olsun. bazı bildirimleri de hepten kapatmak en doğrusu sanırım.

    ekleme: tam tahmin ettiğim gibi bu durumun mağdurları çokmuş. google maps uygulama ayarlarından lokasyon geçmişini ya da sadece bildirimleri kapatabilirsiniz, bilgilendiren arkadaşlara teşekkürler.

  • dogru tespittir. üniversitenin ilk yillarinda bir arkadasin evinden 76 adet bos bira sisesi cikartip bir büyük raki alabilmistik. düsünün depozitodan alinan para sabit ama simdi o kadar bos siseyle alsaniz alsaniz 3 bira alabilirsiniz. dördüncüye paraniz yetmez.

    adamlarin zihniyeti kendi tabanina hos görünüp kalan kismina en agir vergileri yüklemektir.

  • kriz mriz değildir. kriz olması için, türk bayrağı olmadığı için bizim bakanın "kardeşim benim bayrağım burada olmayacaksa ben burada oturmam" demesi gerekirdi.

    ne krizi? paşa paşa oturup poz vermiş.

  • (#159541943)

    “ben durduk yere insana saldıran köpek görmedim.”

    fıkra bu kadar arkadaşlar. böyle ruh hastaları ile mücadele ediyoruz işte.

    tabi profil resmine bakıyorsun. cins köpek besliyor büyük ihtimal. arada da cebine üç beş mama koyup, sokaktaki köpeklere verir. kendini çok merhametli falan sanıp gönlünü rahat tutar.

  • birkaç ay kahve içmeyin, alkol almayın falan tamam ama en önemlisi büyük markete alışverişe gitmeyin derim ben. sigara içseydim şu kadar para harcamış olcaktım diye diye saçma sapan şeylere acımadan para veriyor insan.

    -güney dakota mantarı... hmm.. şekli de ne değişikmiş. köftenin yanına koysam... oha kilosu 60 lira yuh!
    (iç ses: 200 gr alsan iki paket sigara parası eder. sigaraya olunca acımadan veriyodun ama?)

    -bu neymiş pekin inciri.. hmm. hiç yemedim. tadı nası acaba... tanesi 7 lira aherey delimiskiyo be!
    (iç ses: bi paket sigara parası hepi topu. sigarayı bıraktığıma göre...)

    uzatmayayım sonuçta karfurun normalde yanından geçmeyeceğin yok avrupa mutfağı, yok uzak doğu bişeysi raflarında ne kadar pahalı değişik abur cubur varsa, sebze meyve reyonunda ne kadar abidik gubidik ekvator meyvesi varsa, sigara paketi açısından ederini hesaplayıp "e sigarayı bıraktım nasolsa" diyerek alıp dolduruyorsun, bilincin yerine geldiğinde de için yanıyor o verdiğin paralara. bu yüzden ilk birkaç ay şekilli büyük markete sakın girmeyin, mümkün mertebe bakkala, mini markete gidin derim ben, domates, kabak, tat salçadan başka bir şey görmeyin rafta.