hesabın var mı? giriş yap

  • fikret orman önce çinlileri kazıkladı,
    çinli değilim diye ses çıkarmadım.
    sonra italyanlardan 1000 euro'ya dünya çapında golcü aldı
    "italyan değilim ki" dedim, sesimi çıkarmadım.
    almanlara yedek oyuncuyu 5 milyona sattı,
    "almanları düşünmek bana mı kaldı" dedim sesimi çıkartmadım.
    en sonunda gözünü biz taraftarların cebindeki paraya dikti
    etrafta beni kazıklamasına ses çıkartacak kimse kalmamıştı.

    (bkz: ulan fiko tek maçtan yatırdın bizi kombineye)

  • türkiye'de olmasa da ekşi sözlükte azınlık olmaktır. herkes akça pakça amk!

  • hayvan gibi dürtülerine hakim olamayıp üreyenlerce linç edilen insanlardır. evladım parası yoktur, imkanı yoktur, sağlık sorunu vardır, ne bileyim denk gelmemiştir hayatını birleştirecek birisi, evlendiği kadında veya erkekte sağlık problemi vardır, çocuğu olmuyordur, borçları çoktur...

    bir gelecek bırakamayacağı bir can dünyaya getirmek istemiyordur. ulan hepiniz çocuğunuza iyi bir hayat vereceğinizden emin misiniz? o çocuklar büyüdüğünde iş aradığında, üç kuruş için sabahın beşinde metrobüs beklediğinde göreceğim sizi. evlatlarınız sizi nasıl anacak bekleyin bakalım.

    yemin ediyorum maymundan hallice yorumlar baştan aşağı hayvansal dürtü. birisi "soyumun devam etmesi için" demiş evladım sen kimsin? senin soyun devam etse ne olur etmese ne olur? sen olmasan dünya ne kaybeder olsan ne kazanır?

  • türkiye için epeydir bu bir tuzaktan çok hayale dönüşmüştür. orta gelir tuzağı , bir ekonomide kişi başı gelirin bir noktada tıkanması ve artış gösterememesi şeklinde tanımlanıyor basitçe. türkiye en yüksek kişi başı milli geliri 2012 yılında gördü ki bu yaklaşık 12.000 dolar civarında idi. ki bu rakamın hesabındaki veri seti 2009 yılında değiştirilmişti ve kağıt üstünde o gün 2.000 dolar civarında bir düzeltme ile oluşan bir rakam olduğunu da not düşelim. bunu da geçersek zaten türkiye ekonomisi'nin sanal refah döneminin zirvesi 2012 yılıdır. dünyada genişlemeci politikaların olduğu, tr'nin görece istikrarlı ortamı ve kara sırtlan siyasal islamcıların " demokrat iyi müslüman çocuklar" olarak addedilip batı dünyasınca pohpohlandığı , büyük özelleştirmelerin sonuçlandığı ve de atıl ülke kapasitesinin mobilize edilmesi ile ortaya çıkan pembe döneminin sonu ve zirvesidir o yıl.

    orta gelir denilen rakam kabaca abd gelirnin 5'te 1'ine tekabül eder ki 2012 yılı için bu 50.000 $/5 = 10.000 $ gibi düşünülmekteydi. bugün abd'nin geliri 66.000 $ 'ın üstünde. dolayısı ile orta gelir rakamı da 13.000 $ 'a yükseldi.

    bütün bunlar bir yana imf'nin son açıkladığı rakamlara göre tr ekonomisi 692 milyar $ büyüklük ile dünyanın 23. ekonomisi durumuna düştü. cumhuriyet tarihin en dip sıralamasıdır. yobaz sırtlanların 20 yıllık iktidarı bunu da becermiştir. karanlık diye addedilen 90lı yıllarda bile biz 17. sıradaydık. şunu da belirtmekte fayda var bu sıralamalarda alta ve üste yer değiştirmek çok zorludur. çünkü sadece sizin değil diğer ülkelerin performansına bağlıdır. yani tekrar 17. ekonomi olabilmemiz önümüzdeki ülkelerden çok daha hızlı büyümemiz ve bunu uzun yıllar boyunca devam ettirmemiz gerekir. dünyanın 10. ekonomisi brezilya bugün 1.833 milyar $ ve brezilya hiç büyümese dahi - tabiki bu mümkün değil - bizim ortalama %5 sürdürülebilir büyüme hızını baz aldığımızda 20 yıl sonra oraya ulaşacağımızı görmek basit matematik. ama ekranlara çıkıp palavra üfürmek masal anlatmak kolay; ilk 10'a gireceğiz falan diye uydur uydur diz.

    şimdi ülkeyi 10 milyonluk apaçi mülteci nüfusu hariç 85 milyon olarak kabul etmeniz durumunda , ortalama kişi başı milli geliri ;8000 $ düzeyinde. ki dolar kurunun artışı bu rakamı hızla 8.000$ altına çekecektir. bu rakamsa bırakın orta geliri, dünya medyan gelir ortalamasının da altındadır. medyan gelirin orta gelir olmadığını belirtelim ki yanlış anlaşılma olmasın.

    yani bu yalnız ve güzel ülkede artık orta gelir tuzağı tartışması bile çok çok gerilerde güzel bir anı olarak kaldı. ülke son 10 yılda her yıl artan bir ivme ile fakirleşiyor ve bunun nerede duracağı belirsiz. buna karşılık aynı ligde yer aldığımız ülkeler hızla bizi geçiyor fark atıyor. bir rakam daha verelim mesela, hükümetin çok çok övündüğü ihracat üzerinden. geçen yıl biz 225 milyar $ ihracat gerçekleştirdik ki rekor olarak alay-ı vala ile ilan edildi. ki unutmadan söyleyelim 2023 hedefimiz bir zamanlar 500 milyar$ ihracat idi. düşünün oluşan çöküşü. geçen yıl 10.7 milyon nüfusa sahip çekya'da 225 milyar $ ihracat yaptı. üstelik birim başına ihracat değeri bizimkinin çok üstünde. yani bizim gibi sürümden, ucuz üründen ihracat yapmıyor. ve söz konusu ülke batı avrupa'nın başat ülkeleri almanya, fransa, italya , hollanda vs. değil. orta segmentte yer alan çekya.

    şimdi senin 8'de 1'in kadar bir ülke senin kadar ihracat yapıyor ve biz hala diyoruz ki, bu ülkede cumhurbaşkanı, seçim, demokrasi vs. tatavası. bunlar bir tiyatrodur, kuş yemidir, cambaza bak hikayesidir.

    bakın hala orta gelir 'den nasıl çıkılıra gelemedik. çünkü artık yoksul ve 3. sınıf bir ülkeyiz ve orta gelir tuzağı konuşmak için bile bugün her şeyi doğru yapsanız, mevcut enkazı kaldırsanız bile en az bir 20 yıllık restorasyon dönemi gerektirir.
    yazık. kaç nesil kayboldu ve kayboluyor ...

  • huzurevinin kendisinin bakabildiğinden daha iyi bakacağına inanmıştır.
    sık sık ziyaret de ediyorsa (mesela haftada bir kez), sıkıntı yoktur.

    şahsen ben ilerde dışkımı tutamaz hale vs geldiğimde donumu oğlumun kızımın değiştirmesini istemem, bu iş için para alan yabancı birinden daha az utanırım ve yük oluyormuş gibi de hissetmem.

  • ben gibi olmalı, bana çok benzemeli, ben ona nasıl davranıyorsam o da bana öyle davranmalı. zaten tezer özlü çok güzel söylemiş ;

    "insanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."