ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 ekim 2016 uzaylılardan mesaj gelmesi
-
stephen hawking'in "eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse, sonuç, pek muhtemel kolomb'un amerika'ya ayak bastığındaki gibi olur. bu da yerli amerikalılar için çok iyi olmamıştı" sözünü akıllara getiren hadise.
gerçekten de uzay denilen kavram öylesine büyük ki, içerisinde şu an birbirini taş sopa ve ok ile kovalayanlar olduğu gibi, son derece güçlü silahlarla donatılmış, mükemmel bir hayat sistemine sahip organizmalarda olabilir.
bu organizmalarla iletişime geçmek ne kadar akıllıca olur, bu tartışılır. yıllar önce bununla ilgili (bkz: alien) serisi çekilmişti. (bkz: kentilyon)larca galaksi içinde, sadece samanyolu galaksisi içinde dahi insandan başka yaşam türleri olabilir.
fakat iş buraya gelene kadar, yani uzaylılar dünyamıza ulaştığında muhtemelen tekrar taş devrine dönüşmüş bir dünya ile karşılaşacaklar. bu ağaç kesimi ve bu karbon salınımı devam ettikçe (bkz: interstellar) tarzı dumanlı ve nefes alamadığımız bir dünyada yaşayamayacağımız için yeni dünyalar keşfetmek zorunda kalacağız.
ido'nun türkiye'yi dava etmesi
-
şaka değil. komik değil zaten. daha önceden özelleştirilen ido'nun yabancı ortağı souter ınvestments türkiye'yi dava etmeye hazırlanıyormuş. çünkü özelleştirme yapılırken onlara da bir garanti verilmiş(!).
demişiz ki biz bu adamlara, "biz bu köprünün ücretini 42 dolar olarak belirledik. bunun altına düşmeyeceğiz. yani sana bir etkisi olmayacak, çünkü kimse o parayı verip bu köprüyü kullanmaz. sana da bunu ihalede garanti ediyoruz, merak etme."
osmangazi köprüsü içinde yapan firmaya bir güvence vermişiz. kimse kullanmıyor, ama parayı ödememiz lazım. kur da yükseldi. ne yapacağız? bari günde 5-10 kişi daha fazla kullansın diye indirim yapmışız. ne olmuş, 121 tl olması gereken ücret, 64 tl'ye düşmüş. ido'dan daha fazla. ido ne yapmış? "sen bana bunun garantisini verdin, bu indirimi yapman suçtur" diyerek bizi washington'da ki mahkemeye veriyormuş.
yani ne olursa olsun biz kaybediyormuşuz. ordu'da oturan ve belki bu köprüyü de, ido'yu da hayatı boyunca hiç kullanmayacak hikmet amca kaybediyormuş. çoğ güzel projeğ. megağğğğ proje.
haber linki
ibb'nin piknik alanında tüpü bile yasaklaması
-
müthiş bir karardır.
imamoğlu farkıdır.
bu gözler her haftasonu caddebostan sahilde kızartma yapıp arkasından yağını çimlere döken şoparlar görüyor.
bir de o tavaların etrafını tüp sönmesin diye kartonla çevirmezler mi...
yazarların şu an yapmak istediği şey
-
şu ve an'ı ayırmak..
allahını seven yetki versin bana.
mizah dergilerinde icat edilen sözler
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
-
medeniyetsiz, gelismemis tipler her ulkede vardir. danimarka'da bile vardir.
fakat medeniyetsizligin, gelismemisligin normal sayilmasi, hatta ovulmesi... iste bu gelismemis bir medeniyetin gostergesidir.
babanın araba kullanmayı öğretmesi
-
baba- kacla gidiyorsun?
murdurungulu- 47
b-cek arabayi saga!
m- aa ama n'iye?
b- cek dedim!
araba saga cekilir. babaya bakilir.
b-<caps>ulan bilgisayar mi bu? 47 diye hiz olur mu? ya 50 ile gidiyorsundur ya 40'la !</caps> hadi devam et...
bir sure sonra
b- kacla gidiyorsun?
m- 64...*
12 eylül 2019 bahçeli'nin #susamam açıklaması
-
"o kadar sosyolog, psikolog, sosyal ve ekonomik yönden birikimi olan insanlar o kavramları yan yana getiremez"
acınası bir cümle cidden. eğitimin kötü olduğunu vurgulayıp, kendini geliştiren rapçileri aşağılamaktadır.
utanıyorum bu adamın açıklamalarından..
tanım: bomboş konuşan yaşlı bir siyasetçi zırvalaması.
edit: tanım
türk kızları vs iran kızları
-
yıllar önce bir yazar muhteşem bir tespit yapmıştı.
"iran kızları görünüm olarak orta doğu, kafa olarak avrupalıdır. türk kızları ise görünüm olarak avrupalı, kafa olarak orta doğuludur."
akit'e saat 9'u 5 geçeye duruşma saati verilmesi
-
mahkeme heyetinin yürekleri soğutan kararıdır.
zulüm 1938'de son buldu yazabilen atatürk düşmanlarına bu saat ders olmuş. ancak onlar böyle derslerden hep sınıfta kaldıklarından bunun da bir etkisi olmayacak.
babanın gençlik fotoğrafları
-
pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.
ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.
ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.
erkek sünneti yasaklansın kampanyası
-
yasaklanmasi gereken sunnet degil. yasaklar hicbir zaman iyi sonuc vermez. 18 yasindan kucuk, kendi kararlarini kendi veremeyen cocuklari istismar etmesinler yeter. 18'inden sonra isteyen isterse kokunden kestirsin, bence bir problem yok.
eti pişirerek yiyen tek canlının insan olması
-
sebzeyi pişiren de sadece biziz diye biliyorum ama..