ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilkokul birinci sınıf çocuğu
-
kocaman okul çantası, büyük bir beslenme çantası ve suluğuyla, sanki dağa çıkıp yirmi gün dönmeyecekmiş gibi okulunun yolunu tutan küçük komandodur.
terrorism religion nation there is no homeland
-
akp, beykoz, gençlik kolları, there is no brain.
edit: beyruta gidelim mi adlı yazar arkadaşımızın paylaşmamı rica ettiği bir kampanya var. aşağıdaki linkten ulaşınız.
(bkz: 23 nisan 2016 devrim yılmaz'a yardım kampanyası)
oha dedirten fm olayları
-
http://embed.gyazo.com/…b256f70359eb22dbc098e4e.png
liverpool'un hocasi bu mactan sonra mekbukunu kirdiktan sonra odasini atese vermis ve yanarak feci sekilde olmus are kardesim :/
e harfi ile başlayan 3 meyve bilmecesi
-
"elma, erik, evlat" diyenlere bilimadamlarından kötü sürpriz: "evladınız sebze".
koç holding'in 2 milyarlık deprem yardımı
-
holding 2 milyar tl gibi, herhangi bir insanın hayatı boyunca çalışsa kazanamayacağı bir parayı bağışlamış ama yazar efendinin derdi bunun vergiden düşülüp düşülmediği.
gerçekten adam olmazsınız siz. çok kötü insanlarsınız.
çocuğuna kendi mesleğinden isim vermek
-
meslek: öğretim üyesi
erkek: maka (neden olmasın. mevcut isimlerin hepsi bundan çok mu daha anlamlı sanki)
kız: makale
3. çocuk: makalele
ermenistan'ın bm'ye sunduğu harita
-
gerçekten bazı ülkeleri haritadan silmek gerekiyor.
kendi ülkeleri olması bunlara fazla.
erzurum (bilgisayar oyunu)
-
ramazan ayında oruç tutmayan bir gencin sokaklarda hayata tutunma çabasını konu alacak oyundur.
metronom
-
yazar bir üstte öyle güzel anlatmış ki (bkz: #116762576) diyecek pek bir şey bırakmamış. pekiştirmek üzere birkaç kelam edeyim:
özellikle klasik dönem öncesi müzik insanları zaman üzerine çok kafa yormuşlar. inégalité (eşitsizlik) kavramı, louis couperin'in ölçüsüz prelüdleri (l.c. prelüd), jean baptiste forqueray'nin asenkron yazım yöntemi (j.b.f. sarabande) o dönemin yaklaşımını anlamamızı sağlayabilecek önemli örneklerdir.
burada tempo algısını sürdüren şey artık vuruş değil salınımdır, nabızdır. tempoyu görsel hale getiren şeyler de sarkaç veya tactus hareketi olabilir. nabız duygusal durumumuza göre değiştiği için, bir müzik eserinde de farklı duygusal durumlar olabileceği için (bkz: affektenlehre), eserin farklı yerlerinde farklı tempolarda olunması çok normaldir, olması gereken budur. heyecanlı bir pasajda tempo ileri gitmiyorsa içerikle yorum uyuşmuyor demektir.
müzikteki bir pasajı eşit çalabilmek veya çalamamak kendi başına bir meseledir. eşit çalabildiğimiz için eşit çalmak, tempoyu bir metronom ciddiyetiyle sabit tutmak daima askeri adımlarla yürümek gibi bir şeydir. metronom tahakkümü altındaki müzisyen estetik unsurlar yerine askeri disiplini önemsiyor demektir.
metronom, gerektiğinde sadece ölçüm için kullanılmalı, rakamlar yaklaşık değerler olarak düşünülmeli. metronom ne efendiniz, ne dostunuz. kendinizi kaptırmayın. insan olun.
kardeş payı
-
--- spoiler ---
doktor: hoşgeldin rahmi abi
hasta: hoşbulduk, benim hanıma merhem vermişsin yatmadan önce rahminin ağzına sür diye, onu değiştirsek diyorum ağzımda yara yaptı.
şimdi bunu doktorun "rahmi abi" dediğini duymadan tekrar okuyun, çünkü ben izlerken o kısmı kaçırmış olmama rağmen ohaaa +18 espri diyerek güldüm. sonra anladım ki benim içim fesatmış, ya da senaristler alttan alttan aslında bunu demek istemiş. (bkz: 69)
--- spoiler ---
bunu ikinci izlediğimde farkedip "haa adamın adı rahmi miymiş" dedikten sonra hanım bana dönüp, evet sen niye güldün ki bunu duymadıysan dediydi. öyle de bir anım var işte.
uzun süre sonra gelen edit:
dikkatli bir suserimizin * gözünden kaçmamış; bu espri meğersem ekşiden çakmaymış.
(bkz: #5443462)
fransa'ya gideceklere tavsiyeler
-
çok büyük bir trafo var onu mutlaka görün...
kabaca şuna benziyor: http://www.tasorenkoyumuhtarligi.org/…=26&syz=93363 (yapım aşaması müziği vb her şeyi düşümüşler)
ama bunun daha büyüğü.
miss world 1964
-
herkes sağdan dönerken türk kızının soldan dönmesi, acemi askerlik günlerimi hatırlatarak yarmıştır.